Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz ay sel felaketinin yaşandığını Kumluca ilçesinde ziyaretlerde bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kumluca ve domates konusunda yaşadığı bir diyaloğu paylaşan Erdoğan, “Sayın Putin’e dedim ki ’bak bizim Kumluca’mız var, bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası adeta bir domates memleketi gibidir. Kumlucalılara beni mahcup etme.’ Sağ olsun o da bu ricalarımızı kırmadı. Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya. Ondan sonra önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük” dedi.
Antalya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık tarihinde sel felaketinin yaşandığı Kumluca ilçesini ziyaret etti. Meydanda toplanan vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinden dolayı geçmiş olsun dileklerini yineledi. 4 aya düşen yağışın 1 günde yağmasıyla; sel felaketinin oluştuğunu, yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep olduğunu söyleyen Erdoğan, afetin başladığı andan itibaren tüm imkanlarla sahaya indiklerini belirtti. Erdoğan, “Bakanlarımızı hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladılar. Çeşitli kurumlarımıza ait 2 bin 385 personel ve 454 araç, selin yaşandığı ilçelerimizde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttü. Sel sularının bastığı 624 ev ve iş yeri temizlendi. 14 konut tahliye edildi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak, içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ve barınma ile gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinde doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık, maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir felaket var ve bu felaketin olduğu yerde biz neyiz? Devletiz. Devlet olarak biz halkımızı ve vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Bir deprem olabilir, sel afeti, geçen yıl olduğu gibi yangın afeti olabilir. Biz eli bağlı duramayız. Niye? Siz bize bir görev verdiniz. Dediniz ki, ‘Bak emaneti biz size teslim ediyoruz, başımıza bir musibet geldiği zaman; siz bizim yanımızda olacaksınız.’ Biz bunu Manavgat’ta yaptık mı? Yaptık. Muğla’da yaptık mı? Yaptık. Antalya’nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık. Şimdi de burada yine aynı şekilde anında bakan arkadaşlarımızı gönderdik, aynı şekilde bütün kurumlarımızı seferber ettik” dedi.
"4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacağız"
Sel afetlerinin meydana gelmesinde dere yataklarına izinsiz ve yanlış müdahalelerin etkisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada 558 metre uzunluğunda derenin üzerinde geniş baks vardı. Bu baksı tamamen kaldırıyoruz ve açık sisteme geçerek burayı artık bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz. Sel afetinin bu kadar ağır hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan, izinsiz ve yanlış müdahalelerin etkisi var. Hep söylediğimiz gibi, tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bize hep şunu söyler büyüklerimiz; ‘Dere yatağında akar.’ İşte o yüzden dereyi yatağından saptırmamak lazım. Bırak yatağında aksın. Bir yerde ciddi miktara ulaşan yağış varsa, orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkan verecek dere yatakları da vardır. Bu dere yataklarının önünü kesersek, akıp giden su gün gelir sel olup üzerimize biner. DSİ’nin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyarlık yatırım sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini gösteriyor. Acil yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladık, hazırlıklarını bitirdik, inşasına başlama aşamasına geldik. Derelerimizde taşkın koruma tesisleri, bazı derelerimizde de mendirek inşa edeceğiz. Kamulaştırma işlemlerinin ardından bizleri sel afetinden koruyacak bu projelerin 4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacağız. Ayrıca 23 ağır hasarlı binayı bu yıl içinde inşa edip sahiplerine teslim edeceğiz.”
“Türkiye Yüzyılını sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yılda Türkiye’yi asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmakla gurur duyduklarını dile getirerek, “Yaptıklarımızı bundan sonra yapacaklarımızın hem teminatı hem ilk adımı olarak görelim. Çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla 2023’e girdik. Tarihimizin en üst düzeydeki demokrasi ve kalkınma altyapısını, asıl hedefimizin sadece başlangıcı kabul ettiğimizi her fırsatta tekrarlıyoruz. İnşallah bu yeni dönemin adına Türkiye Yüzyılı diyoruz. Kumluca, Türkiye Yüzyılı’nın önemli bir adımı olacak. Aynı şekilde Finike, Manavgat, 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak. Dünyanın sağlıktan güvenliğe, gıdadan enerjiye pek çok başlıkta ciddi krizlerle sarsıldığı dönemde biz Türkiye Yüzyılını sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir. Bu 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete ve verdiğimiz tüm mücadeleye rağmen hala eksik kalan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Ama Antalya’yı şu gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı, Allah’ın izniyle bunları da yapacak” ifadelerini kullandı.
“Putin’e, ’Beni Kumlucalılara mahcup etme’ dedim”
Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir diyaloğunu paylaşan Erdoğan, “Sayın Putin’e dedim ki ’bak bizim Kumluca’mız var, bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası adeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme.’ Sağ olsun o da bu ricalarımızı kırmadı. Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya. Ondan sonra önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük. Şimdi, hanım kardeşlerim bize domates ikramında bulundular, hakikaten bu domateslerimiz her şeye değer” diye konuştu.
Yorumlar (0)