Bakan Pakdemirli’den üreticiye önemli destek müjdeleri
Tarım ve Orman Bakanı Dr.Bekir Pakdemirli, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde katıldığı Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda üreticiye önemli destek müjdeleri verdi.
Tarım ve Orman Bakanı Dr.Bekir Pakdemirli, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde katıldığı Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda üreticiye önemli destek müjdeleri verdi.
Üniversiteler ile enstitüler kanalıyla bakanlık olarak ortak projeler yapılabileceğini aktaran Bakan Pakdemirli, “Isparta’da Antalya’da ve Konya’da enstitülerimiz var. Bunları üniversitelerin kullanımına açmak istiyorum. Üniversitelerde teori ve bilgi ve birimi var, bizde de tecrübe var bu ikisini birleştirirsek başarı sağlarız diye düşünüyorum” dedi.
Türkiye ve dünyadaki tarımsal durum değerlendirmelerinde bulunan Bakan Pakdemirli konuşmasında ayrıca, “Kaynaklarımızı düzgün ve doğru değerlendiriyoruz, bu bir başarıdır ama önümüzdeki 20 yıl için bunu daha ileriye taşımalıyız” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı Dr.Bekir Pakdemirli, Türkiye’de Kalkınmada Desteklenen 5 üniversite arasında yer alan ve hayvancılıkta desteklenen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), kamu kuruluşları ve sektör temsilcilerinin de yer aldığı Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.
Toplantıya Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra, Burdur Valisi Hasan Şıldak, AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan, ilgili bürokratlar, sektör temsilcileri ile üreticiler de yer aldı.
MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda sunum yapıldıktan sonra açılış konuşmasını gerçekleştiren MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Adem Korkmaz, Bakan Pakdemirli’ye ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Hayvancılık Projesi’ni tanıttı.
Korkmaz: “Bizim için heyecan verici”
Üzerinde 2 yıldır ciddi bir çalışma yürütülen hayvancılık projesinin tanıtımını yapmanın heyecan verici olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Adem Korkmaz, “Hayvancılık alanında desteklenecek 5 pilot üniversiteden biriyiz. Bu kapsamda birçok proje yapıyoruz ve bu çalışma Burdur’un tüm aktörleri ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte hazırlandı. Öncelikle problemleri tespit ettik ve bu problemlerden yola çıkarak yapılabileceklerin üzerinde durduk. Sektör ve işbirlikleri ile sektör meclisi toplantısında 2 yıldır üzerinde çalıştığımız ve uzun çalışmalardan sonra ortaya çıkan ve hükümetimiz tarafından da destek bulan hayvancılık projemizin de tanıtımında bir arada bulunmak bizim için heyecan vericidir” dedi.
“Üniversite, sektöre yön veren, bilgisi ve eğitimiyle üniversitenin onayının geçtiği bir sistemi öngörüyoruz”
“Bu çalışma burdurun tüm aktörleri sivil toplumları ile birlikte hazırlandı” diyen Rektör Adem Korkmaz, “Problemleri tespit ettik ve bu problemleri ele alarak sektör iş birliği ve danışmanlıklarla birçok proje ortaya çıktı. Şu anda sahadayız, uygulamalarını sahaya taşıdık. Bu uzun bir yolculuk. Hepsi bir anda olacak bir iş değil tarım ve hayvancılık çok dinamik bir alan çünkü. Şunun farkındayız sorunların çözümü noktasında sorunların tartışıldığında nedenlerin üzerinde durulup konunu sosyal kültürel sosyoekonomik temeline inerek incelemek istiyoruz. Akademinin zihniyet dönüşümü çok önemli. Sektörler üniversiteye bakıyor, sivil toplum örgütleri bu konunun bileşeni. Sektörle çiftçiyi birleştiren merkezlerle birlikte yaptığımız her kararın sektörle bağını sağlamış oluyoruz. Her sorunun çözümünün sadece devletin vereceği destek ve teşviklerle yapmak istemiyoruz. Çağımızda artık şartlar çok hızlı değişiyor, teknoloji gelişiyor. Bizler çalışmalarımız bu dönüşüme uygun olarak yapmak istiyoruz. Sosyal ve eğitim politikalarına bakmadan problemlerimizi uzun dönemde kalıcı çözmek çok zor oluyor. Üniversite bu noktada nerede dersek, üniversite devasa büyük çiftliklerle çalışmalar yapmak istemiyoruz. Üniversite, sektöre yön veren, bilgisi ve eğitimiyle üniversitenin onayının geçtiği bir sistemi öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Rektör Korkmaz’dan Bakan Pakdemirli’den organik ortak proje yapma talebi
Rektör Korkmaz ayrıca Bakan Pakdemirli’den 2 hususta istirhamda bulunduğunu ifade ederek, projelerde ortak çalışma talebinde bulundu. Korkmaz, “O zaman marka oluşturmuş oluyoruz. Tarım bakanımıza 2 husus istirham edeceğimiz. Akademi olduğumuz için 2 pilot köyle proje uygulamalarına başlıyoruz. Beşkavak köyü küçükbaş hayvan çalışmaları yapacağız. Diğer köyümüz olan Büğdüz köyünü de büyükbaş çalışmalarımızı yapıyoruz. Üniversitemizde çok yetenekli 10 kişilik ekibimiz var, bu ekibimiz ve sizlerle ortak bir proje yapabilirsek organik bir birliktelik yapmış oluruz diye düşünüyorum. Umuyorum burdur üniversite sektör tüm aktörleriyle hayvancılık ve hayvancılıkta elde ettiği başarıyı sağlayacak kapasitede olduğunu düşünüyorum. Katılan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Pakdemirli: “Ortak projelere her zaman açığız, enstitüleri üniversitelerin kullanımına açmak istiyorum”
Rektör Korkmaz’ın konuşması sonrasında kürsüye gelen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Mehmet Akif’in adını taşıyan bir üniversitede konuşma yapmanın gurur verici ve onurlu olduğunu ifade ederek, “Rektör hocama da teşekkür ediyorum. Ortak projelere her zaman açığız. Isparta’da Antalya’da ve Konya’da enstitülerimiz var. Bunları üniversitelerin kullanımına açmak istiyorum. Üniversitelerde teori ve bilgi ve birimi var, bizde de tecrübe var bu ikisini birleştirirsek başarı sağlarız diye düşünüyorum” dedi.
