Turizm Değerlendirme Toplantısı Yapıldı

Vali Hasan Şıldak başkanlığında, “Burdur turizminin mevcut durumunun, sorun ve ihtiyaçlarının bütün yönleriyle ele alındığı “Turizm Değerlendirme Toplantısı” yapıldı.

Vali Hasan Şıldak başkanlığında, “Burdur turizminin mevcut durumunun, sorun ve ihtiyaçlarının bütün yönleriyle ele alındığı “Turizm Değerlendirme Toplantısı” yapıldı. 

Tarihi, kültürel mirası, eşsiz doğal güzellikleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahip olan Burdur, özelikle son yıllarda yaptığı atılımlarla Turizm Şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Göreve başladığı günden bu güne kadar, Burdur’un gelişim alanının turizm olacağını vurgulayan Vali Şıldak’ta, Burdur’un Turizm potansiyelinin ortaya çıkarılmasın için yapılacak çalışmalara büyük önem veriyor.

Bu kapsamda Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya başta Vali Şıldak olmak üzere, Vali Yardımcısı Yakup Tatoğlu, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Orhan Kılıç, İlçe Belediye Başkanları,  MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu, kurum müdürleri, oda ve dernek başkanları, turizm sektöründe faaliyet gösteren temsilciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan programın açılışında İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Osman Koçibay tarafından Burdur turizminin mevcut durumunu içeren genel bir sunum yapıldı.

Program İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç ve Vali Hasan Şıldak’ın konuşmalarıyla devam etti. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturum olarak gerçekleşen Burdur’un Turizminin sorun ve ihtiyaçlarının ele alındığı toplantının sabah bölümü, katılımcılarında söz alarak karşılıklı görüş ve önerilerin dile getirilmesi ile son buldu.

Vali Hasan Şıldak programda yaptığı konuşmada;

TURİZM SEKTÖRÜ ALANINDA BİR YÖN BELİRLEMEK İHTİYACINDAYIZ

“Toplantımızın amacı İlimizde yavaş yavaş hareketlenmeye başlayan turizm sektörü alanında bir yön belirlemek ihtiyacındayız. Geldiğimiz noktada artık yavaş yavaş tabirini biraz yersiz bulup hızlı bir sürecin aktığını da ifade etmek durumundayız. Ben göreve başlayalı 14 ay oldu. İlk tespitlerimiz, belirlemelerimiz, çeşitli sektörlerle yaptığımız görüşmeler, alandaki gözlemlerimiz zaten Burdur’un turizm şehri olarak hızla ilerlediği noktasındaydı. Bu kaçınılmaz bir sonuç. İstemesek de Burdur bir turizm şehridir. Turizm şehri olmaya başlamıştır. İstemesek de tabirini kullanıyorum çünkü sahip olduğu değerler, potansiyeli, gerek doğal olarak sahip olduğu miras, kültürel mirası, gerekse diğer unsurlar. Bütün tarihi geçmişi Burdur’u bu noktaya taşıyor. Sahip olduğu lokasyon, konum noktasından baktığımızda, bu potansiyeli biz nasıl işleyip sunabiliriz. Ülkede ulusal ve uluslararası ölçekte turizmden Burdur’un doğru bir pay almasını nasıl sağlayabiliriz noktasında bugün bu toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Bu ilk toplantı olacak yakın dönemde. Bunun devamının gelmesini gerekirse çok daha detaylı çalışmalar yapılmasının da bir gereklilik olduğunu ifade etmek istiyorum.

BURDUR ARTIK ANA SEKTÖR OLARAK TURİZMLE TANIŞMIŞTIR.

