Antik Çağlarda Kozmetik: Güzellik ve Bakımın Kökenleri
Bu yazımızda eski çağlardan Sümerlere, antik Mısır medeniyetinden Roma ve Yunan medeniyetlerine dek süregelen güzelleşme çabalarından ve kozmetikte kullandığı malzemelerden bahsedeceğiz.
"Kozmos", antik Yunancada "düzen,evren" anlamına geliyor. "İkos" son ekini alarak türetilmiş, "düzenleme, süsleme, güzelleştirmeyle ilgili" anlamına gelen "kosmetikos"tan evrilerek tüm dünyaya, yaklaşık seksen dile geçmiş.
Fakat kadının güzelleşme ve bakım serüveni, antik Yunan medeniyetinden çok daha eskiye, tarihöncesi insan topluluklarına uzanan, doğal bir yolculuk.
Tarihöncesi dönemde Kozmetik
Antik çağlarda kozmetik, sadece güzellik ve bakımın ötesinde, sosyal statü, dini inanışlar ve sağlıkla yakından ilişkili bir alan olarak karşımıza çıkar. O dönemde kullanılan malzemeler ve uygulamalar, modern kozmetik dünyasına da ilham kaynağı olmuş, doğal ve organik ürünlerin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Günümüzde kullanılan birçok kozmetik uygulama ve ürün, antik çağlardan miras kalan bilgilerle şekillenmiştir. Bu nedenle, antik kozmetik tarihine bir yolculuk, hem geçmişin güzellik anlayışını hem de günümüz kozmetik dünyasının köklerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Modern ilk insanın ortaya çıktığı dönemlerde, kadınlar yüz ve vücutlarını ağaç kabuklarından, meyvelerden, topraktan ve bitkilerden elde ettikleri pigmentlerle renklendirmeye başlamışlar.
Aynı şekilde, güzel kokulu çiçek ve bitkileri saçlarına, boyunlarına takmış, belki ezip su ile karıştırarak hoş kokular elde etmiş, ateşte yakınca kokuların yoğunlaştığını farkedip tütsüleri keşfetmişler. Yine süt, bal, propolis, tuz, kil, meyve, tahıl ve bitki karışımları, reçineler, hayvansal yağlar ve yosun da doğadaki haliyle kadınların sağlık ve güzelleşme çabalarına katkı sağlamış.
Sümerlerde Kozmetik
Daha geç dönemde, yazının mucidi oldukları gibi, damıtma ve özüt çıkarma tekniklerini de keşfeden Sümerler çeşitli esanslar ve tütsüler elde etmişler. Sümer Ur şehrinin kraliçesi Schub-ad, toz haline getirilmiş kırmızı taşlarla dudaklarını boyamış.
Antik Mısır'da Güzellik Ritüelleri ve Kullanılan Malzemeler
Antik Mısır, kozmetik kullanımının en belirgin örneklerinden birini sunar. Mısırlılar, hem erkekler hem de kadınlar için kozmetik ürünler kullanırdı. Göz makyajı için kullanılan sürme, sadece estetik bir araç değil, aynı zamanda ruhsal temizlik ve kötülüklerden korunma amacıyla da kullanılırdı. Mısırlılar, göz çevresine koyu renkli sürme sürerek kötü ruhlardan korunacaklarına inanırlardı. O dönemde parfüm ve tütsüler, yönetici ve soylulardan oluşan üst sınıfın tekelinden çıkarak günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş. Hayvansal ve bitkisel yağlar, ekstraktlar parfüm hammaddesi olarak kullanılırken, cilt güzelliği için süt banyoları yapmak, göze sürme çekmek, kına ile saç ve vücut boyamak, kil ile cilt beyazlatmak ve saç temizlemek o dönem kadınlarının güzellik formülleri haline gelmiş.
Mısır'da popüler olan bir diğer kozmetik ürünü de merhem ve yağlar idi. Bu ürünler, cildi nemlendirmek ve güneşin zararlı etkilerinden korunmak için kullanılırdı. Özellikle Nil Nehri çevresindeki sıcak ve kuru iklim, cilt bakımı için doğal yağların ve bitki özlerinin kullanımını gerektirirdi. Ayrıca, ölülerin mumyalanmasında da bu yağlar kullanılarak ölü bedenin bozulmadan korunması sağlanırdı.
Antik Mısır'da kadınlar, reçine veya sakızla karıştırılmış kırmızı hardaldan rujlar, siyah ve yeşil renkli çeşitli doğal pigmentlerden göz boyaları, kırmızı pigmentlerden allıklar kullanmışlar.
Mür, kekik, lavanta, papatya, zambak, nane, biberiye, sedir ağacı, gül, zeytin ve badem yağı gibi kokulu, onarıcı yağlar, güneşin ve rüzgarın yıkıcı etkileriyle başa çıkmak için merhemler üretmişler. Şifa etkilerini keşfettikten sonra altını toz haline getirerek çeşitli kremler yapmışlar. Ilgın yapraklarını çiğneyerek nefes açıcı özelliğinden yararlanmışlar.
