DÜNYA KALİTE FEDERASYONU

DÜKAF BAŞKANI SAVAŞ KARABALİ İLE NNC HABER SÜLEYMAN GÜZEL'iN YAPTIĞI ÖZEL RÖPORTAJ

S.Güzel: Merhaba Sayın Savaş Karabali…

S.Karabali:

Merhaba Sayın Güzel Hoş geldiniz, şeref verdiniz…

S. Güzel:

Hoş buldum! Biraz DÜKAF’dan bahseder misiniz?

Yani Dünya Kalite Federasyonu ne iş yapar?

S. Karabali:

Biz 2013 yılında Dünya Kalite Derneği olarak kuruluşumuzu yaptık. Derneğimizin ilk yılında gelecekteki beş yılın ve on yılın stratejik planlarını yaptık. Üniversitelerde çalışmaya başladık, hem öğrencilere hemde idari akademik personellere kamu yararını gözeterek, tamamen ücretsiz kalite ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye başladık. Tabi 5-10 yıllık stratejik planlar yaptık ama biz 5 yılı doldurmadan kabuğumuza sığmaz olduk. Planlarımızın dışına çıktık kurumsal anlamda daha da büyümemiz gerekiyordu. Beş önemli dernekle birleşip Dünya Kalite Federasyonu’nu kurduk. Şuanda 8 dernekle aynı çalışmalara devam ediyoruz. Yeni bir özel ekip oluşturarark üniversiteler haricinde kamu kurumları ve özel kurumlara da kalite ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye devam ediyoruz. Biz aynı zamanda Federasyon olarak Birleşmiş Milletlerin resmi bir üyesiyiz. Birleşmiş Milletler’in Türkiye’deki toplantılarına katılıyoruz, Yurtdışı toplantılarına dahil oluyoruz. Vermiş olduğumuz bütün eğitim belgeler Birleşmiş Milletler üyesi bütün ülkelerde kabul görüyor…

S.Güzel:

Sizi tebrik ediyorum…

Peki Federasyonumuzda hangi dernekler var?

Ve bu dernekler nelerle meşguldür?

S. Karabali:

Dünya Kalite Derneği, ilk derneğimiz.

Uluslararası Eğitmenler Derneği,

Dünya Kişisel Gelişim Egitmenleri Derneği,

Doğa Terapileri Derneği,

Doğal ve Sağlıklı Yaşam Derneği,

Ayık Yaşamda Buluşalım Derneği var ki;

Bu derneğimizin buradaki Kepez Doyran’da bir çiftliği var bu çiftlikte madde bağımlısı gençlerimizin tedavisini üstleniyoruz. Şuan 8 gencimiz orada tedavi görüyor. Daha önce tedavi sürecini başarılı bir şekilde tamamlayıp sağlıklı olarak ayrılan geçlerimiz var.

Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği

Antalya’da çok faal bir dernektir bir çok yardım kuruluşundan daha çok insana yardım ulaştırıyor. Çocuklarımıza ve ihtiyaç sahibi ailelere de yardımlar ulaştırıyor.

Ata Ocakları Derneğimiz var eğitim çalışmalarımızın yanısıra Ata Ocakları Derneği ve DÜKAF bir proje geliştirdik bu projeyi 20 arkadaşımız, 8 aydır alt yapısını oluşturmak için emek veriyor. Diğer derneklerimiz de bizi bu konuda destekliyor. Biz Dünya Kalite Federasyonu olarak büyük bir aileyiz. Hangisi olursa olsun derneklerimizin yaptığı tüm faliyetler Federasyona mâledilir, federasyonunun yapmış olduğu her faaliyet de derneklerimize mâledilir. Yani biz bir bütünüz…

S.Güzel:

DÜKAF Derneklerin ve federasyonun yaptığı işler ülkemiz için çok yararlı bir kez daha kutluyorum sizleri. Peki projelerinizden bahsedelim biraz…

S.Karabali:

Tabi anlatayım, projelerimiz:

“Madde bağımlılığı ve uyuşturucu ile Milli Mücadele Projesi” projenin adı Tek Sefer Ölüme Yeter. Proje 81 ilde yürütülecek, projenin 1. Ayağında Valilikler, Belediye Başkanlıkları ve Üniversite Rektörlükleri her ilde… Valilik, Belediye Başkanlıkları ve Üniversite Rektörlükleri ile yapacağımız protokoller kapsamında çalışmalara başlayacağız. Çalışmalar nedir:

Biz bir ilde etkinlik yapmadan 15 gün önce reklam panolarıda, makrovizyonlarda ve afişlerimiz ayarlanıp asılacak. Üniversite Rektörlükleri kendi iç reklam ve kapalı devre yayınlarında etkinliğin tanıtımını yapacaklar ve bize üniversite içerisinde afiş asma ve broşür dağıtma izni verecek. Valilikler de ilde bulunan bütün kamu kurumlarına etinlikle ilgili bilgilendirme yapacak, özellikle Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bütün okullara bildirip öğrencilerin katılımını sağlayacak.

