Gençler üretimden uzaklaşıyor! Tarlalar da hayvanlar da Suriyelilere kaldı

İzmir’in güneydoğu sınırı ucunda yer alan Beydağ ilçesi adeta bir üretim şehri. Beydağlıların kollarındaki altın bilezik tarım ve hayvancılık. Vatandaşın büyük bir çoğunluğu hayvancılıkla uğraşıyor. Köylerde kestanesi, inciri, kirazı olmayan yok. Herkes geçimini bir şekilde sağlıyor ancak büyük bir sorunları var. Bu sorun, gelecek nesille alakalı. Beydağlılar, gençlerini köyünde tutamıyor. Gençler ya kalifiye eleman olarak büyükşehirlere göçüyor ya da kısa yoldan para kazanmanın yolunu arıyor. Genç nüfusun gün geçtikçe azaldığı ilçede vatandaş gençlerin üretime katılmasını istiyor.

Beydağ Ziraat Odası Başkanı Ünal İçmesu, tarımda ve hayvancılıkta işçi bulunamadığı için Suriyelilerin üretime dahil olduğunu Aydınlık’a anlattı:

“Bugün bir işçi için günlük 2 bin lira yevmiye veriyoruz. Tarımda ve hayvancılıkta işçi bulma konusunda çok büyük sıkıntımız var. Beydağ'da hayvancılık çok yaygın. Ülkemizde dışarıdan gelen Suriyelilere karşı çıkıyorlar. Ancak Suriyeliler şimdi çıkıp gitsin Beydağ'da hayvancılık %80 oranında biter. Üretim yapamayız. Çünkü Suriyeliler hayvanlarımıza bakıyor. Ağır işini yapabiliyor. Bunun dışında tarla işlerinde de örneğin incirde kestanede onlardan çok fazla faydalanıyoruz.”

Beydağlı gençlerin üretimden uzaklaştığını söyleyen İçmesu şu ifadeleri kaydetti: “Nedendir bilmiyorum ama kendi toplumumuzdaki gençler bu işlerden çok fazla uzaklaştı. Köyden kaçıyorlar. Gidiyorlar şehirlerde garsonluk yapıyorlar. Gençliğimizi belirli teşviklerle köylerine döndürmemiz lazım. Onları bu çiftçilikten koparmamamız lazım. Çünkü bazı yaşanan sıkıntılardan dolayı gençlik tamamen çiftçilikten soğumaya başladı. Ben onları da anlıyorum. Ülkemizde tarım belirsiz bir noktada. Mazot 40 liranın üstüne çıktı. Ürünü yetiştiriyorsun ama kaç paradan satacağını bilmiyorsun. Şu son dönemlerde üretimin sonunda zarar mı var yarar mı belli değil.”

Beydağ Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Osman Kıran da gençlerin yokluğundan yakındı. Genç nüfusun sadece tarımdan kaçmadığını aynı zamanda zanaatkarlıktan da kaçtığını söyledi:

“Gençlerimiz sadece tarımdan ya da hayvancılıktan kaçmıyor. Aynı zamanda zanaatkarlıktan da kaçıyor. Beydağ, İzmir’in küçük bir ilçesi. Ama bu küçük ilçede sayısızca berber ve çiğ köfteci var. Sebebi ise gençlerimizin kısa yoldan, yorulmadan paraya ulaşma isteği. Bir berber dükkanı açmak için büyük bir sermayeye ihtiyaç yok. Bizim burada 50 bin liran varsa berber açabilirsin. Çiğ köfte işi de tamamen hazır iş. Sadece paketliyor ve müşteriye ulaştırıyor. Ancak bizim birçok meslek koluna ihtiyacımız var. Beydağ’da insanlar geçimlerini en başta hayvancılıkla sağlıyor. Hayvanlara dam yapılması lazım. Bir insan tek başına o dama nasıl çatı kuracak. Ustanın yanında 3 kişi daha olmalı. Ama ne yazık ki o üç kişi yok. Usta da ne yapsın Suriyelileri tutuyor ya da gidiyor tek başına yapıyor.”

Osman Kıran, böyle devam ederse gelecekte Türkiye’nin üretemeyeceğini söyledi ve şu vurguları yaptı:

“Toplum olarak resmen üretimden koptuk. Gençler çalışmamak için bize çeşitli bahaneler sunuyor. Onları teşvik eden şeyler de çok sınırlı. Ellerinden telefonu düşürmüyorlar. Okuyabilen bir daha Beydağ’a uğramıyor okuyamayan da ya işte çiğ köfteci açıyor ya da kıraathanede boş boş oturuyor. Böyle devam ederse hepimiz mahvolacağız. Çiftçi ve esnaf üretmezse vatandaş ne yiyecek onu düşünmek lazım. Gençlerimizi yeniden üretime dahil etmemiz lazım.”

Aydınlık