Çankırı'daki Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi, sadece bir koleksiyon alanı değil, aynı zamanda bir dönemin hafızasını barındıran benzersiz bir mekan. Osmanlı döneminden kalma Sarık Kadı Konağı’ndan dönüştürülerek, iletişim tarihine İz bırakan efsanevi radyocu Ferit Akalın'ın adını taşıyan bu müzede, 90'dan fazla antika radyo, eski telefonlar, telgraflar ve Zeki Müren'in kullandığı mikrofon gibi tarihi objeler sergileniyor.
Vizontele Filmi ve Ferit Akalın Bağlantısı
Ferit Akalın'ın hayat hikayesi, sadece iletişim tarihiyle sınırlı kalmıyor. İddiaya göre, Yılmaz Erdoğan'ın izlenme rekorları kıran "Vizontele" filmi, aslında Ferit Akalın'ın Çankırı'daki yaşamından esinlenilerek yazıldı. Rehber Sibel Atulkan’ın aktardığına göre, 1968-1974 yılları arasında Çankırı Lisesi'nde okuyan Yılmaz Erdoğan, Ferit Akalın'ın radyo ve televizyon kurma sürecinde yaşadıklarından ilham aldı. Filmde anlatılan olayların aslında Çankırı'da gerçekleştiği ileri sürülürken, Ferit Akalın'ın ailesinin Yılmaz Erdoğan'a ulaşmaya çalıştığı ancak yanıt alamadığı belirtiliyor.
"Zeki Müren de Bizi Görecek mi?" Repliğinin Gerçek Hikayesi
Sanat Güneşi Zeki Müren'in 1958'de Çankırı'daki askerlik günleri de bu müzede yaşayan bir anı olarak sergileniyor. Yedek subay olarak görev yaptığı süreçte askerler ve halk için konserler veren Zeki Müren, bu konserlerde kullandığı mikrofonu müzeye bağışladı. "Zeki Müren de bizi görecek mi?" repliğinin Çankırı'daki bu dönemde ortaya çıktığı belirtiliyor.
Ferit Akalın: Radyo Koleksiyonculuğundan Müzeye Uzanan Bir Hikaye
Ferit Akalın, 1923'ten 1970'e kadar biriktirdiği radyoları müzeye bağışlayarak çok kıymetli bir miras bıraktı. Şu an İzmir'de yaşayan ve sağlık sorunları nedeniyle çocuklarının yanında ikamet eden Akalın, halen radyolarıyla ilgilenmeye devam ediyor.
İşte Tarihi Yeniden Yaşamak İsteyenler için
Çankırı'ya yolu düşen herkesin, bu eşsiz tarihi ve hikayeleri yerinde görmesi tavsiye edilir. Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi, geçmişten günümüze uzanan unutulmaz bir deneyim sunuyor.