Bu sadece bizim işimiz değil, devletin işi değil. Burdur’da yaşayan herkesin ve toplumu temsil eden bütün örgütlü kurumların özel, sivil, resmi bütün kurumların en büyük görevidir diye düşünüyorum. Çünkü Burdur artık ana sektör olarak turizmle tanışmıştır. Bu yıl bunun somut sonuçları biraz önceki sunumda aktarıldı. Son birkaç haftadır bütün turizm hareketliliğini bende yakından takip ediyorum. Bunu ifade etmek lazım ki, bu yılki hedef, yılsonu hedefi Burdur’a ziyaret amaçlı gelen yerli ve yabancı turist sayısının en az 1,5 milyon olacağını çok rahat söylüyorum ki, bunu üçte bir dilimini şuan itibariyle gördük. Sayılara takılmamak lazım. Sayılar bazen aldatıcı olabilir. Gelen ziyaretçilerin ilimize ne bıraktığı İlimizden nasıl ayrıldığı noktasına odaklanmamız gerekiyor. Aslında bu toplantının ana çerçevesini de bu oluşturuyor. Burdur genel bir yön belirlemek durumundadır. Rüzgarın önünde savrulan turizm hareketlerinin bizi esir aldığı bir Burdur değil, Burdur’un kendi dinamiklerini oluşturup, turizm hareketliliğine yön verdiği bir misyonumuz olmasını gerektiğini düşünüyoruz. Bütün paydaşlarla birlikte ve toplantımızın amacı da burdur.

TURİZM ARTIK BU İLİN BİRİNCİ ÖNCELİĞİDİR.

 BURADAKİ BÜTÜN MESLEK ÖRGÜTLERİNİN ARTIK BİZ VARIZ DEMESİNİ BEKLİYORUM.

Bilindiği üzere turizm çok yönlü bir sektör. Yani toplumda pek çok paydaşı olan resmi kurumlardan tutun, alt yapı oluşturan kuruluşlara, meslek odalarına ve bu sektörün içinde faaliyet gösteren turizmcilere, genel çerçevede adlandırabileceğimiz, acenteler, oteller, konaklama tesisleri, yeme-içme tesisleri hediyelik eşya sektörü ve daha pek çok zincirin halkaları geniş ki ve turizm aslında bu noktada özelliğini koyuyor. Çok farklı kesimlerin bundan fayda sağladığı, gelir elde ettiği sektör. Turizm öyle bir şey ki canlı bir yapı, belki en dinamik bir sektör. Hareketlilik doğuran bulunduğu alana ile ilçeye kırsala, bütün bir alana enerjisini yayan insanların mutlu olduğu bir alan. Bizimde bugün daha dinamik bir atmosferde toplantıyı gerçekleştirmemizi umut ediyorum. Herkesin görüşünü burada paylaşması, sorun iletmesi önemli değil, önerilerini sunması, son derece rahat bir ortamda gün boyunca zaman ayırmanızı ben arzu ediyorum.

Yatırımlar devletin işi bu alanda. Ana yatırımları sağlamak, alt yapı bunda da. Yollarımızın iyileştirilmesi güzelleştirilmesi çevrenin düzenlenmesi çevre temizliği gibi sorunlarla baş edilmesi turizm alt yapısı dediğimiz temel fonksiyonları yerine getirmek devletin görevidir. Ama odalarımıza çok iş düştüğünü söylemek istiyorum. Buradaki bütün meslek örgütlerinin artık biz varız demesini bekliyorum. Çok açık ifade edeyim, henüz yoklar. Turizm artık bu İlin birinci önceliğidir. Turizm denilince akan suların durması lazım Burdur’da. Bizi zorlayın bizi sıkıştırın. Devlet olarak biz. Bu konuda Burdur’un emrindeyiz. Açıklıkla ve üzülerek ifade ediyorum. Şuana kadar turizm alanında, gerek meslek kuruluşlarımızdan, gerek yatırımcılarımızdan, iş insanlarımızdan ne bir talep var ne bir kıpırdanma var. Neredeyiz? lütfen bu konuda bir misyon belirleyelim kendimize. Turizm bu ilin motor gücü olacak ve bu alanda bütün paydaşları biz sahada görmek istiyoruz. Ne yapabiliriz sorusunu herkesin sorması ve önerileriyle bize gelmesi birlikte olmamız, birlikte hareket etmemiz gerekiyor.