Etkinliğin 1. ayağında 1. Gün seminerler verilecek madde bağımlılığının zararları hakkında. Bu seminerleri kimler verecek?

Damdan düşenler verecek. Nasreddin Hoca’nın bir sözü vardır; “Bana damdan düşeni getirin benim halimden O anlar! ” Demiş…

Gelip bir pisikoloğun veya bir narkotikçinin orada madde bağımlılığının zararlarını anlatması başka şey, bu bataklığa batmış bir gencimizin durumunu anlatması başka. Bu bataklığa nasıl düştü,hangi aşmalardan geçti, hangi sıkıntıları çekti, neler yaşadı, bu ağır ve kötü durumdan kurulmak için ne çabalar gösterdi bunları anlatması farlı şey. Veya çocukları bu bataklığa düşmüş ailelerin bunları anlatması başka şey. O yüzden bizim seminerlerimizde Damdan düşenler yer alacak. Seminer bittikten sonra şehre göre aynı günün akşamı veya ertesi gün şehrin durumuna veya hava durumuna göre planlayacağız. Ünlü isimler ile konserler vereceğiz. Bu konserlerin amacı seminere katılıma teşvik etmek ve insanları bir nebze hayatın stresinden uzaklaştırıp neşelendirmek. Bu konserlerimiz ve Seminerlerimiz tamamen ücretsiz, bilet satışı ve hiç bir kâr amacı yok, tamamen biz kendi bünyemizde sponsorlarımızla finanse ediyoruz. Projenin 81 ildeki mâliyeti 25 milyon Türk Lirası.

Bunun devamında; Şimdi semineri verdik, konseri verdik….

S.Güzel:

Bitti mi?

S. Karabali:

Bitmedi, il Valiliği veya il Belediye Başkanlığıyla birebir yapacağımız görüşmelerde bize bir yer tahsisi isteyeceğiz. Bu işin devamlılığını sürdürülebilirliğini sağlamak için. Şayet bize yer tahsisi yapmayacak olurlarsa biz yine kendi şartlarımızı zorlayarak yer kiralayacağız. Bu kiralayacağımız yerde gençlik merkezleri açacağız, bu gençlik merkezlerinde madde bağımlılığının zararlarını anlatan bilgilendirme seminerleri vermeye devam edeceğiz. Madde bağımlısı olan gençlerimizin burada tedavileri devam edecek. Bunun haricinde lise ve üniversite gençlerimize müfredata uygun gönüllü öğretmenlerimizce, bunun devamında mezuniyeti yaklaşan gençlerimize Mesleki Yeterlilik Kurumuyla yapacağımız Anlaşmalar doğrultusunda Mesleki eğitimler vereceğiz. Gençlerimiz mezun olduklarında da sponsorkarımızın işyerlerinde işe yerleştirip isdihtamını sağlayacağız. Bir çok gencimizi alacağız, meslek edindirip, işe yerleştirip, hayatını kurana kadar elinden tutmaya devam edeceğiz. Ve bu madde bağımlısı gencimiz de bu süreçte madde bağımlılığından da kurtulmuş olacak. O’na yeni bir hayat kurmuş olacağız…

S. Güzel:

Müthiş bir proje, bir çok kuruma ve hatta devlet kurumlarına örnek teşkil edecek bir proje. Peki Öğrencilerimize bursluk da var mı?

S. Karabali:

Elbette bu proje kapsamında, ülkemizdeki 81 ilde bulunan üniversitelerin nüfusuna bağlı olarak, rakamlar değişmek kaydıyla toplamda 1000 öğrencimize aylık 300 Türk Lirası olmak kaydı ile eğitim bursu vereceğiz..

S. Güzel:

İlk proje ne zaman? Tabi süpriz değilse…

S. Karabali:

Çok yaklaştık, günlerimiz sayılı.