“Eski düzende orman ve tarımın bir arada yönetilmemesi yanlıştı, artık tek çatı altında 152 bin kişilik bir aileyiz”
Konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hayata geçirilmesiyle birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tek çatı altında toplanarak artık 152 bin kişilik bir aile oluşturulduğunu aktaran Bakan Bekir Pakdemirli, “Eski düzende su ve toprak ayrı yönetildiği için bakanlıklar arasında çekişme oluyordu. Toprak ve suyun bir arada yönetilmemesi, orman ve tarımın bir arada yönetilmemesi yanlıştı, o yüzden birleşmesi bizi büyük bir aile yapıyor. 81 ilimizi gezmek istediğimi söylemiştim. 6 aydan kısa bir sürede birçoğunu gezdik, dertlerini ve önerilerini dinledik. Bizim çiftçimizin problemini daha rahat bir şekilde çözmek için havza biçiminde yönetmek istiyoruz. Daha iyi bir yönetimle yerinden yönetimle sorunları çözebiliyor olacağız. Anında sizin problemlerinize cevap verebilecek şekilde çok kısa bir sürede çözmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“Burdur’a genç çiftçi projesinde 1.1 milyon lira hibe verilmiş”
Bakan Pakdemirli, “Burdur’da son 16 yılda neler olmuş diye baktığımızda çok şey yapıldığını görüyoruz” diyerek devam eden açıklamalarında, “Burdur’a genç çiftçi projesinde 1.1 milyon lira hibe verilmiş, 462 proje yapılmış. Kırsal kalkınma hibelerinde 30 milyon hibe, büyükbaş hayvanlarda yüzde 87 artmış, küçükbaş ise yüzed 64 artmış, 15 baraj ve gölet, 220 bin alanın sulak alana açılması, 2 şehir 6 bağ ormanı, 2044 aileye kredi ve hibe verilmiştir” şeklinde konuştu.
“Ana görevimiz üreticiyi korumaktır”
Bakan Pakdemirli ayrıca şunları söyledi:
“Tarım Orman Bakanlığı olarak ana görevimiz üreticiyi korumaktır. Ama tüketiciyi de korumamız gerekiyor. Tüketicilerin de ürünleri çok pahalıya tüketmemesi gerekiyor. Uğradığımız finansal saldırı sonucunda alınan önlemlerle ciddi bir mesafe kat edildi ve dövizde daha da iyi ilerlemeler olacağını söyleyebiliriz. Tarım sektörü diğer sektörlere göre daha fazla etkileniyor. Sizin dertlerinizle dertleniyoruz. Elimizden geldiğince destekleri arttırmaya çalıştık. Gübrede yüzde 15 indirim alınmıştı yüzde 5 daha geliyor. Yem sektöründen de beklenti içerisindeyiz. 2019’a daha pozitif bakarak yem sektörünün de indirime gideceğini umuyorum. Buğday ve arpa desteklemelerini 5 kuruştan 10 kuruşa çıkardık. Destekleri 8 liradan 10 liraya çektik. Market fiyatlarının da stabil kalmasına özen gösterdik.”
