BUCAK KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ÜZERİNE
EMEĞE SAYGI(11) BUCAK OĞUZHAN İLKOKULU
4274 sayılı kanunla köylere okullar yapıldı. Köylere okullar yapılmadan önce Yanan Mektep hem köye hem merkeze hizmet veriyordu. Bu okulun 1948 yılında yanmasıyla geçici bir süre için Halkevi’nde (Halkevi, şimdiki “Millet Bahçesi”nin olduğu yerdeydi) ve ilkokulun pansiyon binasında öğretime devam edildi. Aynı zamanda halkın dilinde “Hususi Muhasebe Binası” (Özel İdare) olarak adlandırılan binada da eğitim-öğretime devam edildi. Yanan ilkokulun yerine kısa sürede geçici olarak kullanım için küçük bir bölüm yapıldı.
1955 yılında Bucak’ın ikinci ilkokulu olarak Aşağıoba (Aşağıoba: Karayvatlar Mahallesi ve çevresi) Mezarlığı’na yapılan okula CUMHURİYET İLKOKULU adı verildi. Yanan Mektep’in yerinde bulunan kasabanın ilk eğitim-öğretim kurumu olan okula da OĞUZHAN İLKOKULU adı verildi. Böylece 1880’lerden beri kasabada tek olmasından dolayı İLKOKUL olarak adlandırılan Kocayeriçi’ndeki bu “tarihî” okulumuz OĞUZHAN İLKOKULU adıyla hayatına devam ederek aynı adla günümüze kadar gelebildi.
Yanan Mektep’in yerine yapılan bina ihtiyaçlara cevap vermeyince 1960 yılında yeni bir bina daha yapılmıştır. Böylece iki bina birlikte kullanılarak sorun giderilmiştir. İkinci bina yapılıncaya kadar kullanılan Pansiyon Binası yeni binalar yapılıp ihtiyaç karşılanınca yıkıldı.
Oğuzhan İlkokulu’nun bu binaları 1998 yılına kadar hizmet verdi. Türkiye’de İlköğretim Okulları Uygulaması’yla yetersiz duruma düşen eski binalara ek olarak Oğuzhan İlkokulu’nun yeni binası yapıldı. (Günümüzde çürüğe çıkarılan çok katlı olan 20 yıllık bina) Bu yeni bina hizmete girince eski binalar hemen yıkıldı.
1998 yılında eğitim-‘öğretime başlayan yeni, çok katlı ve özel bölümleri de olan bu bina 2018-2019 eğitim-öğretim yılının başında çürüğe çıkarılarak eğitim-öğretime kapatılmıştır. Bu okul sadece 20 yıl hizmet verdi. Milletin parasına yazık oldu.
2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı’nda Oğuzhan İlkokulu’nun öğrencileri Cumhuriyet İlkokulu’na taşınmaya başlandı. Hâlbuki Oğuzhan İlkokulu’nun doğu karşısında bulunan İmam-Hatip Okulu’nun aynı takvim yılında boşalttığı binalar vardı. Bu binaların kullanılması yoluna gidilmedi. Eğer bu binalar kullanılsaydı çok rahat bir şekilde Oğuzhan İlkokulu’nun hiç olmazsa bir süreliğine ihtiyacını karşılayabilir, öğrenci ve öğretmenler açısından herhangi olumsuz bir durum yaşanmazdı. Ama Oğuzhan İlkokulu bir taraftan Cumhuriyet İlkokulu’na taşındı, diğer taraftan da İmam-Hatip Okulu’nun boşalttığı binalar acelece yıkıldı. Bu binaların yıkıntılarının yer aldığı alan da 2019 yılı itibariyle boş durmaktadır.
Şu anda Oğuzhan İlkokulu’nun öğrencileri öğrenciler Cumhuriyet İlkokulu’nun 1955 yılında yapılan ilk binasında eğitim-öğretim görmektedirler. 1960’lı yıllarda yapılan Oğuzhan İlkokulu binaları yaklaşık olarak kırk yıl hizmet verdiği halde -ki yeterli sayıda sınıfları bulunsaydı daha da kullanılırdı- yeni yapılan bina yirmi yılda çürüğe ayrılıp kapısı kilitlenerek o halde bırakıldı. (Öyle tahmin ediyorum ki bu binayı yapan yüklenici şirket ile binayı teslim alan yetkili resmî görevli kişi sağdırlar. Herhangi bir hesap da sorulmayan bu kişiler “hünerlerini” acaba hangi duygularla seyrediyorlardır bilemiyoruz.) Oğuzhan İlkokulu’nun öğrencileri Cumhuriyet İlkokulu’na taşınmakla birlikte Oğuzhan İlkokulu için yeni bir bina yapma girişiminde de bulunulmamaktadır.
