MAKÜ’lü Bilim İnsanları Hayvan Hastalıkları İçin Tanı Kiti Geliştiriyor
MAKÜ’lü Bilim İnsanları Hayvan Hastalıkları İçin Tanı Kiti Geliştiriyor Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucu ilk antikor üreten hibrit hücreleri üretildi.
MAKÜ’lü Bilim İnsanları Hayvan Hastalıkları İçin Tanı Kiti Geliştiriyor
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucu ilk antikor üreten hibrit hücreleri üretildi. Hayvan hastalıkları tanı kiti geliştirilmesinde önemli bir aşama olan hibrit hücrelerin üretimi ile yerli ve milli tanı kitinin geliştirilmesi hedefleniyor.
MAKÜ tarafından yürütülen hayvancılık projesi kapsamında sürdürülen “Hayvan Hastalıkları Tanı Kiti” projesi ile hayvan hastalıklarına yönelik yerli ve milli tanı kiti üretilmesi için çalışmalar aralıksız devam ediyor. Geliştirilme çalışmaları devam eden tanı kiti ile hayvan hastalıklarının daha hızlı bir şekilde tespit edilip uygun tedavinin gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Proje sonuçlandığında ise MAKÜ’lü bilim insanların ortaya koyduğu tanı kitleri hem ülke ekonomisine hem de hayvancılığa büyük katkı sağlayacak.
Geliştirilme çalışmaları devam eden tanı kiti ile hayvan yetiştiricileri ve veterinerler çok basit bir yöntemle hayvandan alacakları kan, ağız, burun suyu ya da süt örneği ile hayvandaki hastalığın tespitini yapabilecekler.
“Hastalıklarda Hızlı Teşhis ve Erken Tanı Önemlidir”
Projedeki amaçlarının hayvan hastalıklarının tanısı için tanı kitleri geliştirilerek bölgedeki hayvancılığın gelişimine katkı sağlamak olduğu ifade eden Prof. Dr. Aynur Başalp, “Biz bu laboratuvarda projemiz kapsamında Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından yürütülmekte olan Hayvancılık Projesi kapsamında hayvanlarda enterotoksemi hastalığının tanısı için hızlı tanı kitlerini gerçekleştiriyoruz. Enterotoksemi hastalığı Clostridium perfringens bakterisinin ürettiği çok sayıda toksin, protein ve enzimler tarafından özellikle koyun keçi gibi küçükbaş hayvanlarda görülen ve oldukça yaygın görülen bir hastalık. Bu hastalığın klinik bulguları maalesef başka hastalıklarla da karıştırılabiliyor. Bu nedenle çiftlik sahipleri, hayvan yetiştiricileri açısından hastalığın hızlı teşhisi ve hızlı tanısı oldukça önemli. Hasta hayvanların sürüden ayrılması ve gerekli önlemlerin alınabilmesi açısından önemli. Biz laboratuvarımızda enterotoksemiye neden olan Clostridium perfringens bakterisinin ürettiği proteinlerden birine karşı antikor geliştirip, tanı kiti üretmeyi hedefliyoruz.” dedi.
“Tanı Kitleri İhracat Potansiyeli Taşıyacak”
Geliştirilecek tanı kitleri hem ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de hayvan hastalıklarının daha hızlı bir şekilde teşhis edilmesini ve tedaviye yönlendirilmesini sağlayacak. Ülkemizdeki tanı kitlerinin tamamının ithal edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Başlap, üretilecek olan tanı kiti ile ilgili şunları söyledi: “Günümüzde hala gerek insan sağlığı, gerek hayvan sağlığı konusunda bütün tanı kitlerimizi yurt dışından ithal ediyoruz. Bu anlamda tanı kitleri gibi biyoteknolojik ürünlere oldukça büyük paralar ödüyoruz. Bu proje kapsamında tanı kitlerinde kullanılacak antikoru üreten hibrit hücreyi hibrodoma teknolojisi kullanarak laboratuvarımızda kendimiz geliştiriyoruz. Ve hatta şuan proje kapsamında ilk antikor üreten hibrit hücrelerimizi ürettik. Şimdi bunların tanı kitlerinde kullanılabilirliğini araştıracağız. Böylece kendi ürettiğimiz antikorlarla birlikte kendi hızlı tanı kitlerimizi, biyosensör kitlerimizi yaparak, ülkemizde ilk kez enterotoksemi hastalığının tanısı için kendi milli yerli tanı kitimizi üretmiş olacağız. Dışa bağımlılığımızı da ortadan tümüyle kaldırmış olacağız. Aynı zamanda bu teknolojiyi laboratuvarda kullanmak ve yetkinleştirmiş olmak ve teknolojiyi artık kit üretebilir hale getirmiş olmak üniversitemiz açısından büyük önem taşımakta. Bundan sonra gerek başka hayvan hastalıkları ya da insan sağlığında tanı kitlerinin laboratuvarımızda üretilmesi ve geliştirilmesi için büyük bir temel oluşturuyor. Ürettiğimiz bu tanı kiti daha uzun vadede orta doğu ülkelerinde ve yakın bölgedeki ülkelerde hastalığın görüldüğü ülkelere de ihraç potansiyeli taşıyacaktır.” dedi.
“İhtiyaca Yönelik Tanı Kitleri Üretilecek”
Hayvan yetiştiricilerinin çok basit bir yöntemle hayvanlarındaki hastalığı tespit edebilecekleri söyleyen Başalp, açıklamasında “Sahada farklı bilgi birikiminde çalışan bütün üreticilere kullanıcılara göre farklı kitler üreteceğiz. Örneğin veteriner hekimler bir laboratuvar donanımına sahip, araştırma laboratuvarları ya da özel kliniklerde veteriner hekimlerin kullanabileceği daha güvenilir, daha hassas sonuçlar veren elize kitleri ve biyosensör üretiyor olacağız. Aynı zamanda hayvan yetiştiricileri direkt ellerinde çok basit bir laboratuvar bilgisi ve laboratuvar ortamı gerektirmeden doğrudan hayvanlardan alacakları kan ya da ağız-burun akıntısı veya sütte kullanabilecekleri çok basit hızlı tanı testi dediğimiz strip testleri de geliştiriyor olacağız. Dolayısı ile proje kapsamında geliştireceğimiz eliza kitleri, biyosensörler ve sitripler dolayısıyla hastalığın teşhisinde görevli veteriner hekimlerden, araştırma enstitülerine ya da çiftlik sahiplerine kadar bütün kullanıcıların ihtiyacına yönelik farklı tanı kitlerini üretiyor olacağız.” dedi.