GÜLSÜM VURAL YAZDI: NEDEN BAĞIMLI OLURUZ ?
NEDEN BAĞIMLI OLURUZ? Türkiye’de ve dünyada hızla tütün ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir.
NEDEN BAĞIMLI OLURUZ?
Türkiye’de ve dünyada hızla tütün ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir. Kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik zararlara yol açmaktadır.
Kullanılan maddenin zararlı olduğu toplum tarafından kabul edilmesine rağmen neden yaygın olarak kullanılmaktadır?
Sigara içmenin toplumda yadırganmayan bir davranış olması nedeniyle diğer bireylerde kullanmaktadır. Toplumun çoğunluğu kullanmaktadır. Öyle ki şehirlerarası otobüsle seyahatte, durakta dolmuş beklerken vs. ‘’yak bir tane de sen ‘’diyerek ayaküstü arkadaşlık kurularak sohbet ortamı yaratmaktadır.
Bu öldürücü maddenin aynı zamanda pazarlanması gerekiyor. Bunun içinde çok çeşitli pazarlama taktikleri geliştiriliyor. Her kesime ulaşması bakımından televizyon reklamlarında erkek çocuklar için kahramanlık imajıyla erkek olma imajı birleştiriliyor. Kadınlar içinse genellikle toplumun alt tabakasına yönelik olarak sigara içen kadın daha özgür bir insandır imajı birleştiriliyor. Bu şekilde yaygınlaşıyor.
Toplumun ilk başta yapması gereken şey sigara içmenin anormal bir davranış olduğunu kabul etmesi gerekir.
Peki sigara gibi reklamı yapılmayan, uluorta tüketilmeyen uyuşturucu için durum nedir? Tüm yasaklara rağmen kullanımı niçin azalmamakta hatta bağımlılık yapmaktadır?
Bunun için fare parkı deneyini örnek vermek istiyorum. Bu deneyde fareler gruplandırılır. Bir grup fare izole olarak kafeslerde tutulur. Bu farelere iki musluklu bir sıvı kabı ile bir musluktan su, diğerinden morfinli su verilir. Farenin hangi musluktan ne kadar içtiği kaydedilir.
Diğer grup fare parkı denilen bir alanda, erkek ve dişi fareler bir arada olacak şekilde tutulur. Parkta yiyecek, oyuncak ve çiftleşme için yeterli alan bulunur. Bu farelerin su kabı da aynı tasarımdadır. Deneyin sonucunda kafesteki fareler parktaki farelerden 20 kat daha fazla morfinli su içer ve bağımlı olur; parktaki fareler morfinli suyu mümkün mertebe içmemeye çalışır hatta.
Bağımlılık sadece maddenin ya da davranışın o çekici, geçici doyum sağlayan içeriği ile ilgili değildir. Bağımlılıklar genellikle insan temasının, sevginin, yakınlığın, sosyal desteğin yerini dolduruyor.
Ayrıca ailedeki bireylerin ve yakın çevredeki kişilerin madde kullanıyor olmalarının madde kullanma açısından risk oluşturduğu yapılan araştırmalarda saptanmıştır. Özellikle okul çağındaki gençler arasında arkadaştan etkilenme söz konusudur. Bunu sırasıyla yalnızlık, özenti, aile sorunları, okul sorunları ve büyüdüğünü ispatlama izlemektedir.
NE YAPILMALI?
Özellikle ilkokul ve ortaokul dönemlerinde gerçekleştirilecek bilgilendirme seminerleri, öğrencilerin madde kullanmaya başlamalarını engelleyebilir.
Ergenlerin ders dışındaki boş zamanlarını daha verimli değerlendirmeleri için olanaklar sağlanmalıdır.
Madde bağımlılığına yol açan risk faktörleri (toplumsal, çevresel ve genetik) her birey için farklılık arz ettiğinden aynı yöntemlerin kullanılmaması gerekir. Bireye özgü olmalıdır.
Yaşanılan coğrafi bölgenin sosyokültürel yapısı da göz önünde bulundurularak multidisipliner çalışmalarla farkındalık oluşturulmalıdır.