İklim krizi bir çocuk hakları meselesidir
Emine Erdoğan, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te Dünya Çocuk Günü çerçevesinde düzenlenen "Çocuklar ve Gençler İş Başında - Orta Asya'da İklim Değişikliği” konulu uluslararası foruma katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, katıldığı uluslararası forumda İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılardan etkilenen çocuklara dikkat çekerek, "7 Ekim’den bu yana İsrail’in uluslararası hukuku çiğneyerek gerçekleştirdiği saldırılarda kaybettiğimiz çocuk sayısı, son 3 yılda, bütün çatışma bölgelerinde öldürülen çocukların sayısını çoktan aştı. Nefreti zırh gibi kuşanmış, merhametini kaybetmiş ve vicdanının sesini susturmuş bir devlet, çocukların üzerine füzeler, bombalar yağdırarak, dünyamızı felakete sürüklüyor" dedi.
Emine Erdoğan, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te Dünya Çocuk Günü çerçevesinde düzenlenen "Çocuklar ve Gençler İş Başında - Orta Asya'da İklim Değişikliği” konulu uluslararası foruma katıldı. Forumda konuşma yapan Erdoğan, çocukların çocukluklarını doyasıya yaşayabilecekleri, temiz, özgür ve güvenli bir dünya için, atılan her adımı, canı gönülden desteklediğini ifade etti.
"İklim krizi bir çocuk hakları meselesidir"
Erdoğan, çevre krizlerinin kıtaları, okyanusları aşan boyutlarından ötürü, farklı coğrafyalarda toplanarak çözüm aramayı, çok anlamlı bulduğunu, bu vesileyle Türk dünyasının kadim şehirlerinden Taşkent’te olmaktan, ziyadesiyle memnun olduğunu dile getirdi. Dünyada 8 milyar insanla birlikte bütün canlı hayatını tehdit eden iklim krizinden, en çok çocukların etkilendiğine değinen Erdoğan, "UNICEF, her üç çocuktan birinin, bu tehdide maruz kaldığını kaydediyor. Dolayısıyla, iklim krizinin, bir çocuk hakları meselesi olduğunu söyleyebiliriz. Maalesef, tahribatta hiçbir tarihsel sorumluluğu olmayan, Orta Asya, Afrika, Akdeniz gibi coğrafyalar, en riskli bölgeler haline geliyor." ifadelerini kullandı.
"Sıfır Atık Projesini'nin hedef kitlesi çocuklar ve gençler"
Erdoğan, dünya için yapılanlar kadar, yapılmaktan vazgeçilenlerinde önem kazandığını söyleyerek şunları kaydetti:
"Sıfır Atık Projesini hayata geçirdiğimizden bu yana geçen 6 senede edindiğimiz kazanımlar ile, projemizin bugün ne mutlu ki küresel bir harekete dönüşmesini kutluyoruz. Biliyoruz ki, projenin en önemli hedef kitlesi ve aynı zamanda ana aktörü olan grup, çocuklar ve gençlerimiz. Onları projemize aktif bir şekilde dahil etmek için, başta Milli Eğitim Bakanlığımız olmak üzere birçok kurum ve kuruluşla işbirliklerimizi güçlendirdik. Doğaya duyarlı tüketimi eğitim merkezlerimizden başlatmak için; okullarımızı atık kumbaraları, kompost gübre makinaları, geri dönüşüm kütüphaneleriyle donattık."
Müfredata eklenen Çevre ve İklim Değişikliği dersleriyle yetinmeyerek, bütün derslerin tabiata karşı sorumlulukları hatırlatacak şekilde yeniden düzenlenmesi için çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Erdoğan, doğayla bağlarını koparmamış, cümle mahlukata merhametle bakan çocuklar yetiştirdiklerinde, onların hakkaniyetli bir dünya kuracağından şüphesi olmadığını ifade etti.
Erdoğan, bu bakış açısıyla, çocukların gelecekleri hakkında fikir ve söz sahibi olmaları, dünyalarını koruyacak bilgilerle donanmaları ve çevre ahlakıyla yetişmelerini önemsediklerini belirterek, "Türkiye’nin girişimleri ile Birleşmiş Milletler çatısı altında kurulan, başkanlığını yürüttüğüm 'Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu'nun da asıl amacı, elbette nesiller arası adaleti sağlamaktır. Bu vesileyle, sizleri de, öncelikle Genel Sekreter Guterres ile başlattığımız 'İyi Niyet Beyanı' inisiyatifini imzalayarak, gelecek adına bir sorumluluk hareketi olan 'Sıfır Atık Projesi'ne' destek vermeye çağırıyorum" dedi.
"İsrail çocukların üzerine füzeler yağdırarak dünyamızı felakete sürüklüyor"
Bugün bu buluşmanın da ispatladığı gibi, herkesin çocuklara daha adil ve yaşanabilir bir dünyayı miras bırakmak için, seferber olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Fakat ne yazık ki, çatışmaları, terör ve işgalleri engelleyemediğimiz, çocuklarımızı koruyamadığımız sürece, bütün iyi niyetli çabalarımız anlamını kaybediyor. 7 Ekim’den bu yana İsrail’in uluslararası hukuku çiğneyerek gerçekleştirdiği saldırılarda kaybettiğimiz çocuk sayısı, son 3 yılda, bütün çatışma bölgelerinde öldürülen çocukların sayısını çoktan aştı. Nefreti zırh gibi kuşanmış, merhametini kaybetmiş, ve vicdanının sesini susturmuş bir devlet, çocukların üzerine füzeler, bombalar yağdırarak, dünyamızı felakete sürüklüyor. Ateşkesi kabul etmeyen İsrail, hiçbir insani yardımın Gazze’ye ulaşmasına da imkan tanımıyor. Korkunç bir zulüm, vicdanlarda telafisi imkansız yaralar açıyor. Çocukların, annelerin feryadını, diline, dinine, teninin rengine göre ayırmak, bu insanlık suçuna ortak olmaktır."
