“Bir annenin umudu asla tükenmez”
Yılda milyonda 2-4 kişiye tanısı konulan ciddi kan hastalığı aplastik anemi hastalığına yakalanan 10 yaşındaki Ares, tedavi olabilmesi için gereken uygun kök hücreyi 1 yıldır arıyor.
ANTALYA (İHA) - Yılda milyonda 2-4 kişiye tanısı konulan ciddi kan hastalığı aplastik anemi hastalığına yakalanan 10 yaşındaki Ares, tedavi olabilmesi için gereken uygun kök hücreyi 1 yıldır arıyor. Tüm Türkiye’de Kızılay aracılığıyla sürdürülen bağış kampanyalarında şu ana kadar 5 milyonu geçkin donör tarandı ancak uygun doku örneğine rastlanılmadı. Vatandaşların kök hücre nakli deyince organ bağışı gibi bir algıya kapıldıklarını belirten anne Selen Çobanoğlu, herkesi kan vermeye davet etti. Oğlunun hastalığının üzücü de olsa farkında olduğunu ifade eden Çobanoğlu, “Hastalığını biliyor ama ‘neden gece gündüz şehir şehir gezip bana kan topluyorsun’ diye soruyor. Çok üzücü de olsa artık durumunun, yani acil bir kan ve donör bulmamız gerektiğinin farkında” dedi.
Antalya’nın Demre ilçesinde annesi Selen Çobanoğlu ile birlikte yaşayan 10 yaşındaki ilkokul 4. sınıf öğrencisi Ares Çınar'ın, 5 yıl önce sağlık durumunda değişiklik gören ailesi, bu durumun teşhisi için birçok hastaneye başvurdu. 4 yıl boyunca yapılan araştırma ve testler sonucu Ares’e geçtiğimiz yıl aplastik anemi tanısı kondu. Hastalığın ciddi bir kan hastalığı olduğunu öğrenen anne Çobanoğlu’nun dünyası adeta başına yıkıldı. Tedavi için kök hücre nakli olması gerektiği bilgisine de ulaşan Çobanoğlu, Türkiye’nin tüm illerinde Kızılay aracılığıyla oğlu için uygun donör arayışına başladı. Kök hücre bankalarında şu ana kadar 5 milyonu geçkin tarama yapılsa da Ares’e uygun doku örneğine rastlanılamadı. Umudunu yitirmeyen anne, uygun donörün bulunması için gece gündüz demeden çaba sarf ediyor.
“Öğrenince yıkıldım”
Yaklaşık 5 yıl önce aplastik anemi hastalığıyla karşılaştıklarını belirten anne Selen Çobanoğlu, ardından birçok hastanede tedavi gördüklerini ve sürecin oldukça yoğun geçtiğini söyledi. Aplastik aneminin çok nadir bir hastalık olduğunu öğrenince adeta yıkıldıklarını aktaran Çobanoğlu, “Sadece gripten sonra da yaşanılan enfeksiyonların ilik kemiğine yapışarak onun bütün kan hücrelerini durdurabileceğini öğrenmiş olduk” dedi.
“Hastalığını biliyor ama ‘neden gece gündüz şehir şehir gezip bana kan topluyorsun’ diye soruyor”
Çobanoğlu, yaklaşık 1 yıldır ilik nakli için donör aradıklarını belirterek şunları söyledi:
“Ares’in bu hastalığı konusunda bilgisi var. Biz bir yıldır nakil sürecindeyiz ve donörümüzü arıyoruz. Ancak Ares bunun son birkaç ayında artık hastalığını bilse de, Kızılay ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bağış kampanyalarını neden yaptığımızı artık merak etmeye ve sormaya başladı. Her gün bana 'hastalığım çok mu kötü, benim durumum kötü mü, neden bu kadar fazla insan geliyor, neden bu kadar kampanyalar yapıyorsun, neden gece gündüz şehir şehir gezip bana kan topluyorsun' diye sorularla geliyor. Çok üzücü de olsa artık durumunun, yani acil bir kan ve donör bulmamız gerektiğinin farkında. O da bu konudan haberdar ama üzüntüsünü bence içinde yaşayan bir çocuk olduğunu düşünüyorum.”
