2022 – 2023 eğitim ve öğretim yılında öğrencilerin yarıyıl tatili 20 Ocak'ta başlıyor. Ailelerin karne alan çocuklarına yaklaşımlarının oldukça önemli olduğunu belirten uzmanlar, karnedeki notların dönemsel performansı yansıttığının unutulmaması ve kötü not karşısında çocuğa 'yetersiz' ya da 'başarısız' olduğu hissinin yaşatılmasından kaçınılması gerektiğini ifade ediyor. Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, cezalandırıcı ve ödüllendirici yaklaşımın da işlevsel olmadığına dikkat çekerek özellikle maddi ödüllerden kaçınılmasını tavsiye ediyor. Ergür, ceza veya ödül yerine gelecek dönemler için daha sağlıklı planlama ve uygulamaların birlikte yapılmasını öneriyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, 20 Ocak'ta yarıyıl tatiline çıkacak olan öğrencilerin karne performansları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ve ebeveynlere önemli tavsiyeler paylaştı.
Öğrencilerin yarıyıl tatiline çıktıkları bu haftada karnelerin bazı çocuklar ve aileleri için mutluluk verirken bazı çocuklar için tahammül etmesi zor bir durum ortaya koyduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, "Bu sebeple ailelerin karne alan çocuklarına yaklaşımları oldukça önemli. Çocuğunuzun karnedeki notları ne olursa olsun sizin bu karneye yüklediğiniz anlam ve beklentileriniz çocuğunuzun duygusuna doğrudan yansıyacaktır" dedi.
Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, öncelikle karnenin yalnızca o dönemki öğrenme performansını yansıttığını unutmamak gerektiğini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrenciler de bu farkındalığı ne kadar küçük yaşta edinirlerse o kadar bilinçli birer öğrenci olacaklardır. Karneyi bu şekilde sağlıklı değerlendirdiğimizde çocuklarımız da kendilik algılarıyla ilgili çıkarımlarda bulunmayacaklardır. Kötü notlar içeren bir karneye sahip olan bir çocuk kendisini 'başarısız' ya da 'yetersiz' gibi etiketlerse bu hayatı boyunca kendine bakışını etkileyecek ve de yapabileceklerini, kapasitesini sergileyebilmesine engel olacaktır. Bunun yanı sıra çok güzel notlara sahip olan bir çocuğun da kendilik değerini yalnızca akademik başarıya bağlı hissedebilmesi de aynı derecede olumsuz olacaktır. Yalnızca başarıya odaklı olmak mükemmeliyetçilik ve performans kaygısı gibi başka birçok sorunu da yanında getirebiliyor."
Kötü notlar içeren bir karneye cezalandırıcı bir yaklaşım sergilememenin yanı sıra güzel notlar içeren karneye de gereğinden fazla ödüllendirme yapmamanın oldukça önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, "Karnesini alan çocuğa ebeveynin yaklaşımı 'bakalım bu dönem nasıl bir performans sergilemişsin' gibi dönemsel çabaya vurgu yapmak olmalı. Bu tutum ile çocuğun geliştirmesi gereken alanlar ve güçlü olduğu alanlar hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün olacaktır. Bu sayede çocuk da kendilik algısına yara almadan performansını değerlendirebilecek ve eleştirilmeden, yapıcı çıkarımlarda bulunabilecektir" diye konuştu.
Ceza ve ödül birbirinden farklı algılansa da ikisinin de işlevsel olmadığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, "Özellikle maddi ödüllerden kaçınmak oldukça önemli. Cezanın olumsuz etkileri gündemde sıklıkla paylaşılıyor ancak ödülün de bu denli işlevsiz olduğu genelde gözden kaçırılıyor. Olumlu olarak algılanan ödüllendirmede dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun içsel motivasyonunu artırmak olmalı. Maddi ödüller buna katkı sağlamadığı gibi dışsal motivasyona bağımlı kılıyor. Bu sebeple karne için verilen ceza ve ödüllerden uzak durmak önemli" uyarısında bulundu.
Özet olarak karnenin yalnızca dönem boyunca sergilenen akademik yatırımın bir sonucu olduğunun fark edilmesi gerektiğine değinen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, "Bu sayede ceza ve ödüllendirme yerine daha sonraki dönemler için daha sağlıklı planlama ve uygulamalar birlikte yapılabilir. Unutmayalım ki çocuklarımıza vereceğimiz en güzel ödül onlarla yaptığımız olumlu paylaşımlardır" dedi.
Yorumlar (0)