Seçimlerin ardından temmuz ayındaki asgari ücret zammı beklenirken, işçi ve işveren arasındaki farklar belirsizlikleri derinleştiriyor. Gözler, hükümetin tarafları bir araya getirerek ortak bir noktada buluşturmasını bekliyor. İşçi ve işveren arasında asgari ücret konusunda önemli ayrılıklar bulunurken, kulislerde farklı senaryolar konuşuluyor.
Hükümet, asgari ücrette alt sınırı 500 dolar olarak belirlemişti. Ancak kurun yükselmesi sonucunda bu formül rafa kalktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, doların sürekli değişkenlik gösterdiğini ve Türk Lirası üzerinden değerlendirmeler yapılması gerektiğini ifade etti. Bu durum, asgari ücretteki beklentileri de etkiledi.
Asgari ücret hesaplamasında işçi ve işveren arasında 2 bin TL'lik bir fark bulunuyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, beklentilerin ilk 6 ayın TÜFE'si göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini söyledi. TÜİK verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ilk 5 ayda yüzde 15.26 seviyesine ulaştı. Yüzde 15'lik bir zam oranıyla asgari ücretin 9 bin 775 lira olması öngörülüyor. Haziran ayı enflasyonuyla birlikte bu rakamın 10 bin lira seviyesine çıkması bekleniyor. Ancak işçi kesiminin talebi, asgari ücretin 12 bin lira düzeyine çıkarılması yönünde yoğunlaşıyor.
Hükümetin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi ve işveren temsilcilerini ortak bir noktada buluşturması gerekiyor. Kulislerde konuşulanlara göre, asgari ücretin yüzde 30'luk bir zamla 11 bin 50 lira seviyesine çıkarılması öngörülüyor. Ancak taraflar arasındaki görüş ayrılıkları ve belirsizlikler hâlâ devam ediyor.
Seçimler sonrasında asgari ücret zammı konusundaki beklentiler artarken, işçi ve işveren arasındaki farklar belirsizlikleri derinleştiriyor. Hükümetin tarafları bir araya getirerek ortak bir çözüm bulması, asgari ücret konusundaki belirsizlikleri gidermek ve adil bir zam yapılmasını sağlamak adına büyük önem taşıyor.
Yorumlar (0)