Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar'ın açıklamalarına göre, kekemelik, konuşma akıcılığının bozulmasıyla karakterize edilen bir dil ve konuşma bozukluğudur. Kekemelik, genetik faktörler, beyin işlevleri, çevresel koşullar ve dil gelişimi gibi çeşitli faktörlerle ilişkilendirilmektedir. Psikolojik nedenlerle de ilişkilendirilebilir ancak kekemelik doğrudan psikolojik sebeple ortaya çıkar diyemeyiz. Psikolojik sebepler yalnızca var olan akıcılık bozukluğunun şiddeti, sıklığı, ortaya çıkışı gibi özelliklerini etkileyebilir.
Kekemeliğin ortaya çıkmasında çocukluk dönemi deneyimleri veya travmaları rol oynayabilir. Çocukluk dönemi deneyimleri veya travmaları, hayatımızın pek çok alanını olduğu gibi dil ve konuşma gelişimimizi de etkileyebilir ancak kişide kekemeliği yoktan var etmez. Bunun yerine kekemeliğin ortaya çıkmasının gözle görünür hale gelmesinde etkili olabilir ya da belirtileri olumsuz anlamda tetikleyebilir.
Kekemeliğin tedavisinde erken müdahale son derece önemlidir. Kekemelik belirtilerinden şüphelenildiğinde, ebeveynlerin bir dil ve konuşma terapisi uzmanına başvurması ve terapist ile iş birliği içinde çocuğu desteklemesi son derece önemlidir. Bu süreçte ebeveynler sabırlı ve destekleyici olmalı, çocuğun konuşma akıcılığının ve kendine güveninin arttırılmasına zemin hazırlayacak bir ortam oluşturmalıdırlar.
Yetişkinlik döneminde kekemelikle başa çıkmak, dil ve konuşma terapisi ile mümkündür. Kişiye uygun sürecin doğru şekilde bir dil ve konuşma terapisti ile planlanması, bireyin günlük yaşamına uyarlanması, kişinin iş ve sosyal hayatını da içine alacak şekilde destekleyici bir yaklaşım benimsenmesi ile yetişkinlik döneminde de kekemeliğin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri ile baş etmek mümkündür.
Kekemelik, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek bir durumdur. Ancak erken müdahale ve uygun tedavi ile bu durumun olumsuz etkileri azaltılabilir.