Türkiye ekonomisi için umut ışığı

Bakan Şimşek, Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımcı ilgisinin yoğun olduğunu ve enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için kararlı olduklarını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, A Haber canlı yayında ekonomiye dair gündemi değerlendirdi. Londra'da gerçekleştirdiği temaslara ilişkin bilgi veren Bakan Mehmet Şimşek, Türkiye'ye büyük ilgi olduğunu ve 100'ün üzerinde yatırımcıyla yoğun temaslarda bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin potansiyeline dikkati çeken Bakan Mehmet Şimşek, "Büyük bir piyasa, potansiyeli çok güçlü olan bir ekonomi. Dolayısıyla ilgi büyük. Uzun süredir de çeşitli nedenlerle özellikle portföy yatırımcılarının uzak durduğu bir piyasa. Algıda bir değişiklik var mı? Ciddi bir iyileşme var." diye konuştu.

Bakan Mehmet Şimşek, A Para ve A Haber ortak yayınında ekonomideki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Mehmet Şimşek'ten açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE'YE GELİYOR MU?

3 gün boyunca toplantılar yaptık. 100'ün üzerinde yatırımcıyla yoğun temaslarımız oldu. Yatırım fonları, yatırım bankaları, özel fonlar, altyapı fonları, doğrudan yatırım yapan şirketler, bütün yatırımcı yelpazesi ile bir araya gelme fırsatımız oldu, ilgi çok yoğundu. Bu normal çünkü Türkiye'nin potansiyeli güçlü. Türkiye nufüsü 80 milyonun üzerinde olup kişi başına milli geliri 10 bin doların üzerinde olan dünyadaki 7 ülkeden biri. Yani büyük bir piyasa. Güçlü bir ekonomi.

"ALGIDA CİDDİ BİR İYİLEŞME VAR"

Algıda ciddi bir iyileşme var. Bizim programın ana hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme, hedefe ulaşırken fiyat istikrarı, yani enflasyonun düşük tek hanelere düşürülmesi, rezerv birikimi ve KKM'den çıkış gibi, birbirini destekleyen bütüncül bir yaklaşım var. Program önemli bir fırsat içeriyor, bu nedenle bütün kesimlerden, yatırımcılardan ilgi çok yoğun. Önümüzdeki dönemde ilginin yoğunlaşmasını bekliyoruz, çünkü uygulama anlamında programın erken aşamasındayız.

"RÜZGAR KARŞIMIZDAN ESİYOR"

Çok güçlü adımlar attık, enflasyonu çıpalayacak eşiklere doğru geliyoruz. İnanıyorum ki programımız, özellikle tüm ülkemize kalıcı, uzun vadeli çözüm üretecek bir program. Hem parasal, hem miktarsal, hem seçici kredi sıkılaştırmasına gittik, bunu destekleyecek gelir politikalarını ortaya koyduk.

Maliye politikasında önleyici tedbirler aldık. Bir yıl sonraki enflasyonu çıpalayacak, onu bir şekilde yatırımcıları ikna edecek bir para politikası duruşuna geçeceğiz dedik ve o noktada gerekeni yaptık.

Yapısal reformları bir takvime bağladık, öngörülebilir durumda. Küresel faizler yüksek ve yüksek kalacak diye öngörülüyor, bizim gibi ülkeler için bu karşıdan esen bir rüzgar.

Para politikası gecikmeli devreye giriyor, bugün aldığımız tedbirlerin etkisi aylar sonra kendisini gösteriyor, sonuçlarını almamız zaman alacak. Doların güçlenmesi aleyhimize, çünkü euro bazında mal satıp ham maddeyi dolarla alıyoruz.

Programın kredibilitesi var, olması yabancılardan bu kadar ilgi olmaz, fon akışına dönüşmezdi. Aylık bazda enflasyonda ciddi momentum kaybı başlayacak. Küresel finansal koşullar sıkışık olsa da iyi bir hikayeniz varsa o zaman yabancı ilgisi oluyor.

"ÇATIŞMALARIN OLUMSUZ ETKİSİ OLABİLİR"

(İsrail-Filistin) Geçici ve sınırlı olmasını temenni ediyoruz, çatışmanın başka bölgelere sirayet etmemesi önemli. Ülkemizde bu program ile ekonomimizin temellerini, bünyesini ve dış şoklara karşı dayanıklılığını güçlendirmeye çalışıyoruz. (İsrail-Filistin) Çatışmanın geçici olumsuz etkisi olabilir.

 

 

"REZERV BİRİKİMİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR"

TCMB'nin ortaya koyduğu bazı makro ihtiyati tedbirler var. Rezerv birikimi ile ilgili çalışma devam ediyor. 22 milyar doların üzerinde artış var. Net rezervlerde de ciddi artış var. Devam da edecek ama piyasa koşullarının el verdiği ölçüde.

"EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ YATIRIM VE İHRACAT"

Cari açık daralacak, neden daralacak çünkü biz büyümede yeniden dengelenme sürecindeyiz. Büyüme iç talep kaynaklaydı, ihracatı destekleyerek yeniden dengelemeye çalışıyoruz. İhracatçımızın ihtiyaç duyduğu tüm kaynakları seferber ettik. Bankacılık sektöründeki kaynakları, kamunun kaynakları, bütün imkanlarımızı ihracat için seferber ettik.

Dış ticaret açığı ve cari açık azalacak çünkü büyümede dengelenme ithalatı azaltacak. Bu sene altın ithalatı 30 milyar doların üzerinde, bu negatif reel faizlerden kaynaklanıyor. Para politikasındaki rasyonelleşme ile birlikte altına olan talebin azalacağını düşünüyoruz.

"ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA PETROL, DOĞAL GAZ ÜRETİMİ İLE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALACAK"

Gabar'daki petrol devreye girmeye başladı, 2025 sonunda günlük 100 bin varile varacak, Türkiye'nin ihtiyacının %10'ununu Gabar'dan elde edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda petrol, doğal gaz üretimi ile dışa bağımlılığımız azalacak, enerjide yeşil dönüşümle bağımlılığımız azalacak.

"TL'NİN BU SAATTEN SONRA KALICI OLARAK DEĞER KAYBI İÇİN BİR SEBEP KALMAYACAK"

Altın ithalatının normalleşmesi ile milli gelire oran olarak başlangıçta en az %1 azaltacak, dolayısıyla cari açığın azalması ile birlikte rezerv birikiminin hızlanacağını düşünüyoruz. Finans dışı reel sektör döviz yükümlülüklerini azalttı.

TL'nin bu saatten sonra kalıcı olarak değer kaybı için bir sebep kalmayacak, reel faiz patikasına girmiş durumdayız. Geriye dönük enflasyona değil, geleceğe dönük enflasyona bakmamız lazım. Dış kaynak noktasında önemli mesafe kaydettik, enflasyonu çıpalayacak bir para politikasına geçiş yaptık.

Yapısal reformlar yapıyoruz, siyasi belirsizlik kalmadı, önümüzde bu programı uygulayacak 4,5 yıldan fazla zamanımız var. Maliye politikasında disiplini sağlıyoruz, bu konuda kararlıyız. Bünyeyi güçlendirecek, şoklara karşı dayanıklılığı artıracak, orta-uzun vadede yüksek sürdürülebilir büyüme patikasını tekrar tesis edecek bir programdan bahsediyoruz.

"MERKEZ BANKASI'NA GÜVENİM YÜZDE 100"

TCMB'deki ekip çok güçlü, güvenim tam, o konuda tereddüdüm yok.

(Enflasyon tahminleri) Suudi Arabistan ve diğer bazı ülkelerin arz kısıtlamasına gitmesiyle petrol fiyatları arttı, bu etkili oldu, buna ek olarak Temmuz ayında programın geçiş dönemine hazırlık anlamında birçok adım attık, bir taraftan kuru serbest bıraktık , bütçeyi düzeltmek için tedbir aldık, seçim öncesi verilen ücret artışları sözleri yerine getirdik.

TCMB'deki arkadaşların birikimi çok önemli, kendilerine %100 güveniyoruz, kısa sürede revizyona gidilmesi soru işaretleri oluşturdu, %65 hedefi geçerli, bu tahminleri TCMB yapıyor, hedeflerimiz ortak, 2024, 2025 ve 2026 hedeflerini OVP çerçevesinde birlikte verdik, verilerle revizyonlar olabiliyor, TCMB'nin ukdesinde olan bir konu.

"KALICI YÜKSEK DOZDA DEZENFLASYON HAZİRAN'DAN İTİBAREN BAŞLAYACAK"

Enflasyonda momentum kaybı aylık bazda önümüzdeki birkaç ay içinde başlayacak. Esas yıllık bazda kalıcı yüksek dozda dezenflasyon Haziran'dan itibaren başlayacak. Para politikasında aldığımız tedbirler gecikmeli yansıyacak, baz etkisi var, bu nedenle geçiş dönemi olacak.

Altını çizmek istiyorum, enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmekte hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız kararlı, çünkü enflasyon yüksek, sürdürülebilir büyümenin önündeki en büyük engeldir. Geçmişte hükümetlerimiz enflasyonu tek haneye düşürdü ve uzun süre orada tuttu, ülkemizin kalkınmasına ivme kazandırdı, önümüzdeki dönemde aynı kararlılığı göstereceğiz, sadece sonuçları göstermemiz biraz zaman alacak.