SALDA GÖLÜ ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ İLAN EDİLDİ. SALDA’DA TURİZMDEN DE FAZLA ÖNCELİĞİMİZ BU DOĞAL GÜZELLİĞİ KORUMAKTIR.

Devlet gereğini yapıyor. Ören yerlerini düzenliyor. Oralara yeni yatırımlar yapıyor. Yollarını düzeltiyor. Ziyaretçi karşılama ünitelerini yapıyor. Aynı zamanda koruma tedbirlerini de alıyor. Doğal alanlarda tabiat parkı olan, turizm merkezi olan, sit alanı olan bölgelerde her türlü koruyucu çevreye saygılı ve buraları gelecek kuşaklara olduğu şekliyle orijinal haliyle intikal ettirmek noktasında bütün tedbirlerini alıyor. Son örnek Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi ve Ülkemizin 18. ÖÇK’sı oldu. Yani Türkiye’nin sayılı bölgelerinden biridir. Bazı çevrelerin bu konudaki bütün söylemlerine şiddetle reddediyorum. Salda’da turizmden de öncelikli olan korumacılıktır. Çevreye saygılı ve oranın doğal güzelliklerini muhafaza etmeye yönelik devlet olarak ilgili kurumlar tarafından bütün tedbirler en üst düzeyde alınmıştır ve bizlerde alınan bu kararların gereğini en iyi şekilde yerine getiriyoruz. Çevre Şehircilik Müdürlüğümüz tarafından bizzat oluşturduğumuz iki ekip sürekli olarak göl çevresini denetlemekte. Biri imar denetimi yapıyor biri çevre temizliği anlamında denetim yapıyor. Çivi çaktırmıyoruz. Açık söyleyeyim bir çivi dahi çakıldığı anda gerekli müdahale yapılıyor. Orada bize ait değil bizlerden sonraki kuşaklara bizim emanet olarak bırakacağımız kültürel, doğal miraslardır. Bunun bilincinde hareket ediyoruz. Ama bazen yazılıp çizilenlere bakınca ben anlayamıyorum. Oradaki bütün planlanan yapılanma bu korumacı zihniyet ve tedbirler üzerinedir. Ve tabi ki orası yoğun ziyaretçi almaktadır. Bütün göl bölgesinin sayılarını elde ettiğimizde şuana kadar zaten 500 bin civarında insanımızın bu yıl içinde ziyaret ettiğini görüyoruz. Bu sayı milyonu geçecek. Oraya gelen insanlara bir hizmet sunmanız lazım. Orası bir kaç yıl öncesinde bir çöplüktü. İfade edeyim Salda Gölü çevresi bir çöplüktü ve başınızı çevirerek geçiyordunuz. Şimdi belli bölgeleri çok nezih hale getirdik. Bizim kontrolümüzde olan bölgeler çok nezih, tertipli ve düzenli. İnsanlar hizmet alıyor. Bundan sonra da yapılacak olanlar planlı bir şekilde o hizmetlerin daha da geliştirilmesine ilişkindir ve yapılacak bütün planlama dahilindeki projeler; çevreye saygılı ahşap imalatlar olacak. Göle, zerre kadar zarar gelmesini istemiyoruz. Atık bırakmak, çevrede gürültü kirliliği istemiyoruz. Ama bunu anlatamıyoruz anlayan varsa bize anlatsın.

SALDA GÖLÜ’NÜN ÇOK EMİN ADIMLARLA YOLUNA İLERLİYOR. TURİZMDE EN İYİ ŞEKİLDE SUNAN NOKTALARDAN BİRİ OLMA KONUSUNDA İDDİALIDIR. 

