Kardiyoloğunuz kalbinize MR çekilmesini isterse şaşırmayın!
Genellikle kas-iskelet sistemindeki yaralanma ve rahatsızlıkları teşhis için istenildiği sanılan MR, kalpteki rahatsızlıkları en ince detayına kadar tespit edebilmek için kardiyoloji dünyasında önerilen en önemli tanı yöntemlerinden biri aslında. Kalbin görüntülenmesiyle ilgili gelişmeler, dünya çapında bir numaralı ölüm nedeni olmaya devam eden kalp rahatsızlıklarıyla ilgili istatistikleri bile değiştirebilir.
Memorial Bahçelievler Hastanesi'nde Kardiyoloji ve Kardiyovasküler görüntüleme uzmanı olarak görev yapan Dr. Özge Özden, Kardiyak MR hakkında şu bilgileri verdi:
"Kardiyak MR radyo dalgaları, manyetik alan ve bilgisayar kullanılarak kalbin detaylı görüntülerinin alınmasını sağlayan ileri düzey ve birçok hastalıkta altın standart olarak gösterilen bir görüntüleme metodudur. Kardiyak MR yüksek çözünürlüklü görüntüler sağlar ve kalbin boyutları, hacimleri, kitlesi ve diğer birçok değerlendirmede doğru ölçümlerini verir. Birçok durumda geleneksel testlerden daha güvenilir bir teşhis testidir.
En sık kullanıldığı alanlardan biri kalp yetersizliğidir. Kalp yetersizliği derecesi, odacık ve kapaklarda yarattığı değişiklikler, kalp yetersizliğinin geri dönüşümlü olup olmadığı, kalp zarı, doğumsal kalp hastalıkları, kapak hastalıkları, aort hastalıklarında ileri düzey bilgi sağlamaktadır.
Kardiyak MR ayrıca çarpıntı, bayılma, baş dönmesi, ritim bozukluğu olan hastalarda, buna neden olabilecek bir odak veya anatomik, hemodinamik sebep olup olmadığının araştırılmasında da kullanılmaktadır.
Doğuştan kalp hastalıklarında ve aort hastalıklarında ekokardiyografi ile görüntü kalitesi kötü olan ve tanı konamayan hastalarda radyasyon vermeden, acısız ve ağrısız bir şekilde tanı konulmasını sağlar, takip ve tedavisi sürecinde faydalı bilgiler verir.
Diğer kardiyak görüntüleme metotları olan ekokardiyografi ve kalp tomografisinden farklı olarak, doku düzeyinde detaylı bilgi vermesi kardiyak MR'ı ayrıcalıklı kılan en önemli özelliğidir. Kalp kasının dokusu konusunda bu şekilde değerlendirme yapabilen başka bir tanı yöntemi mevcut değildir. Örneğin, kalp yetersizliği olan bir hastaya ekokardiyografi yapıldığında sadece kalp yetersizliğinin varlığı ve derecesi tespit edilmektedir. Ancak kardiyak MR çekildiğinde kalp yetersizliğinin altta yatan sebebinin ne olduğu konusunda da oldukça önemli, kritik bilgiler elde edilmektedir. Kalp yetersizliğine; koroner arter hastalığının mı, doğuştan gelen genetik bir kalp yetersizliği çeşidinin mi, yoksa kalpte enfeksiyona bağlı iltihabi bir sürecin mi sebep olduğu sorusunu en iyi cevaplayabilecek kardiyak görüntüleme metodu kardiyak MR'dır. Bu sayede hastaların tanı ve tedavi süreci hızlanarak, hastalığın seyrine büyük bir katkı sağlanmaktadır.
Hastaya öncelikle kontrast maddesinin ve diğer gerekebilecek ilaçların verilebilmesi için bir damar yolu açılır. Damar yolu açıldıktan sonra hasta konforlu ve geniş olan kardiyak MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) makinesine alınır. Kardiyak MR, ortasında hasta yatağının girdiği bir tünel olan, mıknatıs özelliğine sahip bir cihazdır. Hastanın göğsüne kalp ritmini ve atım hızını kaydeden elektrotlar yapıştırılmaktadır. İçeriye verilen ses komutları ile hastaya nefes alıp vermesi söylenir. Her bir nefes tutma süresi genellikle 10-20 saniye kadar sürmektedir. Bu süreç içerisinde hastanın nefes alıp verme komutlarına uyması ve hiç hareket etmemesi, görüntü kalitesi açısından oldukça önemlidir. Hasta ile öncesinde denemeler yapıp, bu kısmı doğru yaptığından emin olunması çok önemlidir.
Çekim yaklaşık 45-60 dakika sürmektedir ve işlem süresince herhangi bir ağrı, acı söz konusu değildir. Hastaların, özellikle de kanser hastalarının radyasyona maruz kalmaması ise bu tekniğin önemli bir özelliğidir.
İşlemden sonra dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum yoktur. Hasta işlemin ardından hemen günlük hayata devam edebilir.
Eğer hastanın böbrek fonksiyonları bozuksa nefroloğuna danışmadan çekim yapılması uygun değildir. Böbrek sorunları olanların kardiyak MR öncesi mutlaka hekime bunu bildirmesi gerekir. Kardiyak MR öncesi rutin olarak kreatinin değerine mutlaka bakılır. Eğer hastanın yakın zamanda kreatinin değeri varsa yeniden istenmez. Ancak yakın zamanda yoksa yeniden kanda kreatinine bakılmaktadır. İşlem öncesi bazı hesaplamalar için kan sayımı amacı ile o gün kan alınır.
İşlem sırasında verilecek kontrast maddeye alerji ihtimali vardır. Bu konuda, böbrek hastalarında ve MR ile etkileşebilecek cihazlar, protezler, kalp pilleri gibi konulara dikkat edildiği ve önlem alındığı sürece kardiyak MR'ın yan etkisi bulunmamaktadır.
Eğer hastada herhangi bir endikasyon yoksa rutin olarak çektirmeye gerek yoktur.
Yılda bir yakın takip gereken özellikle rutin aort damarı ölçümleri gereken hastalarda, takibin bilgisayarlı tomografi yerine kardiyak MR ile yapılması radyasyon maruziyetini ortadan kaldıracaktır.
Çekim, ciddi klostrofobisi yani kapalı alan korkusu olan ve cihaza girmeyi kabul etmeyen, MR uyumsuz cihaz bulunduran ve böbrek hastalıklarının çekime uygun olmadığı, kontrast alerjisi olan hastalara uygulanmamaktadır.
Böbrek yetersizliği olan hastaların kan tahlillerinde üre, kreatinin değerleri belli bir düzeyin üstünde ise bu hastaların öncesinde hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Genel MR kuralları kardiyak MR'da da geçerlidir. Yukarıda da belirtildiği gibi; eğer hastanın vücudunun herhangi bir yerinde metal protezi ya da MR ile uyumsuz bir pili varsa yapılması önerilmez. Eğer varsa kalp pillerinin ya da metal kapağın MR çekimlerine uyumlu olması gerekir. İşleme karar vermeden önce hastaya protez kapağı, pili ya da vücudunda başka herhangi bir bölgede metal protez olup olmadığı mutlaka sorulmalı. Ayrıca piercing gibi metallerin de çıkarılması gerekmektedir."
Yorumlar (0)