Dudakta uçuk ve göğüs ağrısı zatürre habercesi olabilir

“Hastaneye ilk gittiğimizde sadece soğuk algınlığı denilmişti. İki gün sonra zatürre olduğu söylendi.” Kış aylarında bu cümleyi kuran aileler azımsanmayacak kadar çok sayıda. Ancak ne yazık ki ateş ve öksürük bulguları ile hastaneye gelen bir …

Dudakta uçuk ve göğüs ağrısı zatürre habercesi olabilir

Hastaneye ilk gittiğimizde sadece soğuk algınlığı denilmişti. İki gün sonra zatürre olduğu söylendi.” Kış aylarında bu cümleyi kuran aileler azımsanmayacak kadar çok sayıda. Ancak ne yazık ki ateş ve öksürük bulguları ile hastaneye gelen bir çocuğun önceden zatürre olabileceğini öngörmek mümkün değil diyen Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ercan Tutak, “12 Kasım Dünya Zatürre Günü” öncesinde zatürre hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Zatürrenin belirtileri nelerdir?

Pnömoni yani zatürre akciğerlerde bakteri veya virüslerin yol açtığı bir enfeksiyondur. Erken tanı ve uygun tedavi ile tamamen iyileştirilebilen zatürre, halen dünyada ve ülkemizde özellikle 1-4 yaş arası çocuklarda ölüm nedenlerinin yüzde 40’ından sorumludur. Akciğer enfeksiyonları soğuk algınlığı bulguları ile başlar. Akciğere yerleşip tipik bulguların ortaya çıkması birkaç günü bulabilir. Belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

• 39 derece ve üzeri yüksek ateş

• Öksürük

• Balgam çıkarma

• İştahsızlık

• Halsizlik

• Çabuk yorulma

• Sık ve zor nefes alma

• Hırıltılı solunum

• Göğüs ağrısı

• Karın ağrısı

• Dudakta uçuk

Zatürrede 8 risk faktörüne dikkat!

Zatürre çocuklarda her yaş grubunda görülebilir. Zatürrede risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

1. Çocuğun 2 yaş altı ve hiç anne sütü almamış olması

2. Bebeğin erken ve prematüre doğması

3. Olumsuz sosyoekonomik şartlar

4. Yetersiz beslenme

5. Kötü hijyenik koşullar

6. Kalabalık ortamlarda yaşama

7. Sigara dumanına maruz kalma

8. Bağışıklık sistemini etkileyen kronik hastalıklar

Ağır tablolarda akciğerde hasar kalabilir

Zatürre tedavisi sonrası çocuğun akciğerinde herhangi bir hasar olup olmayacağı ailelerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Akciğer enfeksiyonlarının birçoğu tedavi ile tamamen düzelir ve çocuk sorunsuz bir şekilde, herhangi bir özel tedbir almaksızın hayatına devam edebilir. Sadece ağır enfeksiyonlardan sonra özellikle akciğerde apse oluşumu yani enfekte sıvı birikimi nedeni ile göğse tüp takılarak sıvının boşaltılması gereken durumlarda kalıcı hasar durumu yaşanabilir. Bazen cerrahi olarak bu bölgenin tamamının veya sadece akciğer zarının çıkarılması gerekebilir.

Zatürrenin tekrar etme riski oldukça düşük

Zatürre geçiren bir çocuğun tekrar zatürre olma riski, eğer altta yatan bir bağışıklık yetersizliği yoksa daha önce hiç zatürre geçirmemiş çocukla aynıdır. Zatürreden korunmak için öncelikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve solunum yoluyla enfeksiyonların yayılımını kolaylaştıracak; kalabalık, havalandırması kötü, sigara içilen ortamlardan uzak durulması gereklidir. Bağışıklığın güçlendirilmesi beslenmenin dengeli, yeterli olması ve yaşa uygun aşıların zamanında uygulanması ile sağlanabilir. Pnömokok, suçiçeği, kızamık, hemofilus influenza ve grip aşıları akciğer enfeksiyonlarına karşı çocukları büyük oranda korur. Eğer bir çocukta zatürre yılda ikiden fazla veya toplamda üçten fazla tekrarlıyorsa ya da iyileşme beklenenden uzun sürüyorsa altta yatan diğer nedenler araştırılmalıdır. Çocuk mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından kistik fibrozis, reflü, solunum yollarına yabancı cisim kaçması ve doğumsal bazı akciğer anormallikleri açısından değerlendirilmelidir.

Tedavi kişiye özel planlanıyor

Zatürre teşhisi muayene, kan, balgam ve röntgen tetkikleri sonucunda konulur. Gerekirse daha ayrıntılı analizler; endoskopi aracılığı ile bronşların içine bakılması, akciğer tomografisi, tüberküloz için deri ve kan testleri yapılabilir. Hastalığın tedavi süresini, ayaktan mı yoksa yatarak mı tedavinin yapılacağı kararı enfeksiyonun şiddetini değerlendiren doktor tarafından belirlenir. Bu süre 1-4 hafta arasında değişir. Tedavide antibiyotikler, bronş genişletici çeşitli solutma tedavileri, göğüs fizyoterapisi, ağızdan veya damardan sıvı ve beslenme desteği, gerekirse oksijen ve solunum cihazı desteği ile sağlanır.

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

İlgili Haberler

Antalya Serik'te dilenci, vicdan sömürüsüyle, para topladı. Üzerinden çıkanlar Zabıtanın ağzı açık kaldı
Yaşam

Antalya Serik'te dilenci, vicdan sömürüsüyle, para topladı. Üzerinden çıkanlar Zabıtanın ağzı açık kaldı

Serik Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne bağlı ekipler, vatandaşların dini, vicdani ve insani duygularını istismar eden dilencilere yönelik yaptığı uygulamalarda bir dilencinin bir günde bir asgari ücretten daha fazla para topladığı ortaya çıktı.

Tenekede konserve "temiz hava" satılıyor!
Yaşam

Tenekede konserve "temiz hava" satılıyor!

Bu ilginç ürün 2016 yılında piyasaya sürüldü. Projenin küratörlüğünü üstlenen ajansın sözcüsü Daniele Abagnale, "Göl havasını bir kavanozun içine koymayı düşündük," dedi.

Mahmut Tuncer'in kızı  kilo verdi bomba gibi oldu!
Yaşam

Mahmut Tuncer'in kızı kilo verdi bomba gibi oldu!

Ünlü türkücü Mahmut Tuncer'in şarkıcı olan kızı Gizem Tuncer'i kilo verdikten sonra görenler hayretler içinde kaldı! Şok olacaksınız!

Urfa, Dünya Neolitik Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor
Yaşam

Urfa, Dünya Neolitik Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor

64 ülke ve 487 kurumdan 1000 akademisyenin katılacağı kongrenin açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yapacak.

Müthiş keşif! Yeni bir Chopin bestesi bulundu!
Yaşam

Müthiş keşif! Yeni bir Chopin bestesi bulundu!

1849’da, 39 yaşında hayatını kaybeden Chopin’in bugüne kadar 250 civarında eseri biliniyor ve yeni bir eserin keşfi oldukça nadir bir olay olarak görülüyor.

Salçanın küflenmemesi için bu yöntemi deneyin
Yaşam

Salçanın küflenmemesi için bu yöntemi deneyin

Küf, bitkisel veya hayvansal gıdalar üzerinde yaşayan mikroskobik mantarlardır. Çıplak gözle görülebilen bu mikroorganizmalar, uygun sıcaklık ve nem koşullarında hızla çoğalır.