Taceddin Akbaş

Ankara-İstanbul-Gebze derken Burdur'a dönüp geldik erken!!!

Taceddin Akbaş'ın 'Ankara-İstanbul-Gebze derken Burdur'a dönüp geldik erken!!!' adlı köşe yazısı

Sürekli okurlarımın hatırlayacakları gibi, 25 Şubat Cumartesi günü îtibariyle Ankara’ya gideceğimi ve orada 10 gün kadar kalıp döneceğimi belirtmiş ve o nedenle sevgili okurlarımdan hem izin, hem de helâllik istemiştim. Ve 25 Şubat tarihinde gittiğimiz Ankara’da ve torunumuzun yanında bir hafta kaldıktan sonra İstanbul’daki sevgili oğullarımızdan biri Ankara’ya kadar geldi ve bizi İstanbul’a götürdü… Ve biz de İstanbul’daki ve Gebze’deki evlât ve diğer torunlarımızın yanında 10 gün kadar kaldıktan sonra sağ salim bir şekilde Burdur’umuza dönüp geldik elhamdülillâh… O nedenle ben bizleri sağ salim bir şekilde kavuşturan buluşturan, görüştüren ve muhabbet ettiren Rabbim’e sayısız kere şükürler ve hamdüsenâlar ediyorum.
Yani biz son 15-16 günümüzün ilk haftasını Ankara’da ve bu yıl Kimya Mühendisi olacak olan torununuzun, ikinci haftasını ise İstanbul Pendik’te ve Gebze’de ikâmet eden 4 evlât ve 3 torunumuzun yanında hasret gidererek ve hoş sohbet ederek geçirdik… Sonunda da sağ sâlim bir şekilde Burdur’a dönüp geldik elhamdülillâh… Ve ben gittiğim her ilin ve ilçenin önemli semt veya noktalarını, mâbet ve türbelerini ziyaret edip önce kendimiz, büyük devletimiz, asil milletimiz ve ümmet-i Muhammed’in ‘iki cihan saadeti için’, sonra da tüm ölmüşlerimizin ruhları için tövbe-i istiğfarlarda bulunup dualar yaptım ve Fâtihalar okudum… Ancak ben bugünkü köşem de Ankara, İstanbul ve Gebze gezilerim de edindiğim intibalarımı değil, biri ‘14 Mart Tıp Bayramı’, diğeri de ‘15 Mart Dünya Tüketiciler Günü’nü olmak üzere 2 önemli gün hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarım ve değerli dostlarımla paylaşmak istiyorum:
14 MART TIP BAYRAMI KUTLU, BAŞTA DOKTORLARIMIZ
OLMAK ÜZERE TÜM SAĞLIKÇILARIMIZ MUTLU OLSUN!!
Bildiğim kadarıyla, 14 Mart 1919 tarihinden beri kutlanmakta olan “Tıp Bayramı” sadece doktorlarca değil, aynı zamanda, ebe, hemşîre, sağlık memuru ve benzer pozisyon veya konum da olan yardımcı sağlık görevlilerince de kutlanır ve kutlanmalıdır da… O nedenle ben başta tıp doktorlarımız-hekimlerimiz (diş hekimlerimiz ve teknisyenlerimiz de tabii) olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının bu özel bayramlarını ve güzel günlerini yürekten kutluyor, tamamının (aileleriyle-çoluk çocuklarıyla birlikte) mutlu ve sağlıklı sıhhatli bir şekilde ömür sürdürmelerini diliyorum…
Ve bu vesileyle, her kurum veya kuruluş içinde yanlış yapan kişi ya da kişilerin çıktığı veya çıkabileceği gibi, bu saygın meslek grubu içinden de yanlış yapan kişilerin çıkabileceğini; o nedenle o istisnâların umuma-genele şâmil edilerek değerlendirmemesi gerektiğini hatırlatmak, sonra da
