Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İzmir’de Kemalpaşa Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Tunç, “22. dönemden itibaren Ceza Mevzuatımız, Ceza Kanunlarımız, Ceza Muhakemesi Kanunumuz, sonrasında Ticaret Kanunumuz, Borçlar Kanunumuz, Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz, tüm temel kanunlarımızı biz yeniledik, çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sekiz Eylül Mahallesi’nde bulunan Kemalpaşa Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Yeni Adalet Sarayı’nın hayırlı olmasını dileyen Bakan Tunç, “Kemalpaşa adliyemizin biraz uzun süren ihale süreçleri oldu ama sonunda temel atma ve inşa sürecine geldik. İnşallah kısa süre içerisinde tamamlamak nasip olur. Burada görev yapacak olan hakim ve savcılarımız, adalet çalışanlarımız ve Kemalpaşalı hemşehrilerimiz yargı hizmetlerinin hem sunulmasında hem alınması noktasında çok daha kaliteli bir hizmeti alırlar” ifadelerini kullandı.
Adalet Sarayı’na yönelik bilgilendirmelerde bulunan Bakan Tunç, “Kemalpaşa Adliyemiz yöresel mimariye de Türk mimarisine de uygun bir şekilde gerçekleştirilecek. Yapımı altta 2 bodrum kat, zemin kat, üstte de 5 kat şeklinde, Kemalpaşa ilçemizin ihtiyacına uzun yıllar cevap verebilecek bir mimaride, hakim odaları, kalemleri, savcı odalarıyla beraber, duruşma salonlarıyla beraber modern bir Adalet Sarayı’nı Kemalpaşa ilçemize kazandırmış olacağız. Adalet mülkün temelidir. Adalet herkese hakkı olanı vermektir. Her şeyi yerli yerine koymaktır. Adalet insan onurunu korumaktır, insan haklarını korumaktır. Adaletin tecellisi için de tabii ki hukuk devleti ön şarttır. Hukuk devleti olabilmek için de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla kuvvetler ayrılığının hakim olmasıdır ve yargının da başta uygulayacağı mevzuatın ihtiyaca cevap verecek adaletli ve hukuka uygun mevzuat olması ve bu mevzuatın uygulanacağı fiziki mekanların da adliye binalarının da adaletin vakarına uygun olması gerekir. Tabii sadece mevzuat ve fiziki kapasite elbette ki lazım ama asıl o mevzuatı, o fiziki kapasitenin içerisinde, o adliye saraylarının içinde uygulayacak olan insan unsurudur, hakimlerimizdir, savcılarımızdır ve adalet personelimizdir. Tüm bu üç unsuru da son 22 bu yana daha da geliştirmek, kapasiteyi artırmak için çok önemli mesafeler aldık. Daha öncesinde de 22. dönemden itibaren Ceza Mevzuatımız, Ceza Kanunlarımız, Ceza Muhakemesi Kanunumuz, sonrasında Ticaret Kanunumuz, Borçlar Kanunumuz, Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz, tüm temel kanunlarımızı biz yeniledik, çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik” diye konuştu.
Bakan Tunç, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla da tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Bakan Tunç, sözlerine şunları da ekledi:
“Adliye personelimiz, yazı işlerinde çalışan kadın personellerimiz, yazı müdürlerimiz, katiplerimiz, adalet teşkilatımıza büyük bir hizmet veriyorlar. Görev yapan kadın hakim, savcı sayımız da her geçen gün artıyor. Şu anda kürsüde görev yapan kadın hakim ve savcı sayısı yüzde 40’a ulaştı. Her geçen gün Hukuk Fakülteleri’nde okuyan kızlarımız, kadınlarımız da sayısı gittikçe artıyor. Bugün baktığımız zaman 24 bin hakim ve savcımız var. Bunun toplam hakim ve savcı sayısı içerisinde 8 bin 871’i kadınlardan oluşuyor. Yüzde 38 oranında yargı teşkilatımızda, kürsüde adaleti tecelli eden kişilerin yarıya yakını neredeyse kadınlardan oluşuyor.”