Bu iddiasını bir yıl içinde çok daha iyi ortaya koymuş olacak ama bu yıl da aldığımız tedbirlerle; il özel idaresi İmkanlarıyla, bazı şeyleri ön görerek zamanında hareket ettik. O tedbirler sayesinde hiç bir şikayet almıyoruz. Geçen yıl ilk geldiğim dönemde ki Salda Gölü ile şimdiki Salda Gölü arasındaki ziyaretçi geri dönüşlerine, memnuniyet derecesine baktığımda; arada 180 derece fark var arkadaşlar. Ve bu çok memnuniyet verici. İnşallah daha da iyi olacak. Sizlerin de bütün kurumlarımızın katkılarıyla kalkınma ajansımız bu konuda bir gayret gösteriyor. En son kalkınma ajansı toplantımızı geçtiğimiz Cuma günü ben özellikle Salda Gölü’nde yaptırdım. Burada da yine bütün yönetim kurulu üyelerimizin iştiraki ile o alan görüldü ve bu Eylül’e yönelik turizm alanında destekleyici hamleler devam ediyor. Bazı küçük dokunuşlar yapıyoruz ama bunların sonuçlarını da çok ciddi bir biçimde alıyoruz. Tanıtım alanında işte biliyorsunuz. Mesela yürüttüğümüz bir faaliyet, müdür yardımcısı Osman bey tanıtım filminden bahsetti ve ilimizde böyle bir tanıtım filmi eksikliği vardı. Şimdi hem kültürel alanda, hem tarihi alanda, hem de doğal alanları kapsayan 3 ayrı versiyon, kısa tanıtım filmi çekimimiz yapıldı. Bize 3 ay sonra teslim edilecek. Bunun yanı sıra her turizm alanımıza diğer alanların tanıtıldığı şık panolar yaptırıyoruz. Salda’ya giden biri Sagalassos’u orada tanımış olacak. Burdur’umuzu karşılayan pano düzenlemeleri yapıyoruz. Bir destinasyon planlaması yapacağız. Turizm firmalarıyla birlikte çalışılacak. Profesyonel bir çalışma. Önümüzdeki günlerde başlatıyoruz. Bir akıllı yöntemle, burada turistleri nasıl daha mutlu edecek bir güzergah, rota çizilebilir? Bunun arayışı içindeyiz. Hediyelik eşya alanındaki açığı kapatmak için İŞKUR müdürümüze teşekkür ediyorum. Onunda gayretiyle merkez Ağlasun ve Yeşilova ilçemizde hediyelik eşya kursları açacağız. Zaten Ağlasun’da bunun bir alt yapısı oluşmuş. Orada bir üretim var. Bunların bütün turizm alanlarında, ziyaretçi alan alanlarda satışına ihtiyaç var.  Bu alanda boşluk var. Bunlar küçük ama oralara gelen ziyaretçilerin ilk aradığı şeylerdir. Turizm sektörüyle ilgili olanlar bunu bilir.

Bunun yanı sıra turizm alanında yapılacak çok şey var. Bu alan ne yaparsanız onu kaldırır. Boşluklar da var eksiklerimiz çok. Fakat avantajlarımızda çok. Bizim olumlu düşünmemiz, pozitif bakmamız için çok sebep var. Biz burada önemli olan ilgili kişiler, kurumlar istekli olarak bu alana yönelsin istiyoruz. Yani ticaret sanayi odamız, esnaf odamız, şoförler odamız, onlarda temsilcileri var zaten bu alana ilişkin kendilerinden de ciddi gayret ve sorumluluk beklediğimizi ifade etmek istiyorum tekrar. Çünkü esnaflarımızın da bu alanda artık kendini yenilemesi düzeltmesi ve turizme hazırlık yapması lazım. Gelen her müşteriden birinin yakında yabancı olduğunu görecekler zaten.

ÇOĞU İLDE OLMAYAN, ÜÇ ALANDA DA TARİH, KÜLTÜR VE DOĞAL TURİZM ALANINDA DA ZENGİNLİKLERİMİZ VAR.