Zeytinyağı ve hint yağının sağlık ve kozmetik amaçlı kullanımı da yine bu dönemlerde başlıyor. Antik Mısırlılar zeytinyağı, gül suyu ve balmumunu karıştırarak cilt kremleri üretmişler. Aromatik yağların iyileştirici özellikleri keşfedilmiş.
Antik Yunan ve Roma'da Estetik ve Kozmetik
Antik Yunan ve Roma'da, kozmetik ürünler hem güzellik hem de sağlık için kullanılmıştır. Yunanlılar, ciltlerini beyazlatmak için tebeşir veya kurşun bazlı beyazlatıcılar kullanırlardı. Bu, o dönemin güzellik standardı olan soluk ten görünümünü elde etmek için önemli bir adımdı. Ayrıca, Romalılar da kozmetik ve parfüm kullanımıyla bilinirlerdi. Zeytinyağı ve arpa unu gibi doğal bileşenlerle yapılan yüz maskeleri, cildi temizlemek ve canlandırmak için kullanılırdı.
Romalılar ayrıca, yüzlerini renklendirmek için kırmızı kurşun ve kırmızı kil kullanırlardı. Romalı kadınlar, yanaklarına ve dudaklarına kırmızımsı bir renk vermek için bu malzemeleri tercih ederlerdi. Bu dönemde kullanılan kozmetik ürünlerin çoğu, hem cildi güzelleştirme hem de kötü kokuları maskeleme amacı taşırdı. Romalılar, banyolarında ve sosyal ortamlarda hoş kokulu bitkiler ve yağlar kullanarak hem temizlenir hem de çevrelerine hoş bir koku yayarlardı.
Antik Yunan topraklarında sporcular, zeytinyağını tüm vücutlarına sürdükten sonra stirigilis denen bronzdan spatulalarla kazıyarak kirlerden arınmışlar. Firavun 1. Seti döneminde güneş ışığının yıpratıcı etkilerinden korunmak için yağ ve merhemler o kadar önemli hale gelmiş ki, Teb şehrindeki büyük bir tapınak inşası sırasında işçiler, ciltlerini koruyacak yağın yokluğundan dolayı grev yapmışlar.
Antik Yunanda doğal tırnak cilaları, saç boyaları kullanılırken, ne soylular ne de halk tarafından ilk başlarda pek rağbet görmeyen dudak boyası, yavaş yavaş bir statü ve asalet sembolü haline gelerek yaygınlaşmış, bu dönemde çamur banyoları güzellik ve sağlığın olmazsa olmazı haline gelmiş. Peruk kullanımının ve saç boyamanın yanı sıra, saç bakımı da önem kazanmış. Çeşitli bitki özleri ve minerallerle saç boyaları yapıp kullanmışlar.
Bu dönemde antik Yunan kentlerinden Pyrgos'da dünyanın ilk parfüm imalathanesi kurulmuş. Yaklaşık üç yüz metrekarelik bu alanda karıştırma kaseleri, huniler ve parfüm şişeleri bulunmuş.
Roma İmparatorluğunda kahverengi alglerden elde edilmiş dudak boyaları kullanmışlar. Sağlık ve güzellik için hamam, şifalı sular ve kaplıcalardan yararlanmışlar. Aromaterapik yağlarla masaj, rutin bir sağlık ve güzellik uygulaması haline gelmiş.
Balıkesir Edremit ilçe sınırları içindeki Antandros antik kentinde ise iki yüz metrekare büyüklüğündeki Roma villasının alt kısmında yer alan dükkanların bazılarında kozmetik ürünlerin satıldığı anlaşılıyor.
Basralı İbn Sina ise, günümüz damıtma tekniklerine çok yakın yöntemler keşfederek deneyler yapmış, böylece kimya bilimine önemli katkılar sağlamış. Aşkın, güzelliğin, sevginin sembolü gülün su ve yağını elde etmek için deneyler yapmış.
Antik Çağda Kullanılan Kozmetik Malzemeler
Antik çağlarda kozmetik ürünlerin temel bileşenleri doğal kaynaklardan elde edilirdi. Örneğin, bal, zeytinyağı, kil, bitkisel yağlar, maden tozları ve çeşitli bitki özleri, cilt ve saç bakımı için yaygın olarak kullanılmıştır. Bu doğal malzemeler, cildin korunmasına, beslenmesine ve güzelleştirilmesine yardımcı olurdu. Antik Mısırlılar, göz makyajı için bakır ve kurşun bazlı malzemeler kullanırken, Yunanlılar ve Romalılar, ciltlerini beyazlatmak için kurşun karbonat kullanmışlardır. Bu malzemeler, zaman zaman zehirli olabilse de, antik dönem insanları için güzelliğin vazgeçilmez unsurlarıydı.