Geride bıraktığımız Şubat ayının ilk haftasında ‘2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’ dolayısıyla çevre sorunları, çevreyle ilgili endişeler kamuoyunda geniş yer buldu.
Medyada çevre haberleri rağbet görürken, uzman görüşleri, bilim adamlarının uyarıları öne çıktı. Göller Yöresi’nde yer alan, adından da anlaşılacağı üzere göllerin yer aldığı, sulak alanların olduğu bir bölgede yer alan Burdur’da da başta Burdur Gölü olmak üzere azalan su kaynakları yok olmaya yüz tutan sulak alanlar, yine gündem oldu. Çevre kaygılarının yayıncılık anlayışının temel enstrümanlarından biri olduğu Yeni Gün gazetesi, birkaç gündür sulak alanlarla ilgili içerik üretirken, hafta başında da bu konunun ısrarlı fikri takibini sürdürüyoruz. 2014’ten bu yana 9 yıldır ‘çevre odaklı söylemleriyle’ dikkat çeken, Burdur Gölü’ndeki çekilmeyi, su kaybını her fırsatta dile getiren, kamuoyu oluşturmaya çalışan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile Yeni Gün medya ekibi özel bir söyleşi gerçekleştirdi. Başkan Ercengiz, sulak alanların hayati önemine, değerine vurgu yaparken, su kaynakları hakkında da kamuoyuna çağrıda bulundu.
Burdur Yenigün Gazetesi Muhabiri Muhammet Fatih Başcı’ya konuşan Başkan Ercengiz’in açıklamalarındaki pasajlar şöyle;
“Aslında bu sürece sulak alanları kaybederek başladık. Bugün Burdur Gölü’nün neredeyse yarısı kaybedilmiş vaziyette. Buna bağlı olarak oradaki birçok endemik bitki ve hayvan türünü de azaltıyoruz. Her geçen gün popülasyonda ciddi sıkıntılar olduğuna dair bilim adamlarının bize ulaştırdığı bilgileri üzülerek okuyoruz ve takip ediyoruz. Sulak alanları korumak zorundayız. Çünkü; insanlığın var olduğu günden itibaren insanlar yaşamı sulak alanlara yakın veya sulak alanların bizzat içine kurmuşlardır. Çünkü; su yaşam döngüsü içerisinde insanoğlu için ya da tüm canlılar için olmazsa olmaz, vazgeçilmez. Suyumuzu dikkatli kullanmalı, sulak alanları korumalı, sadece insana ait olmayan bu dünyanın döngüsü için tüm diğer canlılara yaşam hakkı tanıyabilmek içinde sulak alanları korumak zorundayız.
Geçen sene içme suyunda bir sıkıntı yaşadık. Burada yaşanılan sıkıntı su üretim kapasitesindeki yetersizlikten öte yer altı su kaynaklarının hızla kaybetmemizdendi.
2014 yılında 50 metrelerdeki sondajlarımız şu anda 210 metrelere kadar geriledi. Yani çok önemli bir su kaybını da yer altında yaşıyoruz. Görünür, görünmez tüm su kaynaklarında önemli bir azalma var.
Vatandaşın suyunu tasarruflu kullanmasını istiyoruz. Bir meclis kararı aldık, aldığımız meclis kararında da suyu düşük tüketen yurttaşımızı cezalandıran değil, ama suyu fazlaca kullanan vatandaşımızı daha dikkatli kullanmaya sevk eden bir ücret tarifesini belirledik. Vatandaşlarımızın gereksiz su kullanımını derhal bırakmasını istiyoruz. Çünkü şu anda Ocak ayını bitirdiğimiz noktada halen bırakın kar yağışını yağmur yağışını bile görmediğimiz kış aylarını yaşıyoruz. Durumumuz sıkıntılı. Vatandaşımız lütfen bunu bir uyarı veya bir rica olarak algılasın. Ama suyunu dikkatli ve tasarruflu kullansın.
Yorumlar (0)