Geleceğin Mehteranları gurur veriyor
Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek çocuk mehteran takımı Kartepe Çocuk Mehter Takımı üyeleri, hedeflerinin ilerleyen yıllarda büyük mehter takımında yer almak olduğunu belirtirken, öğretmenleri Köksal Dalkılıç daha büyük organizasyonlarda görev almak istediklerini anlattı.
Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek çocuk mehteran takımı Kartepe Çocuk Mehter Takımı üyeleri, hedeflerinin ilerleyen yıllarda büyük mehter takımında yer almak olduğunu belirtirken, öğretmenleri Köksal Dalkılıç daha büyük organizasyonlarda görev almak istediklerini anlattı.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nden bu yana halkı eğlendirme geleneğinin önemli bir parçası olan ve dünyanın en eski askeri bandolarından sayılan mehter takımı günümüzde çocukların ilgisini çekmeye devam ediyor. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde geçtiğimiz günlerde düzenlenen düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümü kutlama programına katılan Kocaeli Kartepe Çocuk Mehter Takımı Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek çocuk mehter takımı olma özelliğini taşıyor. Yaşları 9 ila 16 arasında değişen çocuklar öğrenim gördükleri esnada birbirlerinden örnek alarak mehteran takımının üyesi oldu. 2010 yılında kurulan çocuk mehter takımı, öğretmen Köksal Dalkılıç tarafından yaklaşık 22 çocuğun bir araya getirilerek oluşturuldu. Her üyesinin ayrı bir çalgıyla ilgilendiği çocuk mehter takımı Türk marşlarını çalarak asırlık kültürü yaşatırken, büyük mehter takımına katılma yolunda da ilerliyor.
“Hem müzikal hem de tarih değerimiz olarak mehteranın başında bulunmak onur ve gurur veriyor”
Çocuk Mehter Takımına öncülük eden Köksal Dalkılıç, hem müzikal hem de tarihsel değer olarak mehteranın başında bulunmanın onur ve gurur verici bir duygu olduğunu belirtti. Gösteri yaptıkları yerlerde vatandaşlar tarafından aldıkları övgü ve beğeni kendilerinin daha bir şevkle işe sarılmalarına vesile ifade eden Dalkılıç, “13 sene önce bu ekibi kurduk. Hem kurucusu hem devam ettireni olarak çocuklarımızın başında bulunuyoruz. Şimdilik 5-10 sene daha devam etmeyi de düşünüyoruz. Kültürümüzün bir parçası olan mehteran bize Osmanlı’yı hatırlatıyor. Hem müzikal hem de tarih değerimiz olarak mehteranın başında bulunmak onur ve gurur veriyor. Çünkü farklı şeylerin yaşamama neden oluyor mehteran. O yüzden onurluyum, gururluyum. Gittiğimiz yerlerde aldığımız övgü beğeni daha da şevkle sarılmamıza neden oluyor. Mehteran inşallah kazasız belasız devam eder. Okulumuzda güncel bando ekiplerinden vardı. Bir de bizim mehter takımımızı kuralım dedik. Çocuklar bu tarz hobi olarak başladıkları işin sonunu getirmiyorlar. Ama bizim mehteran ekibimizde çocuklarımız 7-8 sene bulunabiliyorlar, belli bir yaşa gelinceye kadar devam ediyorlar. Bu da yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor açıkçası. En küçük çocuğumuz 9, en büyüğü de 16 yaşında” diye konuştu.
“Ekibimiz büyük işlere imza attı”
Mehteran sayesinde hedeflerinin Osmanlı’yı tanıtmak olduğunun altını çizen Dalkılıç, mehter çocuk takımının tüm enstrümanları uzun süreli çalabildiğine değinerek şunları ifade etti:
“Mehteran sayesinde gerek kültürümüzü gerek Osmanlı’yı tüm dünyaya tanıtmak. Dünyada mehteran sayesinde Osmanlı ruhunu, Türk’ün ne denli bir mirasa sahip olduğunu ortaya koyabilme adına çalışmayı devam ettireceğiz inşallah. Bunu da başarma adına istekliyiz, arzuluyuz. Ekibimiz büyük işlere imza attı. Biz 2 yıldır Sivrihisar’da gerek Nasreddin Hoca Festivali’nde gerek Sivrihisar’ın kurtuluşunda görev alıyoruz. Eskişehir’in ve Sivrihisar’ın havasını teneffüs etmek bizler için onur, gurur verici. Ara ara kurulan çocuk mehteran takımları oluyor. Takip ettiğim kadarıyla orada üflemeli çalgıları yetişkinler çalıyor. Bizim ekibimiz bunu aşmış durumda. Hem tüm enstrümanları çocuklar çalıyor hem de başlayıp biten bir şey değil. 13 yıldır devam ediyoruz.”