"MEMURUMUZU, İŞÇİMİZİ, EMEKLİMİZİ ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ"

Bakan Mehmet Şimşek, emeklilere yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin bilgi verirken şunları söyledi:

"Bütçe imkanlarını sonuna kadar zorladık. Önemli sayılacak tek seferlik ödeme kararlaştırıldı. Emeklilerimiz, bütün çalışanlarımız için bir sözümüz var. Memurumuzu, işçimizi, emeklimizi hiçbir şekilde enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bu bizim taahhüdümüz. Ama onun ötesinde refahtan pay alınması önemli. Bunun paylaşımı noktasında da şartlarımızı yakın dönemde zorladık. En düşük emekli maaşı Aralık 2022'de 3 bin 500 liraydı. Bugün 7 bin 500 lira. Enflasyon yüzde 65 bile olsa enflasyonun iki katı oransal artıştan bahsediyorsunuz. En düşük memur maaşı da bu sene yine manşet enflasyonun en az iki katı kadar arttı. Reel olarak bizim büyümemizin çok ötesinde, bu sene toplumun bütün kesimlerine, işçimize, memurumuza, asgari ücretlimize, emeklimize reel olarak çok büyük artışlar verdik. Önümüzdeki dönemde emeklilerimizi önceliklendireceğiz."

Enflasyonun kalıcı şekilde tek haneye indirilmesi için gelirler politikasının hedefle uyumlu olmasının önemine dikkati çeken Mehmet Şimşek, yüksek ücret artışlarının yüksek enflasyona neden olduğunu, bu kısır döngünün kırılması gerektiğini dile getirdi. Bakan Mehmet Şimşek, "Bu kısır döngüyü sadece ücret politikaları üzerinden değil, para politikasını rasyonelleştirerek kıracağız. Maliye politikasında harcamaları kontrol edeceğiz, kamuda tasarrufla yapacağız" ifadesini kullandı.

"AB'NİN KARBON VERGİSİ GİBİ UYGULAMALARA KARŞI SANAYİMİZİ HAZIRLIKLI HALE GETİRMEMİZ LAZIM"

Bakan Mehmet Şimşek, dış kaynak imkanı olan dost ve kardeş ülkelerle ikili diyaloğa girdiklerini, Birleşik Arap Emirlikleri ile 50,7 milyar dolarlık bir çerçeve programı sonuçlandıklarını anımsatırken, "50,7 milyar doların 27 milyar doları yenilenebilir enerjiye gidecek. Bu, Türkiye'de yeşil dönüşüm için, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak, cari açığı azaltmak için en önemli hedefimiz. Şimdi biz bu hedefi yıllara yayabilirdik. İçerideki kaynaklarla yapabilirdik. Şimdi ne yapıyoruz? Bu hedefleri öne çekiyoruz. Yani Türkiye'nin yeşil dönüşümünü öne çekiyoruz. Yakında Avrupa Birliği karbon vergisini uygulamaya koyabilir. Bizim ona hazırlıklı olmamız lazım. Sanayimizi korumamız, bu türden vergilere karşı hazırlıklı hale getirmemiz lazım" diye konuştu.

Programın ikinci büyük kaleminin, afet riskinin azaltılması ve deprem yaralarının sarılmasına gidecek 8,5 milyar dolar olduğunu belirten Bakan Mehmet Şimşek, 3 milyar doların da ihracatın desteklenmesi ve finansmanı için kullanılacağını söyledi.

"ABU DABİ, DOHA VE RİYAD'A GİDECEĞİM"

Bakan Mehmet Şimşek, gelecek 1-2 hafta içinde Abu Dabi, Doha ve Riyad'a gitmeyi planladığını da ifade etti. Dünya Bankası toplantıları için yarın Marakeş'e gideceklerini dile getiren Bakan Mehmet Şimşek, "Daha sonra Fransa'da Alman, Fransız yatırımcılarla bir zirve var. Bir günlüğüne oraya da gideceğim. Gitmedik yer bırakmayacağız, çünkü bizim derdimiz Türkiye'ye doğrudan yatırımları artırmak. Yakında Uzak Doğu'ya da gitmeyi planlıyoruz." dedi.

Zamanının önemli kısmını dünyaya ekonomi programını anlatıp ülkeye kalıcı kaynak getirmek için harcadığını bildiren Bakan Mehmet Şimşek, şunları kaydetti:

"Bizim için önemli olan, firmalarımızın uzun vadeli sermaye benzeri kaynağa makul bir maliyetle erişmesi. Bakın hedef bu. Onun için fiyat istikrarı var. Bunun için bütçe lazım. Bunun için öngörülebilirlik lazım ve bunun için de rasyonel politikalar lazım. Bunun için uluslararası normlara uygun politika çerçevesi lazım. Bu hususların tamamında ilerleme var, tamamında yol kat ettik."

kaynak: Sabah

ekonomiMehmet ŞimşekHazine ve Maliye BakanlığıTürkiye

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.