Titanik Gemisi Hakkında Daha Önce Duymadığınız İlginç Olaylar

15 Nisan 1912 gecesi, devasa Titanik gemisi, ilk seferine çıktığında bir buzdağına çarparak Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömüldü. 1.514 kişinin öldüğü bu kaza esansında ve sonrasında neler oldu? Titanik faciası ile ilgili, başka hiçbir yerde bulamayacağınız, birbirinden ilginç bilgileri sizler için derledik.

Titanik, daha ilk seferinde bir buzdağına çarpmış ve yaklaşık 2 saat 40 dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştü. Titanik faciasını bu kadar önemli kılan neydi ya da neden bu kadar çok konuşuluyor? İşte ilginç detaylar...

Titanik, kendi döneminde insan eliyle yapılmış ve hareket eden en büyük objeydi: uzunluğu 269 metreydi.

Titanik'in yapımı için 7.500.000.000 dolar harcanmıştı.

Geminin yapımında tam 17.000 kişi çalıştı.

Titanik’in içinde bir yüzme havuzu, bir Türk hamamı, bir spor salonu ve biri birinci sınıf, diğeri de ikinci sınıf yolcular için olmak üzere iki farklı kütüphane bulunuyordu.

Gemi, günde 600 ton kömür yakıyordu. Bu kömürler yandıktan sonra 1 günde yaklaşık 100 ton kül denize boşaltılıyordu.

Geminin iç tasarımında Londra’daki Ritz Otel’den esinlenilmişti.

Titanik sadece 1178 yolcuyu taşıyacak kadar cankurtaran botuna sahipti. Bu sayı, gemide bulunan yolcu sayısının sadece üçte biri idi.

Geminin Lagan Nehri’ne kayarak geçmesi için zemine 20.000 ton sabun dökülmüştü.

Southampton’dan ayrılan Titanik, Fransa’nın Cherbourg ve İrlanda’nın Cobh kentlerinde olmak üzere iki kere mola verdi.

Titanik gemisinin yola çıkmadan bir gün önce filikaların nasıl kullanılması gerektiğine dair bir tatbikat planlanmıştı fakat bu tatbikat bilinmeyen bir sebepten dolayı iptal edilmişti.

John Jacob Aster IV, şu anki değeriyle yaklaşık 2.000.000.000 dolarlık bir servete sahipti ve gemideki en zengin kişiydi. O da Titanik’te hayatını kaybetti.

Amerikalı işadamı Benjamin Guggenheim, geminin batacağını anladığında, yanındaki uşağına şöyle dedi: “Giyebileceğimiz en şık şeyleri giydik ve denizin dibine bir centilmen gibi gömülmeye hazırız.”

Gemide yaklaşık 1316 yolcu ve 885 mürettebat bulunuyordu, ancak geminin her biri 40 ila 60 kişiyi alabilen, yalnızca 20 adet cankurtaran botu vardı. Yolcuların manzarasının bozulmaması için daha fazla sayıda cankurtaran botu koyulmamıştı.

Gemideki 9 köpek vardı ve sadece 2 köpek kurtarılabildi.

Gemideki filikaların çoğu alabileceği kapasitenin altında doldurulup denize indirilmişti.

Pek çok kişi, gemi için bilet satın aldı, fakat çeşitli sebeplerle binmedi. Kurtulanlar arasından iki kişi, Alfred Gwynne Vanderbilt ve Gugliermo Marconi 3 yıl sonra RMS Lusitania adlı bir geminin batması sonucu öldü.

Buzdağı ilk olarak gece 11.40’ta gözcü Frederick Fleet tarafından görüldü ve Fleet bu kazadan sağ kurtuldu.

Bir söylentiye göre, yolculardan biri Mısır'da Firavun Ramses mumyasının kazılarına katılan 70 kişiden biriydi. İddiaya göre Ramses'in mumyası Titanik'e yüklenmiş ve kaza gerçekleşmişti. Gemi batarken mumya da kaçırılmıştı.