Uygun donör için 5 milyon örnek tarandı
Şu ana kadar Türkiye ve Uluslararası Türk kök hücre bankalarında 5-6 milyon kişinin tarandığını ancak Ares’e uygun doku örneğinin bulunamadığını kaydeden Çobanoğlu, yaklaşık 1 aydır Türkiye’nin her ilinde Ares için kök hücre kampanyaları yapmaya devam ettiklerini söyledi.
"Kök hücre naklini bir organ nakli ya da kanımızı aldıklarında yerine konamaz bir şey olarak düşünüyoruz"
Çobanoğlu, çoğu insanın kök hücre nakli deyince organ nakliyle karıştırıp tedirginlik yaşadığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Türk toplumu olarak kök hücre naklini bir organ nakli ya da kanımızı aldıklarında yerine konamaz bir şey olarak düşünüyoruz. Kök hücre donörü olmak için kan grubu fark etmeksizin sadece üç küçük tüp kanla bir doku örneği testine girebiliyorlar. Her türlü Kızılay noktasına gidip her şehrimizde olan Kızılay kan alma merkezlerine giderek üç tüp kanlarını veriyorlar. Bu normal hastanede şekerlerini, kolesterolünü ölçtürdükleri kan tüpleriyle aynı. Daha sonra eşleşme olması durumunda da normal yine Kızılay noktalarına gidip bir ünite kan bağışlıyoruz. Aslında sadece bir kan bağışıyla gerçekleşen bir nakil türü. İnsanlar bilmediği için korkuyorlar. Bu bir ameliyat değil, bir organ nakli değil, bir anestezi içeren bir operasyon değil. Kesik yok, iz yok, dikiş yok, hiçbir şey yok. Bu sadece bir günlerini alabilecek bir işlem türü ve en kolay da nakil yöntemi. Aslında dokularının kazınıp alınacağını ya da organlarının alınacağını ve yerine konmayacağını zannediyorlar ama bu böyle bir şey değil.”
“Bir annenin umudu asla tükenmez”
“Çok fazla insana ulaştık ama bir annenin umudu asla tükenmez” diyerek inancının tam olduğunu vurgulayan Çobanoğlu, vatandaşların empati yapıp 3-5 dakikalarını ayırarak hayat ve hayatlar kurtarabileceğinin altını çizdi.
“Koyu bir Fenerbahçeli”
Ares’in koyu bir Fenerbahçeli olduğunu da sözlerine ekleyen Çobanoğlu, “Henüz bir kez Fenerbahçe’nin basketbol maçına gitme şansı oldu. Kan değerleri düşük olduğu için onu tribüne sokamıyoruz ama en büyük hayallerinden bir tanesi de o tribünde maçı izlemek. Maçları televizyondan takip ediyor ve beğendiği futbolcuları söylüyor. Futbolu çok seviyor. Bir gün onlarla tanışma fırsatı bulursa çok mutlu olacak” diye konuştu.
“Maçlara gitmek isterdim ama kalabalık ve grip salgını olduğundan dolayı gidemiyorum”
Büyüyünce bilgisayar mühendisi olup çocuklara oyun hazırlamak istediğini belirten Ares ise müzik, tenis ve futbolu da çok sevdiğini söyledi. Fenerbahçe sevgisinin kendisinde çok ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Ares, “Futbolcular arasında ayrım yapamam ama lig başlamadan önce hazırlık maçlarının birinde İsmail Yüksek’in klas bir hareketi vardı, bu yüzden onu çok beğeniyorum. Maçlara gitmek isterdim ama kalabalık ve grip salgını olduğundan dolayı gidemiyorum. İnşallah bu sorunlar atlatılınca tabi ki gitmek isterim” ifadelerini kullandı.
Aplastik anemi hakkında
Aplastik anemi; kan hücre üretimi ile görevli olan kök hücrelerin zarar görmesinden ya da bağışıklık sisteminin kemik iliğine saldırarak kök hücre üretimini engellemesi nedeniyle de oluşabiliyor.
Verilere göre yılda milyonda 2-4 kişiye tanı konan bu ciddi kan hastalığı, her yaş grubunda görülmekle birlikte genç erişkinlerde ise daha sık görülüyor.