TİGAD, Doğanın gizemli tuz krallığı Çankırı Tuz Mağarasında

TİGAD, Çankırı'da yapılan program kapsamında Yer Altı Tuz Şehrini ziyaret etti. 

Dünyanın en büyük tuz mağaralarından biri olarak kabul edilen Çankırı Tuz Mağarası, hem tarihi hem de doğal yapısıyla büyüleyici bir görünüm sunmaktadır. 5 bin yıllık geçmişe sahip olan bu devasa tuz madeni, Hititler döneminden bu yana aktif olarak kullanılmaktadır. Türkiye'nin en büyük kaya tuzu rezervine sahip olan bu yapay mağara, çarpıcı yer altı galerileri, tuzdan heykelleri ve eşsiz doğal dokusuyla yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Çankırı'nın merkezine yaklaşık 19 kilometre uzaklıkta bulunan Tuz Mağarası, kamyonların dahi rahatça dolaşabildiği geniş galeri sistemine sahiptir. Tarihi değeri ve doğal güzelliği ile hem endüstriyel hem de turistik bir merkez konumundadır.

Tuz Mağarası'nın Tarihçesi ve Jeolojik Oluşumu

Çankırı Tuz Mağarası, Balıbağı Köyü sınırları içinde yer almakta olup, milyonlarca yıllık bir jeolojik oluşuma sahiptir. 37-24 milyon yıl öncesine kadar uzanan kaya tuzu tabakaları, bölgedeki tuz madenciliğinin tarihinin Hititler'e kadar dayandığını göstermektedir.

Günümüzde özel sektör tarafından aktif olarak işletilen Tuz Mağarası'nda, yıllık 1,6 milyon ton kaya tuzu üretilmektedir.

Tuz üretiminin %5’i sofralarımıza gelen sofra tuzu olarak kullanılırken, %95’i sanayi tuzu olarak değişik endüstriyel alanlarda değerlendirilmektedir.

Kaya tuzu biriminin kalınlığı 200-300 metre arasında değişkenlik gösterirken, üzerinde 150-200 metre yüksekliğinde başka kaya katmanları bulunmaktadır.

Mağaranın toplam alanı 800 dönüm olup, uzunluğu 8 kilometreye kadar uzanmaktadır.

Çankırı Tuz Mağarası'nın Öne Çıkan Özellikleri

Tuz Mağarası, sadece tuz madenciliğiyle değil, içinde barındırdığı ilginç doğal yapılarla da büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Mağara içerisinde tuzdan oluşan sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Ayrıca tuz heykelleri, tuz odaları ve tarih boyunca korunmuş hayvan fosilleri de ziyaretçileri büyülemektedir.

Bozulmamış Hayvan Kalıntıları

Mağara içerisinde 200 yıl önce tuz tabakasına düşen bir eşeğin kalıntıları bozulmadan korunmuştur. Eşeğin Ankara MTA Müzesi'ne taşındığında bozulmaya başlaması, tuzlu ortamın antibakteriyel özelliğini kanıtlamıştır. Daha sonra tekrar Tuz Mağarası'na getirilerek sergilenmeye başlamıştır.

Ayrıca, yakın zamanda bulunan bozulmamış tavşan ve yılan ölülerinin de tuz sayesinde korunduğu bilinmektedir.

Tuz Mağarası ve Alternatif Tıp: Haloterapi ve Speloterapi

Çankırı Tuz Mağarası, sağlık turizmi açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Tuzlu havanın, solunum yolları hastalıklarına iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle mağarada haloterapi (tuz tedavisi) ve speloterapi (mağgara terapisi) gibi alternatif tıp uygulamaları yapılmaktadır.

Turistik Açıdan Çankırı Tuz Mağarası

Günümüzde turistik ziyaretlere açık olan Tuz Mağarası, "Yeraltı Tuz Şehri" olarak adlandırılmakta ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Mağarada turistik gezilerin yanı sıra sanatsal faaliyetler, sergiler ve etkinlikler de düzenlenmektedir.

Tuzdan yapılan dekoratif lambalar ve heykeller, mağarayı gezen ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir.