4 Mart Dünya Obezite günü çerçevesinde Trabzon Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde hastane personeli ve daha önce obezite hastalığını yaşamış hastalar bir araya geldi. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunulan etkinlikte tedavi süreçlerini tamamlamış olan hastalara bundan sonraki yaşamlarında neler yapılması gerektiği ile ilgili bilgiler verildi. Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz dünya sağlık teşkilatına göre önlenebilir ölüm sebepleri arasında obezitenin sigaradan sonra ikinci sırada olduğunu söyledi.
Programa Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz, Diyetisyen Simay Şahin, Uzman Klinik Psikolog Aleyna Sağıroğlu, hastane personeli ve obezite hastalığını atlatmış hastalar katıldı. Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz obezitenin çağın en önemli hastalıklarından bir tanesi olduğunu ifade ederek, "Dünya sağlık teşkilatına göre önlenebilir ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra ikinci sırada geliyor. Ne kadar genç yaşta bir insan obeziteye yakalanırsa sonuçları da o kadar kötü oluyor. Obezite bir çok sistemi etkileyebiliyor. Özellikle başlangıcı eklem, bel ve sırt ağrıları şeklinde oluyor. Ama ilerleyen dönemde uyku apneleri, kardiyak hastalıklari ani kalp rahatsızlığına bağlı ölümler ile karşı karşıya kalınabiliyor. İlerleyen dönemlerde kalp yetmezliği gibi başka kardiyak hastalıklar da ilave olabiliyor. Kadınlarda çocuk sahibi olmamayı sağlayabiliyor" dedi.
"Obezite bütün kanser tiplerinde etken"
Obezitenin hemen hemen bütün kanser tiplerinde etken olduğunu belirten Türkyılmaz, "Özellikle rektum, kolon kanseri, meme kanseri gibi kanser türlerinin hepsinde obezite yer alıyor. Tabi bunların sonucunda hastaların sağlığa kavuşmasını istiyorsunuz, yani hastalar zayıflamalı. Hemen ameliyat değil öncelikle diyet deneniyor hastalarda. Eğer bunda başarısız olunursa ilaç tedavisine başlanıyor. Eğer ilaç tedavisinde de başarısız olunursa o zaman ameliyat ön plana çıkıyor. Bizim temel hedefimiz hastanın kilo vermesi ve bu durumun kalıcı olması. Bunun için de farklı ameliyat yöntemleri var. Günümüzde en çok kullanılan Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide Ameliyatı) ve By-Pass. Cerrahi müdahaleye geçmeden önce balon uygulamalarından da bahsetmek gerekir. Bu uygulamaların yutulabilir olanı var, endoskopi ile takılıp daha sonra endoskopi ile tekrar çıkartılan balon tipleri var. Bunlar midede dolgunluk ve doygunluk hissi meydana getirerek hastanın kilo almasına mani oluyor. Ancak bunlar geçici bir süre midede kalabiliyor 6-9 ay arasında ve bu sürenin sonunda bu balonlar çıkartılıyor ya da kendileri eriyerek düşüyor. Ameliyatlar ise iki şekilde oluyor tüp mide dediğimiz ameliyat tipi yani hastanın gıda alımını azaltmak için yapılan ameliyatlar. Bir de By-Pass gibi hastanın hem gıda alımını azaltmak hem de emilimini azaltmak için yapılan ameliyatlar var. Bizim daha çok yaptığımız, bana daha fizyolojik gelen ameliyat tipi Sleeve Gastrektomi" diye konuştu.
İHA
"Ameliyat öncesi 117 kiloydum, şimdi ise 65 kiloyum"
Daha önce obezite hastalığı geçirmiş hastane personeli Kübra Kara ise bir buçuk yıl önce obezite cerrahi ameliyatı geçirdiğini söyleyerek, "Süreçten çok memnunum, hem bu işin koordinatörlüğünü yapıyor olmak hem de içerisinde bulunmak çok güzel. Hastane olarak son bir buçuk yılda 560’a yakın obezite cerrahi işlemi yapıldı. Sonuçlar ve geri dönüşler çok iyi. Kendi sürecimle ilgili ise sağlıkçı olmama rağmen çok büyük korku yaşıyordum. Ancak sürecin çok iyi gittiğini gördüm. Toplamda 52 kilo verdim. 117 kilo ile başlamıştım. Şu an 65 kiloyum. Bu hastalığı geçiren insanlara da ’obez olmak aktif ol’ demek istiyorum" şeklinde konuştu.
Yorumlar (0)