Erdoğan, akan kanı durdurmanın yegane yolunun ise, dini ve tarihi bağlardan, siyasi ve ticari ilişkilerden azade, meseleye vicdan ve merhamet ekseninde bakmaktan geçtiğini vurguladı.
"Çocukların büyüyebildiği bir dünya istiyoruz"
Myanmar’da, Somali’de, Ukrayna’da, Suriye’de gösterdikleri hassasiyeti, Filistin’de de gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, aynı yaklaşımı bütün dünyadan beklediklerini kaydetti. Erdoğan, yeryüzündeki hiçbir zulme seyirci kalamayan Türkiye'nin, önce ateşkesi, ardından kalıcı bir barışı tesis etmek için girişimlerini kararlılıkla sürdüreceğini söyleyerek, "Çünkü bizler, çocukların büyüyebildiği, yeryüzünü kanlarıyla değil, gülüşleriyle boyadıkları bir dünya istiyoruz. İsimlerini şehit listelerinde değil, madalyaların, insanlığın yararına icatların, kitapların, sanat eserlerini üzerinde görmeyi diliyoruz. Ailelerini Auschwitz’de kaybetmiş vicdanlı Yahudiler, Filistin’de akan kanı durdurmak için çırpındıkça, katliamın soykırıma dönüşmesine seyirci kalmayan toplumların haykırışları göğe yükseldikçe, insanlığa dair umutlarımız yeşeriyor" ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğini, asıl muhatabı durumundaki çocuklar açısından ele alan forumun, tüm insanlığa hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu anlamlı buluşma için, Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti’ne, Zamin Uluslararası Kamu Vakfı’na, UNICEF’e ve programda emeği geçenlere şükranlarını sundu.
Forumda Emine Erdoğan'ın yanı sıra Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in eşi Ziroat Mirziyoyeva, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin eşi Jamileh Alamolhoda, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un eşi Aygül Caparova da konuşma gerçekleştirdi.
"İklim krizi bir çocuk hakları meselesidir"
Erdoğan, çevre krizlerinin kıtaları, okyanusları aşan boyutlarından ötürü, farklı coğrafyalarda toplanarak çözüm aramayı, çok anlamlı bulduğunu, bu vesileyle Türk dünyasının kadim şehirlerinden Taşkent’te olmaktan, ziyadesiyle memnun olduğunu dile getirdi. Dünyada 8 milyar insanla birlikte bütün canlı hayatını tehdit eden iklim krizinden, en çok çocukların etkilendiğine değinen Erdoğan, "UNICEF, her üç çocuktan birinin, bu tehdide maruz kaldığını kaydediyor. Dolayısıyla, iklim krizinin, bir çocuk hakları meselesi olduğunu söyleyebiliriz. Maalesef, tahribatta hiçbir tarihsel sorumluluğu olmayan, Orta Asya, Afrika, Akdeniz gibi coğrafyalar, en riskli bölgeler haline geliyor." ifadelerini kullandı.
"Sıfır Atık Projesini'nin hedef kitlesi çocuklar ve gençler"
Erdoğan, dünya için yapılanlar kadar, yapılmaktan vazgeçilenlerinde önem kazandığını söyleyerek şunları kaydetti:
"Sıfır Atık Projesini hayata geçirdiğimizden bu yana geçen 6 senede edindiğimiz kazanımlar ile, projemizin bugün ne mutlu ki küresel bir harekete dönüşmesini kutluyoruz. Biliyoruz ki, projenin en önemli hedef kitlesi ve aynı zamanda ana aktörü olan grup, çocuklar ve gençlerimiz. Onları projemize aktif bir şekilde dahil etmek için, başta Milli Eğitim Bakanlığımız olmak üzere birçok kurum ve kuruluşla işbirliklerimizi güçlendirdik. Doğaya duyarlı tüketimi eğitim merkezlerimizden başlatmak için; okullarımızı atık kumbaraları, kompost gübre makinaları, geri dönüşüm kütüphaneleriyle donattık."
Müfredata eklenen Çevre ve İklim Değişikliği dersleriyle yetinmeyerek, bütün derslerin tabiata karşı sorumlulukları hatırlatacak şekilde yeniden düzenlenmesi için çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Erdoğan, doğayla bağlarını koparmamış, cümle mahlukata merhametle bakan çocuklar yetiştirdiklerinde, onların hakkaniyetli bir dünya kuracağından şüphesi olmadığını ifade etti.
Erdoğan, bu bakış açısıyla, çocukların gelecekleri hakkında fikir ve söz sahibi olmaları, dünyalarını koruyacak bilgilerle donanmaları ve çevre ahlakıyla yetişmelerini önemsediklerini" />