Buz dağının görülmesi ile çarpışma arasında sadece 37 saniye var.

Geminin kaptanı Edward Smith de hayatını kaybedenlerden oldu. Son sözleri “İşinizi çok iyi yaptınız, buraya kadarmış... Denizin kuralını bilirsiniz, herkes kendinden sorumludur. Şu an itibariyle kendinizden sorumlusunuz, Tanrı sizi korusun” oldu.

Yolculuk boyunca gemi buzdağlarıyla ilgili 6 kez uyarı almıştı.

Gemi battığında deniz suyu ısısının -2 derece civarında olduğu düşünülüyor. Bu ısıda bir insan ancak en fazla 15 dakika sağ kalabilir. Fakat geminin fırıncısı Charles Joughin, 2 saat boyunca hayatta kaldı.

Gemidekilerden 26’sı balayı çiftiydi.

Müzisyenler geminin batışına kadar 2 saat 5 dakika boyunca çalmaya devam etti.

Birinci sınıf yolcular, iki büyük yatak odası ve bir misafir odası bulunan bir suitte kalıyorlardı. İkinci sınıf yolcular daha alçak, lavabosu ve aynası olan ancak özel bir banyosu olmayan iki veya dört yataklı bir odada kalıyordu. Üçüncü sınıf yolcular ise geminin makine dairesine yakın gürültülü kamaralarda, 10 kişilik ranzalı odalarda kalıyorlardı.

Titanic, dünyanın en zengin insanlarından bazılarının yanı sıra, Britanya Adaları, İskandinavya ve Avrupa'nın başka yerlerinden Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da yeni bir hayat arayan yüzlerce göçmeni taşıyordu.

Titanic lüks, zenginlik ve ihtişam konusunda tüm rakiplerinin üzerindeydi. Geminin ana güvertesinde yüzme havuzu, spor salonu, Türk hamamı, hem birinci sınıf hem de ikinci sınıfta kütüphane ve tenis kortu bulunuyordu.

Birinci ve ikinci sınıf yolcularının filikalara erişimi bot güvertesine çıkan merdivenler ile daha kolaydı, fakat üçüncü sınıf yolcuları için bu daha zordu. Alt kısımlarda kalan birçok koridor yüzünden filikalara giden yolu bulmak çok zordu. Ayrıca üçüncü sınıfı geminin diğer alanlarından ayıran ve geminin arka kısmından ikinci kısma geçişi sağlayan kapılar kilitliydi.

Gemi tamamen battıktan sonra açıklardan bulunan 18 filikanın sadece 2 tanesi geri dönüp insanları kurtarmaya çalışmıştır. Bunlardan biri olan 4 numaralı filika batış yerine oldukça yakın idi. Bu sayede suda bulunan dört kişiyi daha kurtarmıştır.

Titanik'in batışı deniz güvenliği düzenlemelerinde önemli değişikliklere yol açtı.

Marcel R. A. Cornaire, 24 Kasım 1871’de birbiriyle Montevidio Limanı’na dek yarışacak iki gemiden birine binmişti. Cornaire'in bindiği gemi, bu hararete dayanamadı ve kazan dairesi patladı. 164 yolcudan 65’i kazadan kurtuldu, diğerleri öldü. Bu olaydan sonra Raymond gemiye binmeye tövbe etmişti ama Titanik’i görünce dayanamadı. Hemen bir bilet aldı. Kaza gerçekleştiğinde ise bu sefer şansı yaver gitmedi.

Titanik’in batması tam 2 saat 40 dakika sürdü.

Yolcular epey bir süre geminin batacağını düşünemediler. Buna asla ihtimal vermiyorlardı. Gemi dev buzdağına çarptığında güverteye küçük buz parçaları düştü. Yolcular düşen buzdağı parçalarını birbirine fırlattı ve buzu top gibi kullanarak futbol oynamaya başladılar.

