
Bundan yaklaşık bir asır önce, yani futbol, hentbol, voleybol, basketbol ve beyzbol, karate, tekvando, judo, buz ve çim hokeyi, buz pateni, jimnastik, eskirim, golf, boks veya kingsboks, grekoromen güreşi gibi spor dallarının olmadığı, olsa bile yaygın olmadığı, dolayısıyla da birçok kişinin duymadığı duysa bile bilmediği bir devirde Atatürk, “Ben sporcunun zekî, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim…” diyerek sporcuya değer verdiğini, ancak aynı zamanda ahlâklısını sevdiğini söylemiş… Bendeniz de bu sözün içeriğine aynen katılmakla beraber, bir ekleme yapmak istiyor ve ‘ben sporcunun zekîsini, çevigini, ahlâklısını, artı secdelisini-ibâdetlisini severim’ diyeceğim, bunun nedenini niçinini de aşağıda ‘biraz açarak’ ifade etmeye çalışacağım:
İlgilenenlerin bilecekleri gibi, 2022 Dünya Kupası’nda Kanada gibi futbolun beşiği, futbolcuların ustası, hattâ cambazı olan bir ülkenin futbol takımını 2-1 yenen Fas, tarihinde ikinci kez adını son 16 turuna yazdırmıştı!
Kısacası; Hırvatistan ve Belçika’nın olduğu guruptan lider olarak çıkan Kuzey Afrika Temsilcisi Fas Millî Futbol Takımı, 1986 Dünya Kupası’ndan bu yana en büyük başarısının altına imza atmış; bunun şükrünü edâ etmek isteyen Fas’lı futbolcular da, maçın hemen ardından şükür secdesi yapmışlardı! Yani, Fas Futbol Millî Takımı’nın, yüzde 100 yerli-millî ve Fas’lı futbolcuları, Kanada gibi bir futbol Ülkesinin takımını yendikten hemen sonra ‘44 bin kişilik Al Thumama Satadı’nda ve topluca şükür secdesi yapmışlardı!

O nedenle ben o futbolcuların tamamını yürekten kutluyor, tamamının gözlerinden, ellerinden, hattâ ayaklarından öpüyor, başarılarının ve secdelerinin devamın diliyorum! Şimdide futbolcuların secdeleri hakkındaki diğer görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
BİR TARAFTA EZAN SESİNDEN RAHATSIZ OLANLAR
DİĞER TARAFTA, FUTBOL MÜSABAKASI SONUNDA
SECDEYE KAPANIP “ŞÜKÜR SECDESİ…” YAPANLAR!
Bizim sporlarımızın başında yağlı ya da serbest stilde güreş yapma, okçuluk ve ata binme gibi ata sporlarımız gelir… Ve günümüzde batılılar öyle spor dalları, öyle spor dalları îcat ettiler ki, bizim ata sporlarımızı ‘bize bile’ unutturdular maalesef! Yani, batılılar bizi de batılılaştırdılar!
Bir süre Avrupa’da yaşamak zorunda kaldıktan sonra Ülkemize dönen Mehmed Akif’e halktan bazıları, Avrupa’nın durumunu sorarlar… O mübârek de “İşleri var dînimiz gibi, dinleri var işimiz gibi..!’’ diyerek durumu acı bir şekilde özetler!
Bahsime konu hakkında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), “Sizden öncekilerin yoluna adım adım, karış karış tâbi olacaksınız. Hattâ zehirli bir kertenkele deliğine bile girseler siz de oraya gireceksiniz!” buyurur. Hz. Peygamberi dinleyen ashaptan bazıları da Efendimize, ‘Ya Resulullah! Yahudi ve Hıristiyanlara mı uyacağız?’ diye bir soru yöneltirler… Efendimiz de, “Ya kime? (tabi onlara uyacaksınız?) şeklinde cevap verir! Ve Efendimiz eskisi veya kendi dönemi varsa da, esasında günümüzün Müslümanlarının yaşantılarına, hâttâ inanışlarına işaret etmiş olmalı! Çünkü günümüz Müslüman’ı (istisnâları hariç tabii) tam bir gayrimüslim gibi, yani tıpkı Ömer Hayyam’ın tarif ettiği gibi yaşıyor, hattâ öyle inanıyor! Ondan sonra da Allah (c.c)’ın kendisinden yardım, sevgili Nebîsinden şefaat istiyor…
Ne diyor bahsime konu şair Ömer Hayyam;
BİR ELDE KADEH, BİR ELDE KUR’AN,
BİR HELÂLDİR İŞİMİZ, BİR HARAM.
ŞU YARIM YAMALAK DÜNYA DA,
NE TAM KÂFİRİZ, NE TAM MÜSLÜMAN!
Ömer Hayyam bunu 900 küsur yıl önce söylemiş veya yazmış… Aynı Ömer Hayyam bugün sağ olsaydı ne der veya ne yazardı bilmiyorum ama ben bu günkü Müslümanların inanışları veya yaşayışları, değil 900 küsur yıl öncekine, 90, hattâ 9 yıl öncesine göre bile daha gayrimüslimce.. olduğuna inanıyorum!
