Tarım ve Orman Bakanlığı'nın geçtiğimiz haftalarda yayımladığı taklit ve tağşiş ürünler listesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle ünlü restoranların köfte ve et ürünlerinde domuz eti tespit edilmesi, tartışmaları beraberinde getirdi. Tüketicilerin güvenini sarsan bu gelişme, restoran zincirleri ve et tedarikçileri hakkında pek çok soru işareti yarattı.
Yasa dışı ürün kullanımı iddialarıyla gündeme gelen en büyük restoran zincirlerinden biri olan Köfteci Yusuf, mahkeme kararıyla adını gizletmişti. Ancak bu durumun ifşa edilmesi kamuoyunda geniş yankı buldu ve markaya yönelik eleştiriler arttı. Domuz eti kullanımının nedenleri ve kaynakları merak konusu olurken, sorular çoğalmaya başladı.
Domuz eti skandalında asıl şaşkınlık yaratan detay, domuz etinin market fiyatlarına göre dana etinden daha pahalı olmasıydı. Yasa dışı domuz etinin nasıl tedarik edildiği ve bu maliyete rağmen neden tercih edildiği bilinmezken, gözler domuz çiftliklerine çevrildi. Ancak domuz çiftliklerinden elde edilen etin yüksek fiyatlı olması, iddiaları daha da ilginç hale getirdi.
Olayların en çarpıcı kısmı, domuz çiftliği sahibi Halit Özbahçıvan'ın yaptığı açıklamayla ortaya çıktı. Özbahçıvan, restoranların çiftliklerde yetiştirilen evcil domuzları değil, yaban domuzu kullandığını iddia etti. Çiftlik domuzlarının fiyatlarının dana etinden daha pahalı olduğuna dikkat çeken Özbahçıvan, yasa dışı avlanan yaban domuzlarının tercih edilmesinin ana nedeninin bu olduğunu belirtti.
Yaban domuzlarının yasa dışı yollarla avlanıp ticareti yapılmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine vurgu yapan Özbahçıvan, şu sözleriyle endişe yarattı:
"Çiftlik domuzlarının etleri kontrollü şartlarda yetiştirilir ve sağlık kontrollerinden geçer. Ancak yaban domuzları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bu hayvanlar, ölümcül Trişin paraziti taşıyabilir ve bu parazit insanlarda ciddi hastalıklara yol açabilir."
Yaban domuzu etinin kontrolsüz şartlarda ticaretinin yapılmasının halk sağlığını tehlikeye attığını belirten uzmanlar, özellikle Trişin parazitinin bu etlerde yaygın olduğunu ifade ediyor. Parazit, domuzlarda hastalığa neden olmasa da insanlarda ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.
Yaban domuzlarının nereden geldiği sorusu üzerine Sakarya'da yaşayan avcı Nuri Kaya da açıklamalarda bulundu. Kaya, bölgede yaban domuzu avcılığının yaygın olduğunu ve bazı kişilerin bunu hobi olarak, bazılarının ise tarım arazilerini korumak için yaptığını belirtti. Ayrıca, ticari amaçla avlanan domuzların da restoranlara satıldığını iddia etti.
Kaya, bu yasa dışı ticaretin yerel avcılarla anlaşarak yürütüldüğünü belirterek, restoranlar ve et tedarikçileri arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Yaban domuzlarının yasa dışı avlanmasının sağlık ve ticaret açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı ise merak konusu.
Feyzi Çiftliği sahibi Sencer Solakoğlu, ortaya çıkan domuz eti skandalıyla ilgili farklı bir bakış açısı sundu. Solakoğlu, "Bakanlık, DNA testleri üzerinden domuz eti tespiti yaptıysa, bu durum bir çalışanın elinden bulaşan et parçalarıyla da açıklanabilir," diyerek, köftecide çıkan domuz etinin, avcılarla temas eden bir çalışanın elinden bulaşabileceğini öne sürdü. Bu açıklama, tartışmaları daha da alevlendirdi.
Solakoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu sözlerle iddialara karşılık verdi:
"Tağşiş ekonomik kazanç için yapılır. Domuz eti, Türkiye’de ucuz bir et değil. Tavuk daha ekonomik bir seçenek olurdu. Eğer gerçekten domuz eti karıştırıldıysa, bu ifşa doğrudur. Ancak haksız yere yapılan ifşalar marka itibarını yok edebilir ve bu kimseye fayda sağlamaz."
Tarım Bakanlığı'nın yayımladığı taklit-tağşiş listesi, ünlü restoranlar ve et tedarikçileri üzerindeki güven krizini artırdı. Yaban domuzu etinin kullanımı iddiaları ve halk sağlığına olan etkileri, bu tartışmaların daha uzun süre gündemde kalacağını gösteriyor.
Yorumlar (0)