101 yaşındaki rekortmen doktor beyni, hafızayı keskin tutmanın 3 sırrını anlatıyor
1947'den bu yana doktorluk yapan ABD'li Howard Tucker "Yetmiş yılı aşkın bir süredir pratisyen bir doktor ve nörologum. Ve 101 yaşımdayken insanlar bana sık sık beynimi nasıl keskin tuttuğumu soruyorlar" diyor ve 3 sırrını paylaşıyor...
Doktor Howard Tucker bir nörolog ve Guinness Dünya Rekorlarına göre pratisyen hekimlik yapan en yaşlı doktor ünvanına sahip. Dr. Howard Tucker, 10 Temmuz 1922'de Ohio'da doğmuş. Zaman zaman uzun ve sağlıklı yaşam sırlarını paylaşıyor. Tucker CNBC için kaleme aldığı bir makalede ise beynini nasıl keskin, hafızasını nasıl güçlü tuttuğunu antlatmış. Tucker şöyle diyor:
"İyi genler ve biraz şans size avantajlı bir başlangıç sağlayabilir, ancak benim yaşadığım ve herkesin uygulayabileceği bir ilke var: İş, sosyal ve eğlence faaliyetleri yoluyla zihninizi meşgul edin. Yaşlandıkça, zihinsel işleme yeteneklerimizi etkileyen doğal değişikliklerden geçiyoruz. Beynin bazı bölgeleri küçülebilir, nöronlar arasındaki iletişim daha az etkili hale gelebilir ve kan akışı azalabilir. Ancak vücuttaki diğer kaslar gibi, zihnimizin de gelişmesi için sürekli egzersize ihtiyacı vardır. Beyin sağlığımı artırmak için üç, günlük ritüel kullanıyorum".
1. İşe gidiyorum.
Araştırmalar, emekli olmak ile artan bilişsel gerileme arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Bu yüzden hala emekli olmadım. Guinness Dünya Rekorları tarafından dünyanın en yaşlı pratisyen doktoru seçildim. 66 yıllık eşim Sara da 89 yaşında psikanaliz ve psikiyatri ile uğraşıyor. İşim, bir dizi tıbbi konuyu gözden geçirmemi ve problemler üzerinde düşünmemi gerektiriyor. Nörolojideki en son gelişmelerden haberdar olmak beynimi meşgul ediyor.
Gönüllü olmak bir hobi peşinde koşmak ve yeni beceriler öğrenmek de büyük bir zihinsel uyarım sağlayabilir. Örneğin, 60′lı yaşlarımın başında, tam zamanlı tıp pratiğimi yaptıktan sonra geceleri hukuk fakültesine gidiyordum. Ohio Baro Sınavını 67 yaşında geçtim.
2. Sosyal kalıyorum.
Araştırmalar, güçlü ilişkilerin hafızamızı ve bilişsel işlevimizi sürdürmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ne yazık ki, benim yaşımda, en yakın arkadaşlarımın, aile üyelerimin ve meslektaşlarımın çoğu vefat etti. Ancak, işim daha genç meslektaşlarımla ilişkiler kurmamı sağladığı için şanslıyım. Haftada en az iki kez kızım ve kocası; oğlum ve eşiyle yemek yiyoruz. Arkadaşlarımız ve meslektaşlarımızla yeni restoranlar denemekten de keyif alıyoruz.
3. Eğlenmek için okurum.
Nörolojideki son gelişmeleri ve tedavileri okumadığım zamanlarda biyografileri ve dedektif hikayelerini okumayı severim.
Kurgu olsun ya da olmasın, kendinizi iyi bir kitaba kaptırmak, beyninizin bir yığın yeni bilgiyi işlemesini gerektirir. Bunun zihninizi keskin tutmanın anahtarı olduğuna inanıyorum.