Bundan tam 98 yıl önce, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ayakta alkışlayarak kabul ettiği İstiklal Marşımız, Kuvayı Milliye ruhunu mısralarında barındıran ve dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir kahramanlık destanının yazılı halidir. Mehmet Akif Ersoy muhteşem eseri için, “O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bu millete yeniden bir milli marş yazdırmasın” demiştir.
Birlik ve beraberlik ruhunun zirvesinde olan İstiklal Marşımıza herkesin sahip çıkması gerektiğine ve milletimiz özgür ve bağımsız yaşadığı sürece milli marşımızın aynı coşku ve heyecanla herkes tarafından hep bir ağızdan söyleneceğine olan inancım tamdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Marşımızın büyük Şairi Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere bağımsızlık savaşımızın tüm kahramanlarını, şehitlerini ve gazilerini minnetle, şükranla anıyor, saygılarımı sunuyorum.