İlk projemiz Ankara’da. Ankara açılışıyla başlıyoruz. 1. Projemizi gerçekleştiriyoruz. Etkinliğimize sayın Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız, Belediye Başkanlarımızın da katılımı ile çok büyük bir etkinlik gerçekleştireceğiz.

23 Kasım 2018 sabah 09:00’da Ankara Atatürk Spor ve Kültür Sarayı’nda Seminerlerimiz başlayacak. Akşam 17:00 ‘de Seminerlerimiz bitecek. Akşam 19:00’da konser organizasyonumuz başlayacak. Bu konserleri 3 ünlü isimle yapıyoruz; Hakan Alkar, Gülay, Resul Dindar’la olmak üzere 3 ünlü sanatçımızın katılımı ile projemizin açılışını çok güzel bir şekilde gerçekleştireceğiz.

S.Güzel:

Kaç Yılında başladı bu oluşumlar, Derneği ve Federasyonu hangi tarihlerde kurdunuz? Böyle güzel işler yapan, kocaman bir yüreğe sahip bir insanı okurlarımız, halkımız da tanımak isteyecektir….

S. Karabali:

Teşekkür edrim.

Dünya Kalite Derneği olarak 2013’de kurulduk.

Dünya Kalite Federasyonu olarak 2016 yılında kurulduk. 2013’den 20’16 kadar dernek olarak yolumuza devam ettik, 2016’dan bu yana Federasyon olarak yolumuza devam ediyoruz.

Ben Savaş Karabali Dünya Kalite Derneği’nin ve Dünya Kalite Federasyonu’nun Kurucu Genel Başkanıyım şu an hâla Genel Başkanlık görevini yürütüyorum. Ata Ocakları Eğitim ve Kültür Derneğinin Kurucu Genel Başanıyım, şu anda hâla Genel Başkanlığını yürütüyorum. 1972 Ankara Doğumluyum. Ankaralıyım Elmadağ Hasanoğlan Köyündenim. Babam öğretmendi benim, Türkiye’nin her yerini gezdik, o dönemler zorunlu tayin vardı. Doğum yerim Haymana, ordan Kırıkkale’ye tayini çıktı babamın, ilkokulu orda okudum 5 yıl. Ordan babamın tayini Sivas Gemerek Sızır’a çıktı ortaokul 1-2-3-ü ve lise 1’i orda okudum. Sonra Aydın Söke Bağarası’na tayin oldu babam. Orda bir yıl kaldık lise 2’yi orda okudum. Sonra Babamın tayini Ankara Elmadağ’a çıktı Elmadağ lisesinde lise 3 okuyup Elmadağ lisesinden mezun oldum. Daha sonra Jandarma Astsubay okulu sınavlarına girdim ve kazandım. Okudum Jandarma Astsubay olarak mezun oldum. İlk görev yerim Antalya Kemer sonrasında Antalya Gazipaşa’ya tayin oldum. Ordan dilekçe verip gönüllü olarak Güneydoğu’ya gitmek istedim ve Şırnak’a gittim. 1994-1996 yılları Arasında Komando tim Komutanlığı görevini yürüttüm. Ordan Sivas’a tayinim çıktı derken bu günlere geldik. Meslekten ayrıldıktan sonra çeşitli ticaret faaliyetleriyle uğraştım. Hayatı, insanları, piyasayı tanıdım. Bu Kalite sistemleri konusu Amerika silahlı kuvvetlerinden çıkma bir konudur aslında. Kalite Yönetim Sistemini askerlik yapanlar bilir.

Herşeyin talimatı vardır; Tuvalette tuvaleti temiz kullanma ve temizleme talimatı, odalarda oda temizlik talimatı ve bu tür talimatlar İSO Kalite sistemleri talimatlarından oluşmaktadır. Kimin nerede, ne iş yapacağı, nasıl yapacağı talimatlarından oluşmaktadır. Ben de asker kökenli olduğum için daha yakın geldi İSO Kalite Sistemleri bu konuyla ilgili gerekli temel eğitimleri aldıktan sonra sınavlarına girdim, başardım ve Başdenetçilik yetki belgesini aldım ve bu günlere geldim…