Oğuzhan İlkokulu bahçe duvarının üzerindeki tel çit ile okul bahçesinde bulunan tel ile çevrili oyun sahasının telleri kesilerek -batan geminin malları gibi- köy okullarına gönderilmiştir. Bu son yapılanın anlamı bilinmemektedir. Bu okulumuz acaba nereye doğru gitmektedir?
Bugün görülüyor ki Oğuzhan İlkokulu’nun taşınmasından ve kendi mahallesine dönme ümidi görülmemesinden dolayı pek çok velimiz bir çıkış yolu arayarak öğrencilerini okuldan almışlardır. Bu veliler başka mahallelerde oturduklarına dair belgeler alarak öğrencilerini kendilerine daha uygun gördükleri okullara aktarmaktadırlar. Bu ayrılmaların gerisinin gelmeyeceğini kimse iddia edemez. Bunların yanında Oğuzhan İlkokulu’nun öğretmen ve öğrencileri insanın yaradılışından gelen bir duyguyla tedirgindirler. İçinde yaşadığı durumlara göre insan psikolojisini iyi anlayabildiğimi düşünerek bunları söyleyebiliyorum. Oğuzhan İlkokulu’nun öğretmen ve öğrencileri ne de olsa “yabancı bir çevre ve okulda göçebe ve dışlanma” hissine kapılarak sanki diken üstünde durmaktadırlar. Çünkü hem öğretmenler hem de öğrenciler yarının neler getireceğini bilmez bir durumda karmaşık duygular içindedirler. Öğrencilerin başka okullara gitmesi sonucu yarın bazı öğretmenler norm fazlası durumuna düşebilecekler ve acaba nereye gönderileceklerdir kaygısı yaşamaktadırlar. Bu durum da elbette başarı ve verime doğrudan etki etmektedir.
Bütün bunların sonunda diyebiliriz ki tarihî “Oğuzhan İlkokulu büyük bir hızla tükenmektedir.” Yarın bir gün kasabamızın ilk eğitim-öğretim kurumu olan Oğuzhan İlkokulu, tıpkı Yunus Emre İlkokulu gibi öğrencisizlikten kapanma durumuna düşecektir.
Eğer bu okul kapanırsa kasaba eğitim tarihine de bir darbe vurulacaktır. Kasabamızın eğitim tarihi belleği silinecek, geçmişle günümüz arasındaki bağı kopacaktır. Onun için Oğuzhan İlkokulu kapanmamalıdır. Bu konuda yol yakınken tedbirler alınmalıdır. Öğrenci mevcutları hakkında herhangi bir bilgim yok ama Oğuzhan İlkokulu’nun eski yerinde çok yakın bir durumda bulunan (Aynı bahçe içindedirler) Oğuzhan Ortaokulu, Oğuzhan İlkokulu’nu kurtarabilir. Oğuzhan Ortaokulu’nun programı öğrenci mevcuduna göre düzenlenebilir. Öğrenci mevcutları uygunsa iki okul aynı anda tıpkı köylerdeki okullar gibi, Adnan Menderes İlk ve Ortaokulu gibi aynı binada ve birlikte normal öğretim uygulayabilir. Yok, mevcutlar fazlaysa yeni bir bina yapılıncaya kadar çift öğretime gidilebilir.
Bu gidişle Bucak’ta eğitim-öğretimin temelini oluşturan Oğuzhan İlkokulu’nun tarihe karışabilecek olmasından dolayı kaygılıyım! Umarım zaman beni yanıltsın, ilerleyen zaman içinde Oğuzhan İlkokulu’nun yeni binası yapılıp tarihî yoluna devam ederek bundan böyle de yaşasın.
Bucak Oğuzhan İlkokulu lütfen kapanmasın!
Yorumlar (0)