Bir şeyler yolunda gitmediğinde veya aşırı kaygı durumlarında tepki olarak ortaya çıkabilen öfke, herkesin zaman zaman hissettiği doğal bir duygu. Beklentilerin karşılanmaması, haksızlığa uğramak, kültürel baskılar, başarısızlıklar, kayıplar, öz saygı, çaresizlik veya algılanan tehditlerin öfkeye neden olabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Önemli olan bu doğal duyguyu sağlıklı bir şekilde kontrol edebilmek ve en iyi şekilde yönetmek. Öfke kontrolü; öfkenin nedenlerini ve kaynaklarını anlamayı, bu duyguları kabul etmeyi, duruma uygun duygusal tepkiler geliştirmeyi ve kişinin kendini doğru ifade edebilmesini kapsıyor” açılamasında bulundu.
İnsanlar öfkelendiğinde bazı davranışsal ve bedensel yoğunluklar yaşayarak şiddetli tepkiler verebiliyor. Öfkenin duygusal olarak sadece kızgınlık ve rahatsızlıkla da sınırlı kalmadığını; aynı zamanda kişinin zaman zaman savunmasız, suçlu, pişman, utangaç veya kırılgan hissetmesine de yol açabildiğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Öfke, bedenimizde de çeşitli fiziksel tepkilere yol açabilen bir duygu. Aslında bu tepkiler, vücudumuzun ‘savaş ya da kaç’ yanıtının bir sonucu. Öfke; kalp atış hızı ve tansiyonun yükselmesi, terleme, baş ağrısı, mide-bağırsak sorunları ve kas gerginliği gibi fiziksel belirtilere neden olabilir” dedi.
Öfkenin kaynağı anlaşılmalı
Öfkeyi kontrol etmenin, çevreye verdiği zararı azaltabildiğini ancak öfkeyi kontrol etmek dendiğinde bazı kişiler için bunun öfkeyi bastırmak veya dışa vurumunu engellemek anlamına gelebildiğini söyleyen Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Bu durum kişinin duyguyla mücadele ederken iç dünyasında yaşadıklarını iletişim yoluyla aktaramayacağı anlamını taşıyor ki bu da kişiyi yalnızlaştırıyor, sorunun kaynağını konuşma ve sorunu çözme ihtimalini azaltıyor. Oysa öfkenin kaynaklarını inceleyip, öfkeyi kontrol etmeye çalışarak daha sağlıklı ve yapıcı bir iletişim dili yaratılabilir. Yapıcı iletişim dili; empatiyi, otokontrolü, duyguları tanımayı, anlamayı ve uygun bir şekilde ifade etme becerilerini içerir” diye konuştu.
Ergenler öfke kontrolünde sorunlar yaşayabiliyor
Öfke yönetim becerilerinin kişinin geçmişine, sağlık durumuna ve yaşadığı çevresel koşullara göre değiştiğini vurgulayan Ezgi Dokuzlu Tezel, “Özellikle çocuklar ve ergenler, öfke kontrolünde zorluklar yaşayabiliyor. Ergenlik döneminde hormonların ve beyin yapısının hızlı değişimi öfkeyi tetikleyebiliyor. Ayrıca kimlik ve benlik gelişimi, bağımsızlık arayışı, akran baskısı gibi çeşitli sosyal ve kişisel baskılar da öfkenin bir nedeni. Özellikle genç yetişkinlik döneminde kariyer kaygısı, ilişkileri yönetme ve bağımsız bir yaşam kurma gibi yeni sorumluluklarla başa çıkmak zorunda kalan kişiler için stresle mücadele güçlüğü de öfkeyi getiren kaynaklardan” açıklamasında bulundu.
Sakinleşmek için 5 tavsiye!
Sağlıklı bir öfke yönetimi için 5 öneride bulunan Ezgi Dokuzlu Tezel, “Ancak öfke kişinin günlük yaşam düzenini sürdürmesine engel oluyorsa, kişi çevresine psikolojik veya fiziksel zarar vermeye başlamışsa mutlaka bir uzman desteği almalı” uyarısında bulundu.
Kendinizi tanıyın
Kendinizi, öfke seviyenizi ve öfkenizi tetikleyen durumları tanıyın. Kendinizi geliştirmek ve kişisel farkındalıklar edinmek öfke yönetiminizi kuvvetlendirir.
Nefes egzersizi yapın
Stresli veya öfkeli hissettiğinizde, 10-15 kez diyafram nefesi alın. Bu nefes egzersizi sizi rahatlatacaktır. Ayrıca unutmayın, açık havada yürüyüş yapmak ve temiz hava almak da öfkenizi azaltır.
Pozitif düşünün
Pozitif düşünme yönündeki her çabanız öfke kontrolüne yardımcı olabilir. Daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek ve diğer kişilerin bakış açısını anlamaya çalışmak öfkeyle baş ederken kişinin daha yapıcı bir iletişimde olmasına yardımcı olur.
Açık ve net olun
Duyguları açık ve net ifade etmek, sade ve anlaşılır bir iletişim dili kullanmak kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olabileceği için öfkeyi azaltabilir.
Bilime güvenin
Uzun vadede öfke yönetimi becerilerini geliştirmek için düzenli egzersiz, meditasyon, spor veya psikoterapi gibi bilimsel yöntemlerden yararlanmak fayda sağlar. Bu teknikleri günlük hayat akışınızda düzenli yapmanız, öfke anlarında daha sakin kalabilmenize ve duygusal tepkilerinizi daha etkili bir şekilde kontrol etmenize yardımcı olur.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Yerel Eşitlik Eylem Planı kapsamında belediye personeline yönelik "Öfke ve Öfke Kontrolü" eğitimi düzenledi. Detaylar haberimizde..
Sporcu sakatlıklarında erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Adil Turan, geç kalınan müdahalelerin kronik problemlere ve kalıcı sakatlıklara neden olabileceğini söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Karakaş, Türkiye'de her 4 kişiden birinin hayatının bir döneminde kalp hastalığıyla karşılaştığına dikkat çekerek, "Zaman zaman covid aşıları tartışılıyor. Detaylar haberimizde..
Saç boyalarının yanlış seçimi ya da bilinçsiz kullanımının cilt sağlığını ciddi şekilde tehdit edebildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Nermin Bahat, "Güzelliğiniz için sağlığınızdan olmayın, mutlaka uzman görüşü alın" uyarısı yaptı. Detaylar haberimizde..
Denize kıyısı olan şehirlerde yaşayan insanlarda nem oranının yüksek olması nedeniyle, bahar yorgunluğu belirtilerinin daha fazla görüldüğünü belirten Op. Dr. Sanem Çimen İrgil, "Bu şehirlerde yaşayan insanlarda bahar yorgunluğu belirtileri gösteren insan sayısı çok daha fazladır.
Başlangıçta hafif, zamanla şiddetlenen şikayetlere yol açan kubital tünel sendromunun yaşam şartlarında şiddetli değişikliklere neden olduğuna dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Arda Berkan Sezgiç, "Kubital tünel sendromu dirsek ve elde ağrı, uyuşukluk gibi bulgular verse de çoğu zaman göz ardı edilir. Detaylar haberimizde..
Yorumlar (0)