Evliyim, 2 çocuğum var. Oğlumun biri liseyi yeni bitirdi malesef üniversite sınavını kazanması tçok zordu taban puanları tavan yaptı.Bir çok gencimizin ortak sorunudur bu ve ne acı ki ben bunu her zaman söylüyorum. Bizim Ülkemizde Türkiye’de gençler yarış atı gibi koşturuluyor, sınavlardan geçiriliyor, ailelerin verdiği emeklerde cabası. Maalesef gençlerimiz puanların yüksek olmasından dolayı üniversiteleri kazanamıyor, çocuklarımız açıkta kalıyor. Yabancı bir devletin genci geliyor hiç bir sınava girmeden, hiç bir puanı olnadan istediği üniversitede istediği bölümü okuyor. Üniversitelerimizin kontenjanının bir çoğu yabancı öğrencilerle dolu. Maalesef bu durum çok acı bizim gençlerimiz açıkta kalırken biz yabancı gençlere eğitim ve iş olanağı sağlıyoruz. Tamam elbette onlar da gelsin, onlar da okusun lakin bizim öğrencilerimizin önceliği olsun. Eğitim sitemimizdeki ben büyük hatalardan biri; Bir çocuğu 3. Sınıftan sonra yeteneğine göre yetiştirmeye başlamaları gerekir. Orta okulda buna devam, lisede devam, üniversitede mesala meslek liselerinden mezun olan öğrencilerimiz kendi bölümünden 2 yıllık üniversiteye sınavsız gidiyorlardı. Çok güzel bir sistemdi onu da kaldırdılar. Önceki bunun düzeltilmedi lazım. Benim çocuğumdan örnek veriyorum. Denizcilik Lisesini okudu ve mezun oldu. Bu çocuk son iki yıl tamamen mesleki eğitim gördü. Gemi nasıl yapılır, bu geminin dengesi nasıl sağlanır bu gemi nasıl yüzdürülür bunu gördü. Ama sınava giriyor sınavda matematik, kimya, fizik, biyoloji soruyorlar. Benim çocuğum bu eğitimleri görmedi ki! Bu çocuğa sen mesleki eğitim veriyorsun üniversite sınavında mesleki eğitimle ilgili hiç bir soru yok. Matematik, kimya, biyoloji, yabancı dil ve daha birçok dersten sınava giriyorlar gençler nasıl başarılı olsun?

Ne gariptir ki mezun olan gençlerimizde istihdam edilemiyor ve bir çoğu boşta kalıyor…

S.Güzel:

Bir çok öğrencimiz birçok zorluklarla okusa da malesef ya okuduğu meslekde yer bulamıyor yada işsiz kalıyor ve yine malesef ki! Mecburen başka bir işte asgari ücretle çalıştırılıyor. Bu konu ile ilgili STK lar toplanıp İçişleri ve diğer sosyal kurumlarla forumlar yapıp çözüm bulmalı. Peki ya sizin bir öneriniz var mı?

S.Karabali:

Bu duruma devlet büyüklerimizin bir çözüm bulması gerekiyor…

Eğitim sistemi demişken biliyorsunuz eskiden Köy Enstitüleri vardı ve kapatıldılar Köy Enstitülerinin kapatılması bu vatana yapılan en büyük ihanet lerden biridir. Allah’ın izniyle biz biraz daha büyüyelim bu entitülerin günümüze revize edilmiş halde yeniden kurmak istiyoruz.Köy Enstitülerinin mutlaka açılması ve günümüz teknojilerine verize edilip çocuklarımıza bu şekilde eğitim verilmesi gerekiyor…

S. Güzel:

Başka yakın tarihli ekinlik hazırladınız mı?

S.Karabali:

6 Aralıkta Kepez’de Bir il Bir şair Etkinliğinmiz olacak Ustaya Saygı programıza Usta şair Vural Şahin katılacak. Ve her ilde şairlerimiz gelip şiirlerini okuyacak…

S. Güzel:

Zor ve bir kadar mücadele gerektiren işler Sayın Karabali. Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?

S. Karabali:

Unutmadan önemli bir Derneğimizin önemli faliyetlerinden de bahsedelim.