“Çiğ süt için 119 milyon 21 bin lira destekleme ödemesine bu akşam başlıyoruz”
“Süt ile ilgili konuda ise üreticiyi küstürmememiz gerektiğinin farkındayız ama belli bir ekonomik dengeler de var” diyen Bakan Pakdemirli, “Süt ile ilgili destekleri 10 kuruştan 25 kuruşa çıkardık ilk 3 ay geçerli olmak kaydıyla. 41 ilimizdeki hayvancılık yatırımlarına yüzde 50 hibeye devam ediyoruz. Atıl durumdaki 2 milyon hektar tarım alanlarından da 13 milyon lira kazanç elde edeceğiz. Destekler konusunda tamamen kitleleri memnun etmek mümkün değil ama en etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Bazı müjdeleri açıklıyoruz. Tarımsal desteklerimiz 2018’de toplamda 14,5 milyardan, 2019’da da 16,1 milyar liraya çıkıyor. Besicilik yapan 48 bin 400 üreticiye bakanlığımızca ruhsatlandırılan kesimhanelerde kesilen 314 bin 532 büyükbaş hayvan için toplam 78 milyon 790 bin lira besi desteği ödemesi yapacağız. Bu da hayvan başına ortalama 250 lira. 2018 Temmuz-Ağustos döneminde üretilen 1 milyon 588 bin ton çiğ süt için 119 milyon 21 bin lira destekleme ödemesine bu akşam başlıyoruz. Buzağı desteklemeleri kapsamında da 520 milyon destekleme ödemesine de önümüzdeki hafta başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, “Bakanlık olarak 3 farklı alanda eski parayla 1 katrilyona (1 milyar liraya) yakın destek ödemesi yapmış oluyoruz. Et Süt Kurumu ile ilgili olarak da bekleyen kesim hayvanların kesimlerine de başlayacağız” dedi.
“21 milyon dolarlık bir hacme sahibiz”
Bakan Pakdemirli Türkiye’nin tarım ve hayvancılık konusunda dünyadaki yeri ve hacminden bahsederek önemli bilgiler verdi:
“Tarım hayvancılıkta neler yapılması lazım, gelecek nesillere neler bırakacağız. 21 milyon dolarlık bir hacme sahibiz. Bölgenin ticaretinden mutlaka pay almamız gerekiyor, değişen dünyada mutlaka bir rol kapmamız gerekiyor. Bunu yaparken de verimli topraklarımız var istekli bir tarım sektörümüz var. GDO’dan arınmış bir ülkeyiz. Bu ülkenin avantajını kullanmamız gerekiyor.”
“Kaynaklarımızı doğru değerlendiriyoruz ama önümüzdeki 20 yıl bunu daha ileriye taşımalıyız”
“2050 yılında dünyada 10 milyar nüfus olacak ve gıda ve tarım da bugünkünden daha önemli olacak” diyen Pakdemirli, konuşmasında şunları kaydetti:
“Dünyada dengesizlikler var ve bu oran daha da artacak. Kendi ülkemizin tükettiklerini üretebilirsek hatta daha fazlasını üretebilirsek daha avantajlı konuma geleceğiz. Türkiye’de de 100 milyona giden bir nüfusumuz var. Yüzde 50 daha fazla gıda üretmemiz gerekiyor. Devlet olarak üreticinin önünün açmamız gerekiyor. Bu çok kolay değil. Tarıma elverişli araziler tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de azaldı. Bu konuda çok önemli adımlar atılmıştır. Bu da iyi bir ilerleme. Erozyon ve toprak kaybı ile mücadelede dünya birincisiyiz. Orman varlığını arttıran nadir ülkelerdeniz. Hedefimiz toplam arazimizin yüzde 30’u kadar alana sahip olmaktır. 7 milyar fidana doğru ilerliyoruz. Orman tarımla üretimle çok ilgili. Ağaç olmayınca yağış, su ve tarım olmuyor. Tarımsal hasılada 7. ülkeyiz. Toprak varlığı olarak dünyada 17.ülkeyiz. Demek ki biz, kaynaklarımızı düzgün ve doğru değerlendiriyoruz, bu bir başarıdır ama önümüzdeki 20 yıl için bunu daha ileriye taşımalıyız. O yüzden üretici başta olmak üzere, tüm paydaşların bunda katkısı olacak.”
“Tarıma dayalı bir sanayimiz var”
Bakan Pakdemirli son olarak şu görüşlerde bulundu: “Ülkemiz biyoçeşitlilik açısından iyi, küçük aile işletmeleri devam ediyor, tarıma dayalı bir sanayimiz var. Gıda işleme alanında da kötü değiliz. Avrupa’da birinci olmanın ana anahtarı çiftçimiz çünkü onlar neyi nasıl yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Fındıkta kirazda incir ve kayısıda dünyada önemli bir yerde bulunuyoruz.”
En fazla korunga arazisine sahip 5 üreticiye teslim makbuzu takdimi
Pakdemirli konuşmasının ardından, Korunga Yetiştiricilerinin Desteklenmesi Projesi kapsamında, korunga üretimi yapacak 87 üretici arasından en fazla tarım arazisine sahip 5 üreticiye teslim makbuzu takdim edilmesi ile devam etti.
Bakan Pakdemirli’nin Burdur programı, hayvancılık sektörü ile basına kapalı gerçekleştirilen toplantı ile son buldu.