Ankara Ticaret Odası (ATO) Genel Başkanı Gürsel Baran, “Ülkemizde enflasyonla mücadele kararlılıkla sürdürülüyor. Alınan tedbirler de sonuç vermeye başladı. Enflasyonda ivmenin aşağı yöne evrildiğini gördük” dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından, enflasyon düzeltmesi uygulamasının avantajları, dezavantajları ve hukuki boyutlarıyla ele alındığı 'Enflasyon Düzeltmesi, Enflasyon Muhasebesi Midir?' paneli gerçekleştirildi. ATO Meclis Salonu'nda 2'ncisi düzenlenen programda enflasyonun yerel ve uluslararası ticarete etkisi ele alındı.
Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren ATO Başkanı Gürsel Baran, 'enflasyon muhasebesi' olarak adlandırılan 'Vergisel Enflasyon Düzeltmesi'nin, 2003 yılının sonunda Türk Vergi Sistemi'ne dahil olan bir konu olduğunu belirterek, 2004 yılında bir kez uygulandığını ve enflasyon düşünce de bir daha uygulanmadığını aktardı. Baran, 2021 yılında enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmasına rağmen uygulamanın ertelendiğini dile getirerek, enflasyon muhasebesi sisteminin, geçen yılın bilançosunda vergisel bir sonuç doğurmaksızın tekrar uygulanmaya başlandığını ifade etti.
“Ülkemizde enflasyonla mücadele kararlılıkla sürdürülüyor”
Enflasyonun ekonomiler için bela olduğunun altını çizen Baran, “Enflasyonist ortamda çalışıp-kazanıp, suyun önünde yatan devi doyurmaya çalışıyorsunuz. O dev de hiç doymuyor. Çok şükür ki, ülkemizde enflasyonla mücadele kararlılıkla sürdürülüyor. Alınan tedbirler de sonuç vermeye başladı. Enflasyonda ivmenin aşağı yöne evrildiğini gördük. Ancak henüz 'başardık' diyecek noktada değiliz. Uygulanan para politikasının daraltıcı etkilerini de işletmelerimizde yaşıyoruz. Enflasyon, dolayısıyla da faizlerin yüksekliği zaten güçlü olmayan sermaye yapılarıyla faaliyet yürüten işletmelerimizin finansmana erişimini iyice güçleştiriyor” açıklamasında bulundu.
“Enflasyon düzetmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi sağlanmalıdır”
Baran, enflasyon muhasebesinin işletmeler için özellikle de sermaye yapısı güçlü olmayan işletmeler için yük oluşturmaya başladığını kaydederek, “Enflasyon düzeltmesi hesaplamalarıyla ortaya çıkacak farklardan dolayı mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durumdur. Ekonominin ve vergi gelirlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak öncelikli konumuz olmalı ve enflasyon düzetmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi ve öyle uygulanması sağlanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar (0)