“Demokrasinin önü kesilmesin diye yapısal reformları hayata geçirdik”
Konuşmasında Anayasa’da yapılan iyileştirmelerden de bahseden Bakan Tunç, “Kadınlara pozitif ayrımcılık, çocuk haklarının korunması, çocuk istismarına karşı devlete verilecek olan görevler, tüm bunlar anayasamızda son dönemde yapılan iyileştirmeler ve düzenlemeler. Bunun yanı sıra özellikle ülkemizde bir daha darbe olmasın. Bir daha vesayetçi anlayışlar sahneye çıkmasın. Ülkenin önü kesilmesin. Demokrasinin önü kesilmesin diye anayasamızda çok önemli yapısal reformları hayata geçirdik. Bunları milletimizin onayıyla yaptık. Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısının sivilleştirilmesi, Yüksek Askeri Şura’nın yine hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin yapısının, Hakimler Savcılar Kurulu’nun yapısının yine hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirilmesi, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılması, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, Askeri Mahkemelerin kaldırılması, sivillerin dahi Askeri Mahkemelerde yargılandığı dönemleri yaşamıştık. Tüm bunlar kaldırıldı. Anayasamızda darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Sizin onayınızla bunlar kalktı. Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı. Bunları milletimizin desteğiyle, milletimizin onayıyla kaldırdık. Darbe anayasasıyla Türkiye yüzyılına başlamak istemiyoruz. O nedenle yeni sivil demokratik bir anayasayı İnşallah 28. Dönem Parlamentomuzda bir uzlaşma sağlanarak gerçekleştirilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Adliyelerimiz, adaletin tecelli ettiği yerler, fiziki kapasitenin arttırılması noktasında, teknolojinin yargının hizmetine sunulması noktasında 22 yıldan bu yana çok önemli mesafeler aldık” diyen Bakan Tunç, şu ifadeleri aktardı: “Başsavcımız bahsetti. Mesleğimizin ilk yıllarında nasıl bir tabloyla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Merdiven altlarında kiralık binalarda yapılan duruşmalar, eski köhne binalarda, adaletin vakarına yakışmayan fiziki mekanlardı. Tüm bunları artık tarihe karıştırdık. Şimdi İnşallah Kemalpaşa’da da eskiyen adliyemizin yerine modern bir adalet sarayını yapacağız. İzmir’imizin diğer ilçelerinde de çok sayıda adalet binasını hizmete açmıştık. Yeni yatırımlarımız da var. Adli Tıp’tan Denetimi Serbestlik Müdürlüklerine varıncaya kadar çok sayıda daha yatırımı inşallah İzmir’imize kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız.”
Bakan Tunç, 2002 yılında müstakil adli olarak bütün Türkiye genelinde sadece 78 adliyenin olduğunu, bugün ise 366 müstakil adliyemiz yer aldığını söyledi. Bakan Tunç, sözlerine şunları da ekledi:
“Bunlar eski adliye binalarına göre çok daha modern, çok daha adalete yakışır vaziyette. Toplam kapalı alan olarak müstakil adliye olarak 569 bin metrekareyken bugün 6 milyon metrekare. Yani şu 569 bin metrekare bütün Türkiye genelinin kapalı alanı. Fakat biz sadece Ankara’da inşaatı başlayan 600 bin metrekare kapalı alan tek bir adliye. Mahkeme sayılarının arttırılması noktasında da çok sayıda mesafe aldık. 2002’de 3 bin 588 mahkeme varken artan iş yükünü karşılayabilmek için de bugün itibariyle de 7 bin 118 mahkemeye ulaşılmış oldu. İdari yargıda da 146’dan 221’e çıkartıldı. Bölge Adliye Mahkemeleri’ni 2016’dan itibaren devreye aldık. 2018’de açılışları gerçekleştirildi. 15 bölgemizde de bölge adliye mahkemelerimiz görev yapıyor. Bunlardan birisi de İzmir’imizde ve çevre illere hizmet ediyor. 3 bölge adliyemizin de kararını aldık. Binaları da hazırlanıyor. Denizli’de, Tekirdağ’da ve Malatya’mızda da bölge adliye mahkemelerimizi önümüzdeki süreçte inşallah devreye alacağız. Adli tıp 6 grup başkanlığı olarak hizmet verirken Türkiye genelinde 15 bölge grup başkanlığına yükselttik. Sadece 25 ilde adli tıp hizmeti verilirken bugün 81 vilayetimizin hepsinde de şube müdürlükleri vasıtasıyla adli tıp hizmetleri veriliyor. Ceza infaz sistemimizi insan haklarına uygun bir şekilde özellikle ceza adaletini önemsiyoruz. Soruşturma, kovuşturma, dava aşaması, bunlar hepsi önemli ama toplumu suçtan korumak için ceza alanların infaz sırasında topluma alıştırılması ve ıslahına önem veriyoruz. Bu nedenle cezaevlerimizi bir iş yurtları vasıtasıyla orada yaşayan mahkumların meslek edinmeleri, tahsil görmeleri ve orada üretime destek olmaları için cezaevlerimizi artık birer fabrikaya, birer tarımsal tesislere dönüştürerek hem onların ekonomimize katkı sağlamasını istiyoruz.”
