Sivas’ta yaşayan ve 4’ncü kuşak bıçakçılık yapan İbrahim Göçeri, tescilli Sivas bıçağına farklı bir görünüm kazandırdı. İşlenmesi zor olan çeliği süsleyen bıçak ustası, koleksiyonerlerin taleplerine yetişmekte zorlanıyor.
Sivas’ta yaşayan ve 20 yıldır bıçakçılık yapan İbrahim Göçeri, tescilli Sivas bıçağına farklı bir görünüm kazandırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı olan Göçeri, bıçakların üzerine Selçuklu ve Osmanlı motifleri işliyor.
İşlenmesi zor olan çeliğe çeşitli motifler işleyen İbrahim Göçeri, sipariş usulü hazırladığı Sivas bıçaklarını birçok il ve ülkeye gönderiyor. İşlemeli bir bıçağı yaklaşık 15 günde hazırlayan bıçak ustası adeta iğne ile kuyu kazıyor.
Bıçakçılık mesleğinin ailesinden ona miras kaldığını ifade eden İbrahim Göçeri, “1900’lü yılların başından bu yana bıçakçılık yapıyoruz. Dedelerimizin yanında kömür ocaklarında kömür kırarak başladık bu işe. O gün bugündür devam ediyoruz. Sivas’ta benim yaptığım tarzda bıçak yapan pek arkadaşımız yok. Biz çeliğin üzerine süsleme işlemi yaptık. Buna gravür işleme deniliyor. Sivas bıçağını daha farklı bir yere getirmek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
“İğne ile kuyu kazmak gibi bir şey”
Bıçaklarımızın üzerinde Selçuklu ve Osmanlı motifleri kullandığını ifade eden Göçeri, “Çelikler bize ham olarak geliyor. Biz bıçak görünümü verdikten sonra süsleme işlemine geçiyoruz. Çelik sert bir malzeme olduğu için ısıl işlemden sonra süsleme işlemi yapılmıyor. Daha sonrasında da kabzasını takarak kullanılır hale getiriyoruz. Bu sektör farklı bir sektör. Standartların dışına çıkıyorsunuz. Bu bıçaklara koleksiyonerlerin talepleri yoğun oluyor. Özellikle internet üzerinden ve yurt dışına satışlarımız oluyor. Yurt dışından yoğun bir talep var. Özel talep üzerine istedikleri desen ve şekilde bıçaklar üretiyoruz. Kabzalarımızda da genelde ahşap, koç boynuzu, geyik boynuzu gibi malzemeler kullanıyoruz. Normal bir bıçağın üretim aşaması 4 gün sürebiliyor. İşleme ve gravür girdiği zaman 15-20 günü hatta 1 ayı bulabiliyor. İğne ile kuyu kazmak gibi bir şey” ifadelerine yer verdi. İHA