Türk Kızılay, deprem bölgesinden gelen yaklaşık 80 öğrenciyi Ankara Çamkoru’da düzenlediği Gençlik Kampı’nda ağırladı.
Türk Kızılay, gençlerin dayanışma ve yardımlaşma duygularını, gönüllülük bilincini ve bireysel yeteneklerini geliştirmek üzere 1936 yılından bu yana düzenlediği gençlik kamplarıyla binlerce gence ulaşıyor. Türkiye’nin dört bir yanından gençlerin ağırlandığı kamplarda son 2 yıldır deprem bölgesinden gelen depremzede öğrencilere öncelik veriliyor. Yaz boyunca İstanbul’da Heybeliada, Ankara’da ise Çamkoru’da düzenlenen farklı temalarda kamplar aracılığıyla katılımcılar, farklı aktivitelere katılarak bireysel ve sosyal farkındalıklarını artırmanın yanında Kızılay’ın ulusal ve uluslararası insani yardım çalışmalarını yakından tanıma imkanı elde ediyor.
Bu çerçevesinde 25-31 Ağustos tarihlerinde Çamkoru’da düzenlenen “Tekstil Üretim ve Tasarım” temalı kampa Adana, Adıyaman ve Osmaniye’den yaklaşık 80 depremzede kız öğrenci katıldı. Kamp boyunca el sanatları ve tasarım atölyelerinin yanı sıra afet ve ilk yardım eğitimleri alan öğrenciler, spor, müzik ve drama etkinliklerine katıldı; şehir gezileriyle Anıtkabir ve Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Program kapsamında, el işi üretimleriyle kendi markasını kuran ve 436 ev kadınına ulaşan girişimci Dilek Yıldırım da öğrencilerle bir araya geldi. Aynı zamanda Kızılay’ın “Bir Damlacık Hikayesi” projesinde kullanılan kan damlası örgülerinin de tasarımcısı olan Yıldırım, hemşirelikten girişimciliğe uzanan kariyer yolculuğunu paylaşarak öğrencilerin sorularını yanıtladı.
“Kampa katılmak girişkenliğimizi artırdı”
Kampa Osmaniye’den katılan öğrencilerden Sıdıka İrem Akıncı, “Burada gün boyu aktivite yapıyoruz, bunları bir de sahnede canlandırmak girişkenliğimizi artırdı, çekingenliğimizi azalttı. Kamp ortamımız da güzel, aktivitelerimiz güzel, ağaçlarla dolu, temiz hava, şehirden uzaktayız. Kamp beni mutlu etti, ayrılmak üzücü de olsa. Herkese tavsiye ediyorum” dedi.
Kampa Adıyaman’dan katılan Yaren Parlak ise “Kamp beni çok mutlu etti. Okullar açılmadan böyle bir doğa ortamına ihtiyaç var bence. Burada el sanatları, müzik aletleri öğrendik, sahne gösterilerinde yer aldık. Birçok arkadaş edindik ve çok eğlendik. Bittiği için üzülüyorum. Bence herkes buraya gelmeli, hem rahatlamak hem kendini geliştirmek için” dedi.
Yorumlar (0)