“Devlet büyüklerimizin bulunduğu bir ortamda gösteri yapmayı istiyoruz”
Çocuk Mehter Takımının yurt içinde ve yurt dışındaki festivallerde görev yaptığını söyleyen Köksal Dalkılıç, devlet büyüklerine seslenerek cumhuriyetin 100’üncü yılında yapılacak gösterilerde yer almayı istediklerini belirtti. Köksal, sözlerine şöyle devam etti:
“Dünyanın değişik yerlerinde gösteri yapma imkânı bulduk. Hem yurt içinde hem yurt dışında uluslararası bir takım festivallere görevler aldık. Özellikle cumhuriyetimizin 100. yılında bu ruhun çocuklarımız tarafından da devam ettirildiğini gösterme adına devlet büyüklerimizin de bize değer vermeleri söz konusu olursa onların da bulunduğu bir ortamda gösteri yapmayı istiyoruz. İnşallah böyle bir davet bir yerlerden alırız. Cumhurbaşkanımıza bu anlamda güveniyoruz.”
“Gösterilerde vatandaşların da gözlerinden şevk aldığını görebiliyoruz”
Çocuk Mehteran Takımının 15 yaşındaki lise öğrencisi olan Yasir Emin Yıldız, ilerleyen yıllarda büyük mehter takımında görev alma isteğinden söz etti. Gösterilerde vatandaşların gözlerinden şevk aldıklarını gördüklerinden bahseden Yıldız, “Ben bu mehtere 5-6 sene önce girdim. Evde boş durmaktansa hobi olarak daha çok seviyorum, zevk alıyorum. Gösterilerimiz çok güzel geçiyor. Arkadaşlarımızla çok eğleniyoruz. Hocamızla beraber mehterin kültürünü, Osmanlı’nın kültürünü yaymak adına bu işi yapıyoruz. Onun adına da çok sevinçliyim, huzurluyum. Sivrihisar’da yaptığımız gösteri için de çok sevinçliyiz. Bizi davet ettikleri için de belediyemize teşekkür ediyoruz. Sivrihisar’ın çok değişik güzellikleri var. İleride ben bir yandan büyük mehter takımıyla da ilgileniyorum. Yaşımız biraz büyüdüğü için hocamız bizi emekli ediyor. Orada da devam etmeyi düşünüyorum. Bu işi yapmayı seviyorum. Yurt dışına bile çıktım. Makedonya’ya gittim, hocamız sayesinde Arabistan’a gidip umre yaptım. Türkiye’nin dört bir tarafında doğuya, Karadeniz’e, Bodrum’a, Muğla’ya gittik. Benim sayamayacağım kadar gösteri yaptık. Takriben 500-600 tane olmuştur. Gösterilerde vatandaşların da gözlerinden şevk aldığını, sevinçli olduklarını görebiliyoruz. Eskileri yâd ettiğimiz, hatırlattığımız için onlar da seviniyorlar. Bizim için de çok güzel bir sevinç oluyor” dedi.
"Bu mesleği büyüyene kadar devam ettiririm"
Çocuk Mehteran Takımına hobi olarak girdiğini söyleyen 11 yaşındaki Yağız Şentürk, davul çalmayı küçüklüğünden beri sevdiğine değinerek, “Okulda çalışmalar oluyordu, orada izliyordum. Merakım iyi başlamıştı, hala daha devam ediyor. Mehterle genellikle geziyoruz. İyi yanları da var kötü yanları da var. Bir işe başlayınca bitirmesi güzel oluyor. Ben küçüklüğümden beri davul çalmayı seviyorum. Davul çalmayı bana abim öğretti. Onun sayesinde böyle çalabiliyorum. İyi tepki alıyoruz. Allah razı olsun onlardan. Bu mesleği büyüyene kadar devam ettiririm. Ondan sonra da galiba büyük mehtere girerim galiba. Ekip bence güzel. Okulun ekibi zaten. Boş vaktimiz olmuyor. Ama konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.