Psikolog Büşra Öztürk Gökce çevrimiçi oyunlar hakkında aileleri uyardı
Bilgisayar oyunlarının çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri, tehlikeli sonuçlara varabiliyor. Psikolog Büşra Öztürk Gökce, özellikle çevrimiçi oyunların çocuklar için büyük tehdit içerdiğini belirterek ailelerin açık bir iletişim kurarak çocuklarını korumaları gerektiğini ifade etti.
Bilgisayar oyunlarının çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri, tehlikeli sonuçlara varabiliyor. Psikolog Büşra Öztürk Gökce, özellikle çevrimiçi oyunların çocuklar için büyük tehdit içerdiğini belirterek ailelerin açık bir iletişim kurarak çocuklarını korumaları gerektiğini ifade etti.
Bilgisayar ve telefon üzerinden oynanan oyunlar, son günlerde yeniden tartışma konusu haline geldi. Roblox isimli oyunun çocuk istismarı gerekçesiyle kapatılması ve Eskişehir’de 18 yaşındaki gencin bilgisayar oyunundan etkilenerek 5 kişiyi bıçaklaması sonrası ebeveynler, gözlerini uzman yorumlarına çevirdi. MBA Okulları Anaokulu - İlkokul PDR Bölüm Başkanı Büşra Öztürk Gökce, konuyla ilgili ailelere yönelik önemli tavsiyelerde bulundu.
Bilgisayar, tablet ya da telefondaki dijital oyunların özellikle erken çocukluk dönemindeki çocukları oldukça etkilediğini ifade eden Gökce, “Şiddet içerikli ve çevrimiçi oyunlar, çocukları istismara, zorbalığa, manipülasyona açık hale getiriyor. İnsanların oyunlardaki sohbet odalarına kolaylıkla ulaşıyor olması ve bununla ilgili bir kontrolün olmaması çocukları istismara açık hale getirmiş oluyor. Hangi yaş grubunun hangi amaçla girdiğini tespit edemediğimiz çevrimiçi oyunlar oldukça risk barındırıyor. Ergenlik ve erken çocukluk döneminde olan çocukları korumamız gerekiyor” dedi.
“Oyun içi alışveriş, bağımlılığa neden oluyor”
Oyun içerisindeki satın alma olanağının, çocukların gerçek hayat ve sanal hayat arasındaki farkı kaybetmesine neden olduğunu belirten Gökce, “Birçok oyun, içerisinde satın alma işlemi gerektirdiği için çocuklar gizlice ailesinin kredi kartı bilgilerine ulaşıp satın alım yapabiliyorlar. Bu satın almalar belli bir süre sonra, kendisini kontrol edemeyen çocuklarda bağımlılığa sebep olabiliyor. Gerçek hayat ve sanal dünya arasındaki farkı da çok fazla ayrıştıramadıkları için günlük hayatta da markete gittiklerinde böyle bir alış veriş yapma içerisine girebiliyorlar. Oyunlarda kazanılan yıldızlar, puanlar bunları dışarıda kullanma isteğini erken çocukluk döneminde sıkça görüyoruz. Özellikle 12 yaş öncesine baktığımızda beyin gelişimi devam ettiği için bağımlılık geliştirme riski oldukça fazla” diyerek önemli bir noktaya dikkat çekti.
“Çocukta sosyal izolasyon başlıyor”
Çocukların oyunlara bağlılıkları arttıkça öz güven kaybı yaşadığını belirten Gökce, bu durumu şöyle açıkladı:
“Bunun sebebi gerçek hayattan uzaklaşan çocuklar, oyun hayatına bağlanıyor ve oyundaki hediyeleri, puanları gerçek hayatta bulamadıkları için oyuna daha çok ilgi gösteriyorlar. Kendi arkadaş grubunun arasında da herhangi bir yarış kazanamadığında öz güven kaybı yaşıyorlar. Oyuna bağlılığı arttıkça sosyal izolasyon kavramıyla da karşılaşıyoruz. Oyun süreleri arttıkça uyku, dikkat, odak problemleri önemli bir durum haline geliyor. Obezite, şekil bozuklukları, duruş bozuklukları ve parmaklarda şekil bozuklukları son zamanlarda gördüğümüz önemli etkilerden bazıları.”
“Şiddet oyununu gerçek hayatta da sürdürüyor”
Yapılan araştırmalara göre şiddet içerikli oyunların çocukların gerçek hayat ve sanal dünya arasındaki bağlantıyı kaybetmelerine sebep olduğunu ifade eden Gökce, “Çocuk hayal ürünü ve gerçek arasında bir bağlantı kuramayabiliyor ve oyunu gerçek hayatta da devam ettirebiliyor. Özellikle stratejiler geliştiren ve insan öldürme üzerine olan oyun içeriklerinde daha çok etkilenme davranışını görebiliyoruz. Çocuğun oyuna maruz kalma süresi burada oldukça etkili” dedi.
Ailelere burada büyük görev düştüğünü söyleyen Gökce, çocuklarla kurulan açık iletişimin önemine vurgu yaptı. Gökce, “Çocuklarla konuşabiliyor olmak, ev içerisinde sınırlar koymak, diyaloglarının açık ve net bir şekilde olması çocukları bu tehlikelerden koruyor. Çocuğun eve geldiğinde ailesiyle paylaşacağı bir konunun olması, teknolojik alet kullanımıyla ilgili bir sınır varsa ailenin bunu açıklayarak çocuğa anlatması çok önemli. Çocuklar aileleriyle iletişimde olmayı bekliyor. O yüzden açık bir iletişimde olmalıyız. Açık iletişimden kastımız şu, çocuğun korkusuzca ailesine isteklerini, yaptıklarını, korkularını söyleyebilmesi” dedi.
“Oyunu çocuğunuzla birlikte oynayın”
Çocukları riskli oyunlardan koruyan çeşitli uygulamaların olduğunu da hatırlatarak ebeveynlerin bu tür uygulamalardan faydalanabileceğini söyleyen Gökce, “Çocuk koruma programlarını kullanmak ebeveynlerin işini büyük oranda kolaylaştırıyor. Çocukta tablet, telefon bilgisayar varsa indirdiği oyunları kontrol etmek, oyunları incelemek, çocukla beraber oyunları oynaması oldukça önemli. Sadece şiddet içerikli olması değil etik değerler açısından da uygun olup olmadığı kontrol edilmeli” şeklinde konuştu.