UYAP sisteminden vatandaşların da girerek dava açabildiğini ve davalarını takip edebildiklerini vurgulayan Bakan Tunç, “Avukatlarımız, hakim savcılarımız, elektronik duruşmadan elektronik tebligata varıncaya kadar artık görüntülü duruşma, cezaevlerinden yakınlarıyla görüntülü duruşma gibi teknolojinin bütün imkanlarını da yargı teşkilatımızın hizmetine sunmanın gayreti içerisindeyiz. Hakim ve savcılarımızın özellikle o binalarda, o mevzuatı hakkaniyete ve adaletin tecellisi noktasında en güzel şekilde, en doğru karara ulaşabilmeleri için de yargı kapasitemizin özellikle güçlendirilmesi gerekiyordu. 2002’de 9 bin 349 hakim savcımız varken bugün 23 bin 826 hakim ve savcımız var. Buradaki artışa baktığımız zaman ihtiyaca cevap verebilecek noktaya gelmiş bulunuyoruz aslında. Avrupa Konseyi ülkelerinin biraz aşağısındayız. Kısa süre içerisinde yeni sınavlarla, yeni alımlarla da bu kapasiteyi sayı olarak da yakalamış olacağız” ifadelerine yer verdi.
Mevcut hakim ve savcıların ve meslek öncesi hakim ve savcıların da eğitilmeleri ve daha güçlü bir şekilde kürsüde karar verebilmeleri anlamında önemli uygulamaları başlattıklarını anlatan Bakan Tunç, “Hukuk Fakültesi sıralamasını 190 binden 125 bine yükselterek, burada başarı sıralamasını yükselterek, burada okuyacak öğrencilerimizin özellikle Hukuk Fakültesinde seçerek ve sonrasında eğitimlerini daha da güçlendirerek, okul bittikten sonra da hemen diplomayı alır almaz avukatlığa başlayamayacak bundan sonra. Okul bittikten sonra bir ön elemeden geçecek. Hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması lazım. Onu da 2024’ün Ekim ayından itibaren uygulamaya başlatıyoruz. Avukatlık stajına başlayacak olan Hukuk Fakültesi mezunlarımız artık hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanmak zorunda. Hakim ve savcı adaylığını kaldırdık. 2 yıl sürüyordu hakim savcı adaylığı. Hakim savcı yardımcılığını başlattık. O da 3 yıl sürecek. 1 yılı Adalet Akademisi’nde eğitim, 2 yılı da hakim ve savcılarımızın, tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanlarında hakim savcı yardımcısı olarak çalışacaklar. Yargı reformu strateji belgeleri ve insan hakları eylem planları kapsamında da yine vatandaşlarımızın ihtiyacı olan gerek ceza mevzuatıyla ilgili gerek özel hukuk mevzuatıyla ilgili çalışmaları, taslak çalışmalarını yapıyoruz ve meclisimize gönderiyoruz. Geçen hafta da 8. Yargı Paketiyle önemli düzenlemeler yapıldı. İnşallah seçimden sonra da 9. Yargı Paketimizin hazırlıkları da tamamlandı. Meclis açıldığında da 9. Yargı Paketimizi milletvekillerimizin takdirine sunmuş olacağız” diye belirtti.
Kemalpaşa’daki eksikliği de tamamlamış olacaklarının altını çizen Bakan Tunç, “550 gün süre var ama biz bunu biraz daha öne çekeceğiz. Şu anda 6 ay geçmiş durumda. 2025 yılının Haziran ayı gibi görünüyor ama inşallah 2025’in bu aylarında bu mevsimde de olabilir. Sona kaldı ama geç oldu, temiz oldu. Daha büyük, daha modern ve mimarisi de gerçekten Kemalpaşa’ya yakışacak şekilde. İçinde 13 tane duruşma salonu, 21 tane hakim odası 21 tane mahkeme kalemi, 1 başsavcı, 20 savcı, 5 savcılık kalemi var” dedi.
Konuşmaların ardından yapılan dua eşliğinde Adalet Sarayı’nın temelinin atıldığı törene, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti milletvekilleri, kadınlar ve vatandaşlar katıldı.
İhlas Haber Ajansı