Titanik’in uyarı sinyallerini dikkate almayan SS Californian uzunca bir süre eleştirildi. Daha sonra SS Californian da bir Alman denizaltısı tarafından batırıldı.

Daha sonra sadece 306 ceset bulunabildi.

Yolculardan Elizabeth Shutes, gece duyduğu tanıdık bir koku nedeniyle gergin hissettiği için uyuyamamıştı. Daha sonra havadaki bu kokuyu, bir seyahati sırasında içine girdiği buz mağarasından hatırladığını söyledi. Elizabeth Shutes kazadan sağ kurtuldu.

Doktor William Edward Minnahan, yolculuktan önce bir falcıya gitmişti. Falcı, bir gemi seyahati sırasında geminin batacağını ve hayatını kaybedeceğini söylemişti. Doktor, yaşamını Titanik’te yitirdi.

Titanik faciasından 14 yıl önce yayımlanan ve Morgan Robertson’un yazdığı “Futility” isimli kitap, ilginç bir şekilde Titanik’i tarf ediyordu. “Titan” isimli çok büyük ve “batmaz” denilen bir geminin hikayesinin anlatıldığı kitapta Titan, Nisan ayında batıyordu.

Titanik yolculuğu sırasında 4 yaşında olan Louise Kink Pope ve annesi kurtarma botuna binebilmişti. Ancak Louise’in babasına gemide kalması söylenmişti. Bunu dinlemeyen baba, bot indirildikten sonra atladı. Üçü de kurtuldu.

En pahalı birinci sınıf biletin bugünkü değeri yaklaşık 69.000 dolardı.

Birinci sınıfta yer alan sigara salonu, sadece erkeklerin kullanımına açıktı.

Birinci sınıf yolcularından Eleanor Widener, dönemin en ünlü inci kolyelerinden birini takıyordu. Daha sonra kolyeye 250.000 dolar fiyat biçildi.

Birinci sınıf kadın yolcuların büyük bir kısmı, akşam yemeği için salonda bulunuyordu. Gemiyi yemeğe gitmek için giydikleri şık kıyafetleriyle terk ettiler.

Birinci sınıf yolcularının yüzde 60’ı kurtuldu. Çünkü kurtarma filikalarına ilk olarak onlar alınmıştı. İkinci sınıfta yolculuk eden kişilerin %45’i kurtuldu. Üçüncü sınıf yolcularının ise yalnızca dörtte biri hayatta kalabildi.

Kazadan Dick Williams ve Karl Behr adlarında iki tenisçi kurtuldu ve tesadüfen U.S. Davis Cup Team’de takım arkadaşı oldular.

Parfüm Satıcısı Adolphe Saalfeld, parfüm örneklerinin bulunduğu çantayı gemide kaybetti. Kendisi kurtulduğu gibi, parfüm örneklerinin bulunduğu çanta da yıllar sonra gemi batığından çıkarıldı.

İki oğluyla gemiden atlayan Rhonda Abbott, bu şekilde kurtulan tek kadın üçüncü sınıf yolcusu oldu. Ne yazık ki oğulları hayatını kaybetti.

Geminin sahibi Bruce Ismay, bir kurtarma botuna atlayarak kurtuldu.

Müzisyenlerin tamamı hayatını kaybetti.

Kurtarma botlarından biri, aylar sonra içinde üç cesetle bulundu.

The New York Times, geminin batışından sonraki haftada toplam 75 sayfalık haber yayınladı.

The London Daily Mail, ilk haberinin başlığında “Titanik battı, kimse ölmedi” ifadesini kullandı.

Yıllarca aranan Titanic enkazı sonunda bir deniz bilimci Robert Ballard tarafından 1985 yılında yani kazadan 73 sene sonra keşfedildi.

tarihi olaylarTürkiye

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.