Bir detay olarak paylaşayım, gelen ziyaretçiler içinde önemli bir oranda yabancılardan oluşuyor. Fakat bunların sayıları ve oranları giderek artacak. Arkadaşlar bu işe biraz kafa yoracağız ve eminim güzel başarılı örnekler sunan işletmelerimiz zaten var. Bunların sayısı da artacak. İnsanlar bu alana yatırım yapacak ama biz istiyoruz ki özel sektörün mantığı karlılık üzerine kuruludur. Ve zaten gördükçe o alanda bir boşluk olduğunu, kar güdüsüyle kendiliğinden dolduracaktır. Fakat o günü beklemeden bilhassa yerli yatırımcılarımızın bu alana girmesini ve küçük yatırımlarla başlayarak bu alanda hareket etmesini istiyoruz. Örneğin butik otel büyük ihtiyaç. Merkez olsun salda bölgesi olsun, arka planlarda gölü gören uzak noktalarda neden olmasın çok güzel desteklerimizde var. Bakın TKDK % 55’e kadar destekliyor. Orada biliyorsunuz turizm belgeli tek işletme var Salda kenarında geçen gün toplantımızı orada yaptık. İşletmelerinin 12 ay dolu olduğunu söylediler. En az bu şekilde 5 tane işletmeyi kaldırır orası. Gelen misafirler, turlarla geliyor ve konaklayamadan ayrılıyor. Buna bir çözüm bulmamız lazım. Isparta’yı da işin içine katmak lazım. Turizm planlamalarımızda Isparta’yla ortak hareket ediyoruz. Çünkü alan birbirine çok yakın ortak bir alan kullanıyoruz. Özellikle lavanta turizminde ortak bir alan kullanıyoruz. Lavanta turizminde de ortak hareket ediyoruz. Buna da göz önüne almak lazım. Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde zaten hep olumlu bir tabloyla karşılaştığımızı düşünüyoruz.

Üç alanda da tarih, kültür ve doğal turizm alanında da zenginliklerimiz var. Her ilde bu bulunmayabilir. Yani her ilde iki tane markalaşmış antik şehir bulamazsınız. Onların yani sıra Burdur’da pek çok tarihi mekan var. Kremna’dan tutun hacılar höyüğü gibi pek çok tarihi mekan var. Yine doğal alanlarımız. Pek çoğun devreye girmiş değil. Yoğun çalışma yapmamız lazım. Yeni fikirler geliştirmemiz lazım. Projeler üretmemiz lazım. Tefenni Kaymakamımız, Karamanlı Kaymakamlığına vekaleten bakmaktadır. Karataş Gölü ile ilgili bir proje üretti. Bunu BAKA’dan finansmanını sağlayabilirsek çok güzel bir alanı turizme kazandırmış olacağız.

Burdur yeni keşfediliyor. Burdur’un tanıtımını da ben bir turizm elçisi olarak üstlendim. Ama dikkat ediyorum Valiliğimizin paylaşımları yeterince paylaşılmıyor. Bu konuda da yine bir görüşümü ifade etmek isterim. Bunlar dalga dalga yayılan şeylerdir. Hepinizin desteğini bekliyoruz. Bir yön belirlememiz lazım. Bizim süreçlerin önünden gidip planlamalarımızı ona göre gerçekleştirmemiz lazım diye düşünüyorum. Şuana kadar aramızda bulunan turizme hizmet eden turizmcilerimizi de tebrik ediyorum. Mevcut şartlarda en iyisini yapamaya çalışıyorlar. Gerek konaklama gerek acente hizmetlerinde. El birliği ile çıtayı çok daha yükseltelim. Bu işletmelerimizin sayılarını da yükseltelim. Burdur, Antalya’ya yakın olması avantajını en iyi şekilde kullanmak durumunda. 15 milyon hedefini Antalya, 20 milyon revize etti. 20 milyon turistin yüzde 10’nun Burdur’a gelmesi zaten bizim için yeterlidir. Yani 2 milyonluk bir kitlenin burada turizm hareketliliği içinde bulunması Burdur’un iyi bir gelir elde etmesi demektir” dedi.

Hasan Şıldakturizm değerlendirme toplantısıTürkiyeBurdur

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.