Diyanet personeli olduysak suç mu ettik yoksa...
Diyanet personeli olduysak suç mu ettik diye soran Başkan Fahri Özdemir açıklamada bulundu.
Diyanet personeli olduysak suç mu ettik diye soran Başkan Fahri Özdemir açıklamada bulundu.
Diyanet Birlik-Sen Akdeniz Bölge Başkanı Fahri Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan meslektaşlarımızdan özellikle, imam, müezzin ve Kur'an Kursu Öğreticilerini önüne gelen, bilen bilmeyen herkes eleştirir, onlara karşı herkes amirlik, hacılık, hocalık taslar...
"Namazı uzattı, kısa okudu,
Vaazı- Sohbeti 3-5 dk uzattı,
Klimayı açtı, klimayı kapattı,
Şadırvanda su yok, su akmıyor,
Çok izin kullanıyor, siyaset konuşuyor, muhtarlık seçiminde taraf oluyor, sakalı uzun, sakalı yok, bıyığı hilal bıyıklı, cami temiz değil, lavabolar- tuvaletler temiz değil, yok camiye 5 dk geç geldi erken gitti, aşır okudu okumadı, yok yardım parası daha fazla olacaktı hoca birazını ayırdı, yok Kur'an Kursunda benim çocuğu, benim hanımı az okuttu, okurken bağırdı çağırdı, yok kursta yemekler iyi çıkmıyor vs vs .. gibi sudan daha ucuz sebeplerle imamı, müezzini, kur'an kursu öğreticilerini insafsızca eleştirenlere bir kaç cümle bizimde kelamımız var.
Ha bunun yanında dahada ileri giderek sanki diyanet personelinin maaşını KBS sisteminden kendileri yapıyorlarmış gibi birde ileri geri din görevlilerinin, diyanet personelinin aldıkları ücretleri eleştirir yok helaldi yok haramdı diye bilip bilmeden fetva makamı gibiymiş gibi pervasızca konuşurlar.
Hiç bir din görevlisi, diyanet personeli meslektaşımız devletin, kurumun kendilerine tevdi onurlu din hizmeti görevini savsaklamaz, layıkı ile yapar. Olurya hata insana mahsusdur içerisinde bir iki tane meslektaşımız sehven görevini eksik yapmışsa onun gereğide mevzuat çerçecesinde kurum tarafından yapılır. Hal böyleyken hiç kimse din görevlilerini, diyanet personelini hadsizce eleştiremez, dil uzatamaz. Helali ve haramı anlatan kişi, yani meslektaşlarımız asla bilerek hata yapmazlar. Helali ve haramı sadece dillerine dolayanlardan çok daha iyi bilirler. Hiç kimse tereciye tere satmasın.
Hangi gün gidip bir imama, bir müezzine, bir
kur'an kursu öğreticisine hal hatır sorup bir derdi bir sıkıntısı varmı diye aradınız, sordunuz. Ne zaman gidip Caminin,Kur'an Kurslarının ihtiyacı olup olmadığını sordunuz.
Din görevlileri, diyanet personeli sizlerin zevk ağacı veya emir eriniz değil Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Devlet memuru, yani kamu görevlisidir.
Din görevlileri, diyanet personeli önüne gelenin ileri geri laf söyleyip, eleştirip, hakaret edip egosunu tatmin ettiği kişiler değildir. Sahipsiz hiç değillerdir. Diyanet Birlik-Sen olarak din görevlilerinin, diyanet personelenin itibarı itibarımızdır. Her daim onların yanındayız.
Kamuoyuna saygılarımla.