TÜRK MADENCİLİĞİ BURDUR’DA KONUŞULDU

Burdur Valiliği ev sahipliğinde Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda “Türk Madenciliğinde Farkındalık ve Uluslararası Marka Yolculuğu Proje” kapsamında İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından madencilik sektöründeki gelişmeler ile güncel konuların görüşüldüğü toplantı gerçekleştirildi.

Burdur Valiliği ev sahipliğinde Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda “Türk Madenciliğinde Farkındalık ve Uluslararası Marka Yolculuğu Proje” kapsamında İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından madencilik sektöründeki gelişmeler ile güncel konuların görüşüldüğü toplantı gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz Salı günü gerçekleşen toplantıya Burdur Valisi Hasan Şıldak, Burdur Vali Yardımcısı Ali Nazım Balcıoğlu, Maden Teknik Arama Genel Müdür Danışmanı Dr. Erol Timur, Maden Petrol Genel Müdürlüğü Doğaltaş Şube Müdürü Abdulkerim Aydındağ, Ahmet Şentürk Maden Jeologları Derneği Bşk. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Maden Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Raşit Altındal, Burdur İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav, İstanbul Maden İhracatçılar Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Mermer sektörü hayırsever işadamlarından Ercan Akın, Erol Gür, Ali Gür, Burdur Doğaltaş Madenciler Derneği Başkanı Nasuh Ekinci, bazı daire müdürleri katıldılar. İlgili kurumların temsilcileri sinevizyon eşliğinde birer sunumda bulundular.

VALİ HASAN ŞILDAK BÜTÜNCÜL YAKLAŞIMA DİKKAT ÇEKTİ

Toplantıda kısa bir konuşmada bulunan Burdur Valisi Hasan Şıldak; “Madencilik, maden sektörü bir milli servetin, toprağın altındaki bir hazinenin, günlük hayata ve insanların, teknolojinin hizmetine sunulmasıyla alakalı bir sürecin merkezinde yer alan çok değerli bir miras bizim için. Bu mirasın, değerlerin rasyonel bir şekilde tespit edilip, çıkarılıp, işlenmesi, ekonomiye kazandırılması elbette devlet olarak ta bizlerin yakından izlemesi gereken bir süreç. Bu süreçlerin Türkiye’de yakından takip edildiğini, bilhassa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bünyesinde yürütülen çalışmalarla ve yine taşra birimlerinin işbirliğiyle bu süreçlerin izlendiğini biliyoruz. Dünya’daki gelişmeleri tabii ki bu sektörün çok yakından izlemesi lazım. Bende Batı Akdeniz İhracatçılar Birliğimiz, Ticaret ve Sanayi Odamızla birlikte Bu yıl içerisinde İtalya’da yapılan Madencilik Fuarına katılmıştım. O vasiyle olsun onun dışında ilimizde yaptığımız görüşmelerde, istişarelerde sektörün sorunlarını yakından takip etmeye, dinlemeye, yerel ölçektekileri çözebilmeye, diğerlerini de bakanlıklarımıza intikal ettirmeye özen gösteriyoruz. Gördüğümüz o ki Dünya ölçeğinde Türkiye özellikle mermer konusunda önemli derecede söz sahibi bir ülke. Keza baktığımızda Burdur’da Türkiye ölçeğinde önemli paya sahip. Yüzde 10 lar düzeyinde ihracat rakamından bahsedebilirim. Burdur’un Türkiye’deki mermer ihracatındaki payının ortalama olarak yüzde 10 olduğunu ifade edebiliriz. Ve yine ilimizde sanayi sektörümüzüm lokomotifi, istihdamda 10 bin kişinin üzerinde iş imkanı oluşturan bizim için böyle küçük ilde fevkalade rakamdır. Yine ihracat rakamlarının da yüzde 80’in üzerinde maden ihracatı oluşturuyor. Tüm bunları bir tarafa koyduğumuzda artık ülkemizde her alanda olduğu gibi bu alanda da yeni anlayışların hakim olmaya başladığını görüyoruz ama, yeterli olduğunu söyleyemem, her şeyden önce bu konuya AR-GE (Araştırma-Geliştirme) bilimsel çalışmaları dahil etmemiz gerekiyor. Dünya’daki gelişmeleri çok yakından takip etmemiz gerekiyor. Ve Burdur’da da biz kendi içimizde yan sektörleri oluşturma ve özellikle mermer, madencilik konusunda makine sanayii konusunda ilimizi daha güçlü hale getirmenin açılım, katma, değer oluşturacağını ifade etmek istiyorum. Yine bütüncül bir yaklaşımın bu sektörde çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki herkes kendi cephesi ve kendi açısından yaklaşıyor. Bir taraftan ekonomiye kazandırılması gereken, yerin altında yatan cevherler var. Bir taraftan çevre değerleri bazı hassas noktalar var. Bir taraftan tarım faaliyetleri, ormancılık var. Bir taraftan köylümüzün sürdüğü hayat standardı, turizm faaliyetleri var. Yani sadece madencilik faaliyetini, madencilik olgusunu tek başına yalın sektör olarak ele alıp, değerledirmeler yapmak yanlış olarak düşünüyorum. Herkesin kendi açısından bakıp değerlendirdiği bu sektörü daha bütüncül bir yaklaşımın devlet olarak ta bizim tarafımızdan ortaya konulmasının gerektiğini düşünüyorum. Çünkü burada gördüğüm kadarıyla herkes haklı, Hani öyle bir söz vardır. Her açıdan baktığımızda hangi açıdan baktığınıza bağlı, fakat sürdürülebilir, ekonomiye en rasyonel şekilde, en verimli şekilde kazandırılan ve Dünya ölçeğinde piyasalarla rekabet edebilecek niteliklere, kalitelere sahip ürünler elde etmek, temel hedef olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

türk madenciliği burdurmadencilikTürkiyeBurdur

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.