Bunları gençleşmek istiyorsanız kesinlikle yapmalısınız!

Kardiyovasküler hastalıklar ve yaşlanma arasındaki ilişki, aynı zamanda başka hastalıklara da kapı aralayabilir. Fakat bir yaşam stili, özellikle gençleştiren bir formülün de cevabı olabilir.

Aynı zamanda insanların kardiyovasküler hastalık ve yaşlanmayla ilişkili diğer hastalıklara yakalanma riskini de azaltabilir, ancak bu bulgular henüz hakemli bir bilimsel dergide yayınlanmadı.

6 Yaş gençleştiren 8 adım:

İyi uyku Sigaradan kaçınma Düzenli fiziksel aktivite Sağlıklı beslenme Sağlıklı kilo aralığı Dengeli kan şekeri ve kolesterol düzeyleri Dengeli bir tansiyon

Bu 8 adım, yaşlanmanın yavaşlamasına yardımcı olan faktörlerden en önemlileri olarak listeleniyor.

Araştırmacılar, insanların kardiyovasküler sağlığı ölçmek için Hayatın Temel 8 kontrol listesini ne kadar iyi takip ettiğini inceledi. Sekiz ölçümün ortalaması alındı ve puan, insanları yüksek, orta veya düşük kardiyovasküler sağlık kategorilerine yerleştirmek için kullanıldı.

Ekip ayrıca çalışma katılımcılarının fenotipik yaşını hesaplayarak biyolojik yaşlanma sürecini de ölçtü. Fenotipik yaş, kronolojik yaşa ve metabolizmayı, iltihaplanmayı ve organ fonksiyonunu ölçmek için seçilen dokuz kan testinin sonuçlarına dayanıyordu.

Her kişinin fenotipik yaş ivmesini belirlemek için, kronolojik yaşlarına göre daha hızlı mı yoksa daha yavaş mı yaşlandıklarını görmek amacıyla kronolojik ve fenotipik yaşları arasındaki fark hesaplandı.

Araştırmaya katılan 6.500 yetişkin için araştırmacılar, kardiyovasküler sağlığı yüksek olan kişilerin fizyolojik olarak yaşlarından daha genç olduğunu buldu. Ortalama olarak kronolojik yaşları 41, biyolojik yaşları ise 36 idi.

Öte yandan kalp-damar sağlığı düşük olanların beklenenden daha hızlı yaşlandığı görüldü. Bu bireylerin ortalama yaşı 53 olmasına rağmen ortalama biyolojik yaşları 57 idi.

Tüm bu verilerin yanı sıra, en yüksek Life's Essential 8 puanına sahip olmak, en düşük puana sahip kişilere kıyasla ortalama altı yıl daha genç bir biyolojik yaşa sahipti.

Genetik Uzmanı Dr. Moshe Szyf'e göre mevcut araştırmalar, bu değişikliklerin esas olarak gen fonksiyonundaki yaşa bağlı değişikliklerden etkilendiğini gösteriyor. Bu değişiklikler bağışıklık sisteminin, metabolizmanın, kardiyovasküler sistemin ve beynin işlevini etkiler ve sağlığımız üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkilere neden olabilir.

Szyf'e göre bu işaretlerin dağılımındaki değişiklikler, genlerin işleyişini etkileyerek organların fizyolojisini etkileyebilir.

DNA metilasyon değişimi sürecine sıklıkla "epigenetik saat" denildiğini belirten kendisi, tipik bir insanın yaklaşık 100 yıllık bir ömre sahip olmasına rağmen bireyler arasında farklılıklar olabileceğini de sözlerine ekledi.

Syzf diyet, uyku ve egzersiz gibi yaşam tarzı faktörlerinin hepsinin epigenetik programları değiştirebileceği fikrini destekleyen kanıtların bulunduğunu açıkladı.

Ancak bu alışkanlıkların DNA metilasyonunu ve diğer epigenetik süreçleri nasıl etkilediğinin tam olarak bilinmediğini belirtti. "Bu alan heyecan verici ve aktif bir araştırma alanı olmaya devam ediyor" açıklamasında bulundu.

kaynak: Sabah