Burdur’un Çeltikçi ilçesinde nar hasadı başladı. Çeltikçi İlçesi Tekke ve Kuzköy köylerinde 450 dekarlık alanda üretimi yapılan yöreye has misli nar hasadına başlaması ile birlikte ilçede tarımsal hareketlilik hız kazandı. Hasadı yapılan narların sağlam olanları Burdur, Antalya, Isparta, Denizli, Muğla illerindeki semt ve halk pazarlarda satılırken, yarık olanlarının ise bölgede meyve suyu fabrikalarında değerlendiriliyor.
Tropik ve subtropik iklim kuşaklarında yetişen bir meyve olan narın anavatanı Ortadoğu ve Kafkasya’dır. Bağışıklığı güçlendirmesi, enfeksiyonlarla savaşması, kanser, kalp ve diyabet hastalıklarına karşı etkili olması ve uzun süre tokluk hissi vermesi narın faydaları arasındadır.
İçindekiler
Nar hangi vitaminleri ve mineralleri içerir?
Narın çiçeğinde, yaprağında, meyvesinde, çekirdeğinde ve kabuğunda yüksek miktarda;
Antioksidan
Fenolik bileşenler
C vitamini bulunmaktadır.
Narın içeriğindeki bu maddelerin insan sağlığı üzerine olumlu etkilerinin ortaya konulması ve fonksiyonel gıdalar grubuna alınmasından sonra narın önemi giderek artmıştır.
Narın bileşimi;
Çeşidine
Yetiştirme koşullarına
Olgunluk durumuna
Depolanmasına bağlı olarak değişmektedir.
Narın tüketilen kısmı;
Asit
Şeker
Vitamin
Polisakkaritler
Polifenoller (Bitkilere renk veren doğal bileşikler)
Mineraller içermektedir.
Nar özlerinin muazzam bir;
Antidiyabetik (Kan şekeri düzeyini kontrol edici)
Antienflamatuvar (İltihap ve ödem önleyici)
Antioksidan (Hücre hasarını önleyici) etkisi bulunmaktadır.
Farklı nar özlerinden, kabuğu, kökü, suyunu içeren ve özellikle kurutulmuş kabuklarından üretilen ilaçların birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını bilinmektedir.
Nar:
Linoleik asit (Cilt bariyerini güçlendirmeye destek olur.)
Punik asit (Derinin nemlenmesine ve nem kaybını önlemeye katkı sunar.)
Palmitik asit (Bağışıklık güçlendirici, iltihaba, mide ve bağırsak ülserlerine karşı etkisi vardır.)
Stearik asit bakımından oldukça zengindir.
Nar suyu;
Zengin bir antioksidan kaynağıdır. C ve E vitamini, Koenzim Q10 içermektedir.
Fruktoz
Glukoz
Pektin
Sitrik asit
Malik asit
Fenolikler
Flavonoidler gibi biyoaktif bileşikler yer almaktadır.
Nar; içeriğindeki flavanoid ve antosiyanin miktarına bağlı olarak yeşil çayın üç katı oranında antioksidana sahiptir. Ayrıca yabanmersini ve portakaldan daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.
Nar, C vitamini açısından oldukça zengin bir meyvedir. C vitamini, her türlü enfeksiyona karşı savaşır, hücrelerde hasar oluşumunu engelleyerek tüm kanser türlerine karşı koruma sağlayabilir. Tek bir nardan yapılan nar suyu, günlük C vitamini ihtiyacının neredeyse yarısını karşılar.
Lif oranı yüksek olan nar, uzun süre tokluk hissi verir. Bu nedenle diyetlerde nar tüketimine yer verilir.
Nar; kalp, diyabet ve enfeksiyon hastalıklarına karşı fayda sağlayabilir.
Narın çok sayıda hastalık üzerinde tedavi edici etkisi araştırılmaktadır. Bu hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Amfizem (Bir çeşit akciğer hastalığı)
Akut solunum sıkıntısı sendromu
Ateroskleroz (Damar sertliği)
Reperfüzyon hasarı
Malignite (Kötü huylu tümör)
Romatoid (İltihaplı romatizma)
Nar suyu tüketiminin, LDL (kötü kolesterol) alımını azalttığı ve HDL (iyi kolesterol) aktivitesini artırdığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda nar suyunun kolesterol birikiminin ve damarlarda plak oluşturucu köpük hücre oluşumunun azalmasına yardımcı olduğu belirtilmiştir. Nar suyunun damar sertliğini önlediği şeklindeki görüşler de güçlenmektedir.
Bazı araştırmalarda narın, antinflamatuvar (iltihap önleyici) olarak kullanılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca nar kabuğunun iltihap ve alerjilerin yayılmasını önlediğine dair çalışmalar bulunmaktadır. Nar, içerdiği polifenoller sebebiyle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır.
Diyabetik bireylerde kan şekerinin uzun süre yüksek kalması ateroskleroz (damar setliği) oluşumuna neden olmaktadır. Nar meyvesinin diyabete etkisi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Hastaların nar suyu tüketimiyle serum glukoz, kolesterol ve trigliserit seviyeleri etkilenmemiştir. Serum lipid peroksit seviyelerinde önemli azalma görülmüştür.
Nar özellikle tip 2 diyabeti etkileyen anahtar mekanizmalardan hücre fonksiyon kaybı ile hücre ölümüne neden olan zincirleme reaksiyon sürecini azaltmaktır. Ayrıca narın içinde bulunan kıymetli bileşenler vücutta insülin üretimini artırarak, kan şekerinin düzenlenmesinde yardımcı olur.
Narı mevsiminde tüketmek, vücutta yer alan ve güneş yanıklarına neden olan serbest radikallerin durdurulmasında oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra narda bulunan antioksidanlar cilt tümörlerini engeller.
Halil İbrahim Kara/cağdaşburdur
Yorumlar (0)