KASABA ORTA SINIFININ BUNALIMI

KASABA ORTA SINIFININ BUNALIMI

Kasaba politikası her karıştığında koltuğuna bir süre daha tutunabilme derdine düşen taşra tosunlarıyla onların yerine geçmeye can atanlar kabak çiçeği gibi açılır. Tosunlar halen yetkiyi elinde tutmanın geçkin rüzgarıyla ‘daha ölmedik’ şarkısından atarlı nakaratlara bel bağlar. Daha önce bu koltuğa ekibiyle oturmuşluğu olup ama tadı damağında kalmış diğer ekipler ise uzun sessizliklerini bozarlar kıyıdan köşeden birer birer çıkarlar. Derenin çeperlerinde yuvalanmışlar üzerlerindeki yosunları silkeler, tosunlara karşı hazır hale gelirler. Meydan okuyan okuyana. Nane Molla’nın medyası rengarenk resimler, logolar, manşetlerle Afyon yolundaki kaymakçı dükkanları gibi ışıl ışıldır artık.

Sosyal psikoloji küçük gruplarda grup içi birlik ve dayanışmanın sağlam olduğunu ama grup büyüdükçe bunun korunamayacağını, grup içi anlaşmazlıkların yeni iç grupları ortaya çıkaracağını söyler. Bunun sebebi de açıktır. Güç ve olanakların etrafında toplananların pastadan daha fazla pay alma arzusudur.

Payların merkezden üleştirildiği ülkelerde bu vardır. Politikaya girmiş her köylü kurnazı aldığı paydan hoşnut değildir ve yerel mevkileri paylaşım kavgası kaçınılmazdır. Rantın ve gelişmenin yüksek olduğu şehirlerde bu işlerin içine girenlere az ya da çok bişeyler düşer. Ama gelişmesi ülke ortalamasının gerisine düşmüş kasabadan bozma ilçelerde rant ve pay küçüktür dolayısıyla bu anlaşmazlıklar daha gürültülü bir şekilde su yüzüne çıkar.

Bu kez kavganın içeriği daha farklıdır. Şehirde yaşayanların en az beşte biri son üç dört senede parasını pulunu varını yoğunu beton bulamacına kaptırmış fakirleşmiştir. Göç veren şehir binleri bulan boş dükkan ve konut mezarlığına dönüşmüştür. Plansız ve programsız bir uygulamayla şehrin neredeyse yarısı yarı ticari alan ilan edilmiş ve tüm ahali bu çılgınlığın peşinden sürüklenmiştir. Şehrin tüm maddi kaynağı emilmiştir.

Bu irice bir kasaba görünümündeki ilçenin siyasi kadrolarının son atarlanmasının temelindeki yatan asıl neden şehrin orta sınıfının içine düştüğü maddi bunalımdır. Yani bu kez durum biraz daha farklıdır. Elli altmış yıldır yağmalandığı için kamusal alanları daraltılan şehrin fiziki cazibesi bir daha geri gelmeyecek şekilde yok edilmiştir. Ve bunların müsebbipleri hiç kuşku yok ki kasabadaki siyaseti şekillendirmeye talip olanların ya kendileri ya da eşraftan atalarıdır. Birinin diğerinden hiç farkı yoktur. Belki diplerindeki karanın katmanları bir-kaç mikron oynar.