Bir de Mavi Akdeniz Su Sporları Kulübümüz var O Derneğimizin de kurucu başkanıyım Şu anda başkan yardımcısıyım. Henüz Federasyonumuza üye yapmadık lakin Mavi Akdeniz Şu Sporları Kulübümüz ile birlikte madde bağımlısı gençlerimizi şu altına indiriyoruz. Su sporuna yönlendiriyoruz tam tesisatlı ve tüplü dalışlar yaptırıyoruz ve böylece rehabilite evresinde uyuşturucudan kurtumalarına katkıda bulunuyoruz. Antalya’da bulunan engelli dernekleri ile yapmış olduğumuz anlaşmada haftada iki gün İnciraltı plajında engellilerimize asansörle dalış yaptırıyoruz. Tüm maliyetleri tarafımızdan karşılanarak aileri ve uzmanlarımız eşliğinde suyla buluşturuyoruz ve rehabilte ediyoruz. Güneydoğu gazilerimizi yine aynı şekilde suyla buluşturuyoruz ve dalış yaptıyoruz.

Bunların hepsini ücretsiz yapıyoruz.

Ne acı ki Antalya sahip kenti olduğu halde Antalya’nın ilk kurulan sualtı sporları kulübüyüz 2017 yılında kurduk. Ne yazık ki tüm malzemeleri cebimizden kendi paramızla aldık devletten bir kuruş yardım alamadık. Malesef antalAntalya yüzünü turizme dönmüş halkı unutmuş. Halk denize giremiyor yani gidip Konya Konyaaltında yüzüp geliyor. Halk denizden keyif alamıyor. Mesela gidip bir jetskiye bilemiyor, paraşüte binemiyor, bir yat kulübüne gidip bir yata binemiyor, bir donanımlı dalış yapamıyor. Sebebini söyleyim Discovery dalış var tanıtım dalışı dediğimiz hiç brövesi olmayan birini su altına saldırıp 5 m derinliğe daldırıp çıkartıyorlar ücreti 50 ila 60 Euro bunu Türk Lirası ile yapanlarda 150 ila 200 liraya yapıyorlar. 2 çocuğu olan 4 kişilik bir aile ayda kaç kere böyle bir dalışa katılabilir?

Biz bunları düşündük Türk Silahlı Kuvvetlerinden Arkadaşlarımız, Emniyet mensubu arkadaşlarımız ve Üniversiteden arkadaşlarımızla bir araya gelip bu kulübü kurduk. Kuruluş amacımız Antalya Halkını denizle barıştırmak. Bütün bu etinlikleri Gazilerimize, madde bağımlısı gençlerimize ve engellilerimize tamamen ücretsiz veriyoruz. Lakin Öğrencilerimiz ve halktan gelenler için şartlarımız var öncelikle kulübümüze üye olmaları gerekiyor, kulübümüze üye olmayanlar bu etkinliklerden hiç bir şekilde faydalamıyorlar. Spor kulübü olduğumuz ıçın üyelik şartımız var. Yine üniversiteli , liseli ve işsiz gençlerimiz var O gençlerimize de donanımlı dalış dersleri veriyoruz ve brövelerini tesislerden sağlıyoruz. Önce eğitimlerini veriyoruz sonra sınavlarını yapıyoruz. Sınavda başarılı olanlara da TSSF’dan Bröve getirtip taktım ediyoruz. Bunlar da gençlerimizin ufkunu açıyor ve onlara isdihtam olanağı sağlıyor. 3 yıldız dalıcı olanlar dalış merkezlerinde rahatlıkla iş bulabilirler, 3 yıldız dalıcı olanlar sahil güvenliğe başvuru yapabiliyor, biliyorsunuz ki dahil güvenlik 3 yıldız dalıcı arıyor, yine deniz kuvvetlerine müracat edebiyor. Yani bir çok isdihtam alanı sağlıyor…

S.Güzel:

Yani bir çok kapı açılıyor diyebiliriz…

S.Karabali:

Tabi 3 yıldızdan sonra isterlerse eğitmenlik eğitimlerini alıp sınavı kazanırsa eğitmen olabiliyor. Ve dalış okullarında kulüplerinde eğitmenlik yapıp para kazanabiliyor, 3 denizyıldız de tanıtım dalış uzmanlığı yapıp yine para kazanıyor.

S. Güzel:

Size bu güzel röportaj için şahsım ve ekim adına çok teşekkür ediyorum…

Mevla sizin gibi faydalı ve Vatanına hizmette bulunan insanlara selamet versin…

S.Karabali:

Amin Allah razı olsun bize vakit ayırdığınız için biz size teşekkür ederiz. Size ve ekibinize başarılar diliyorum…

Ayrıca okurlarımıza bizden gönül dolusu

Selam olsun!

S.Güzel:

Bilmukable selamınızı en kısa zamanda okurlarımıza ulaştıracağım. Bir ömür başarılar diliyorum!