‘Tüketiciler Günü’ hakkındaki görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
15 ‘MART DÜNYA TÜKETİCİLER GÜNÜ’ VE
BU ÖNEMLİ GÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLEDİ
Yine ilgilenenlerin bilecekleri gibi, Türkiye’de her 15 Mart tarihi ‘Dünya Tüketiciler Günü’ olarak kutlanıyor. O nedenle ben de bu günü kutlamak isterdim ama maalesef kutlayamayacağım… Çünkü tüketiciyi koruma maksatlı olarak ihdas edilmiş olan bu günde bile insanlar maalesef ki maalesef önce nefislerini, sonra da nesillerini israf edip ömürlerini tüketiyorlar!..
ÜRETMEDEN TÜKETEN BİR TOPLUM OLDUK!
Bilindiği gibi, her canlı doğar, büyür ve ölür! Ve doğum ile ölüm arasında geçen süreye ‘ömür’ denilir! Ve bu söz ayetle sâbit olduğu gibi, inanan bir insanın hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya, yarın ölecekmiş gibi de öte dünya için çalışması gerekir! Ancak gününüz insanı tam tersini yapıyor. Yani günümüz insanı ve bilhassa gençliği hiç ölmeyecekmiş gibi öte dünya, yarın ölecekmiş gibi de bu dünya için çalışıyor, ona göre davranıyor, yiyor, içiyor, giyiniyor kuşanıyor ve eğleniyor! Hal böyle olunca da israf ekonomisi harıl harıl çalışıyor! Ki, bu israf ekonomisi bizim evlerimizde olmasa bile, evlatlarımızın, çoluk çocuklarımızın ev ve işyerlerinde bile işliyor… Mesela, kendimizden, küçük ve kötü bir kötü örnek vermek gerekirse ki, gerekir… Gerisi varsa da biz, oturduğumuz evin orta ölçekli bir salonunu bir tek ampulle ve yeterli bir şekilde aydınlatırken, İstanbul’daki oğullarımız ve Ankara’daki torunumuz, aynı ölçekte olan salonlarını 8 ampulle aydınlatıyorlar! Çünkü avizelerdeki ampuller odadan veya salondan önce tavanları aydınlatmak için planlanmış ve kurgulanmış… İşte bu küçücük örnek bile bizim ne kadar büyük bir israf ekonomisine sahip olduğumuzun göstergesidir-ispatıdır!
ANKARAY VE MARMARAY TAM BİR TAZARRUF TRENİ
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; 16 günlük Ankara ve İstanbul ziyaretim esnasından çok değişik tespitlerim oldu… Ancak ben, gün ‘Tüketici Günü’ veya ‘Tüketiciyi Koruma Günü’ olduğu için konuyu daha fazla dağıtmamak veya uzatmamak için Ankara da görüp bindiğim Ankaray ve yine İstanbul’da görüp bindiğim Marmaray’ın hem zamandan, hem de yakıttan dolayı büyük bir tasarruf ve mükemmel birer ulaşım aracı olduğunu biliyor ve bu araçların uygun olan her yerde hayata geçirilmesini diliyor, herkese saygılar sunuyorum.
GELECEKTE DOKTORLARIN HASTALARINA YAZACAKLARI
TEK REÇETE; MÜSLÜMANLARIN KILDIKLARI NAMAZ
VE TUTTUKLARI ORUÇ OLACAKTIR!..
George Bernard Shaw
ÜMİTSİZLERE İLAÇ, RUHLARA DOKTOR YOKTUR!
Irvin D. Yalom
HERŞEYDEN ÖNCE İNSAN OLUNMALI; ONDAN SONRA DOKTOR!
Voltaire
İSRAFIN HER TÜRLÜSÜ HARAMDIR…
Hadis
HAYAT TASARRUF EDİLMEZ; YA SARF EDİLİR,
YA DA İSRAF!..
İsmet Özel