Bir zamanlar ve dinle diyânetle ilgisi alâkası olmayan çevreler, ‘câmiye siyâset sokmayın!’ falan etmeyin, filan etmeyin!’ Ve ‘câmi de dünya kelâmı edilmez!’ gibi sözlerle câmileri sadece namaz kılınan mekânlar olarak lânse ettiler ve bunda da büyük başarı elde ettiler! Halbuki camiler de siyâset
değil, politika yapılmaz! Ve cemilerde dünya kelâmı değil, lâkırtı yapılmaz! (Ki, bir zamanlar en önemli konular camilerde konuşulur, en hâyati kararlar camilerde alınırmış!) Aynı çevreler şimdi de ‘dîni spora-futbola âlet etmeyin..!’ diyorlar. Ve herhangi bir galibiyetlerini istavroz-haç çıkararak kutlayan sporcuları alkışlayan sözüm ona spor yazarları ve futbol fenomenleri veya magandaları, Müslüman bir ülkenin Müslüman futbolcularının, yaptıkları bir futbol müsabakasının sonunda galibiyetlerini secde yaparak kutlamalarını eleştiriyor… Dolayısıyla da ve o futbolcuların secdeleri üzerinden İslâm Dînine, samimi Müslümanlara vuruyorlar…
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; kendi dinleri İslâm olmayan insanlar, köşeli yazarlar, yorumcular ve televizyoncular ve benzer yapımcılar ezan sesi duymak istemedikleri gibi, futbol sahalarında da secde eden Müslüman görmek istemiyorlar!.. Ki, onların düşmanlıkları bir dakikalık secdeye değil, 14 asırlık-1444 yıllık bir İslâm’a ve gerçek Müslüman’adır! O nedenle ben Faslı o futbolcuları tekrar tekrar kutluyor, secdeye karşı çıkanları tel’in ediyor, herkese ‘secdeli’ saygılar sunuyorum.
MÜSLÜMANLIK NERDEEE! BİZDEN GEÇMİŞ İNSANLIK BİLE
ÂLEM ALDATMAKSA MAKSAT, ALDANAN YOK, NÂFİLE!
KAÇ HAKîKİ MÜSLÜMAN GÖRDÜMSE, HEP MAKBERDEDİR;
MÜSLÜMANLIK, BİLMEM AMMA, GÂLİBÂ GÖKLERDEDİR!..
ÇÖZ ARTIK ÖMRÜNÜN KÖRDÜĞÜM OLMUŞ BAĞINI,
BANA ÇOK GÖRME İLÂHÎ, BİR AVUÇ TOPRAĞINI!..
KENDİ SAĞLAM, HİSSİ ÖLMÜŞ, RUHU ÖLMÜŞ MİLLETİN!
İŞTE EN KORKUNCU HÜSRÂNIN, HELÂKİN, HEYBETİN!
ÂTİYİ KARANLIK GÖREREK AZMİ BIRAKMAK,
ALÇAK BİR ÖLÜM VARSA, EMÎNİM, BUDUR ANCAK…
BELLİ Kİ, BİR MEZAR TAŞINDAN YARINA KALAN,
UNUTMA, ONU DA BAŞKASI YAPTIRIR, GERİSİ YALAN!
Mehmed Akif Ersoy
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Şöhret afettir! Onun için 'Şöhretin şehvetine kapılmamak' gerekir!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Hakemler 'Harama Hile' katmışlar!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Önemli olan haftaları kutlamak değil, ruhuna uygun davranmak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Akran zorbalığı mı ekran zorbalığı mı?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'İnsanlığın öldüğü bir dünyada İnsan Hakları Günü'nü kutlamak' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Özür dile(me) gününde kaç kişiden özür diledik?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Maduro, Trump'ı madara etti!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Kadın Hakları Günü'nün 'Türk Kahvesi ve Toprak Günü'nün günümüzdeki yeri, anlamı ve önemi' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Madencilerin 'Günleri Kutlu Olsun' ve hiçbirinin burnu dahi kanamasın!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın ''Engelsiz engelli' olmayalım engellileri ve hediyeleşmeyi hiçbir zaman unutmayalım!' adlı köşe yazısı... Devamı
A Milli Futbol Takımı'nın 2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri play-off turu yarı finalinde Romanya ile karşılaşacağı müsabaka 26 Mart 2026'da Tüpraş Stadyumu'nda oynanacak.
A Milli Takım, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turu C Yolu yarı finalinde Romanya ile karşılaşacak. Ay-yıldızlı ekip finale yükselmesi halinde Slovakya-Kosova maçının galibiyle deplasmanda mücadele edecek.
2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu 4. maçında A Milli Futbol Takımı, konuk ettiği Gürcistan’ı 4-1 mağlup etti
2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa elemelerinde bugün 4 grupta 8 karşılaşma oynandı.
54 bin nüfuslu ada ülkesi Faroe Adaları, Dünya Kupası Elemeleri'nde tarih yazıyor. Çekya’yı 2-1 mağlup eden Faroe Adaları, 12 puanla play-off şansını sürdürdü. Futbolun minik devi, dev rakiplerine kafa tutarak tüm dünyayı şaşırtıyor.
A Milli Futbol Takımı, 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu 3. maçında deplasmanda Bulgaristan’ı 6-1 mağlup etti
Yorumlar (0)