Dünyanın bildiği gibi, Ülkemiz Doğu Anadolu Bölgesindeki 10 ili 6 Şubat tarihinde ve ilki saat 04,17 de ve 6,7 şiddetinde, ikincisi ise aynı gün öğle saatlerinde ve 7,6 şiddetinde olmak üzere iki ağır depremle sarsıldı! Ve yine ilgilenenlerin bilecekleri gibi Ülkemiz de 14 Şubat tarihi ‘’Sevgililer Günü’’ olarak kutlanıyor. O nedenle ben dana yazımın başında bu yıl-bu günkü sevgilimiz ‘6 Şubat ta ve 10 ilimizde meydana gelen iki deprem de göçük altında kalarak vefat eden kişiler, yaralananlar, bunların akrabaları, eş dost ve sevenleri; tabii ki de kurtarıcılar ve kurtarmaya çalışan kahramanlar olsun!’ diyorum…
Şimdiye kadarki depremler genelde birkaç komşu ili ve ilçeyi etkiler, dolayısıyla da komşu iller birbirlerinin yardımına koşalardı. Ancak son deprem 10 büyük ilde ve çok geniş bir alanda meydana geldiği için hiçbir il komşunun imdadına yetişemedi… Dolayısıyla komşu komşuya yardım edemedi… Ancak, kadirşinas, asil ve necip milletimiz, 71 ilimiz ve bu illere bağlı ilçe, belde ve köylerimiz büyük bir maddî mânevi yıkıma uğrayan 10 ilimize âdetâ kapı komşusu oldu ve insanların acılarını asgarî seviyeye düşürmek için var güçleriyle çalışmaya başladı! Ki, bu çalışma her saat artarak devam etti, ediyor ve edecek de inşaAllah… Çünkü sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler ise paylaşıldıkça azalır…
DEPREM BÖLGESİNDE ‘GÖREV YAPAN TÜM’
GÖREVLİ ve GÖNÜLLÜLER.. TAKDİRE ŞAYAN
AMA GAZİANTEP’DEKİ ‘BİR HASTANE DE VE’
KÜVEZDEKİ BEBEKLERİ KORUMAYA ÇALIŞAN
3 HEMŞİRENİN O TUTUMLARI UNUTULMAZ
Yine bir çoğumuzun izlediği gibi, Gaziantep’deki bir hastane de ve yeni doğan bakım ünitesinde görev yapmakta olan hemşireler, Kahramanmaraş Merkezli deprem esnasında depremden veya göçük altında kalmaktan korkup veya paniğe kapılıp kaçmak yerine Prematüre ve hasta bebeklerin bulunduğu bölüme koşmuşlar, içlerinde bebek bulunan kuvözlerin devrilmemesi için sıkı sıkıya sarılmışlar ve o göz yaşartıcı görüntüler hastanenin güvenlik kameralarınca tespit edilmişti…
Ayrıca yine Gaziantep’deki bir hastanede görevli bir hemşire, deprem anında kendisi kaçıp kurtulmak yerine hastalarını uyarmış ve küçük bir çocuğu kucaklayarak korkmasını önlemiş ve bu anlar da yine hastanenin güvenlik kamerasınca tespit edilmişti…
Ben öyle inanıyorum ki, bu ve buna benzer birçok hastanemizde veya herhangi bir sağlık kuruluşumuzda da vardır… Bu iki görüntü sadece iki hastanemizden ve medyaya yansıyan görüntülerdir…
Demem o ki; 6 Şubat gecesi veya sabaha karşı meydana gelen deprem ne kadar büyük ve ne kadar geniş alanı kapsıyorsa, arama kurtarmaya katılan yerli yabancı görevlilerin ve gönüllülerin, artı güvenlik ve sağlık görevlilerinin fedakârlıkları da o kadar geniş kapsamlı ve o kadar büyüktür… Ve o üç hemşire hanımın yaptığı fedakârlık da bence büyükten daha büyüktür… Çünkü insanlar öyle an, böyle zaman ve mekânlarda en azından panik olup ya ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemezler ya da kendi canlarını kurtarmaya bakarlar… Amma ve lâkin o hemşireler ne panik yapmış ne de kendi derlerine düşmüşler… Yani hemşire hanımlar kendi canlarını hiçe sayarak kuvözde yatmakta olan bebekleri ve serviste yatmakta olan hastaları korumaya çalışmışlar…
KARAGÜN DOSTU AK GÖREVLİLER! (ALLAH (C.C)
SİZİN SÂY VE SAYILARINIZI ARTIRSIN İNŞAALLAH
Velhâsıl-ı kelâm; birçok kişi gibi ben de uzun süredir insanımızın hal ve gidişine bakarak bazı olumsuzlukları düşünür bazen de umutsuzluğa kapılıyordum… Ancak 6 Şubat Depremi, mayası veya nüvesi sağlam olan necip milletimizin asil ve asıl yardımlaşma ve dayanışma duygularını harekete geçirip coşturduğu gibi, sağlık ve güvenlik görevlilerini ve arama kurtarma ekiplerini de (tabiri yerinde ise eğer) şahâ kaldırdı! Ve bu durum da birçok kişiyi olduğu gibi beni de duygulandırdı, heyecanlandırdı, dolayısıyla da nefsim, neslim, milletim ve devletim adına umutlandırdı… Hal böyle olunca, birçok ehli îman gibi ben de Cenab-ı Hakk’tan bu kara gün dostu ak görevlilerin ve gönüllülerin sây ve sayılarını artırması için dua edip niyazda bulundum…
Hülâsâ-i netice; bizim şanlı tarihimiz savaşlar, yangınlar, sel, deprem ve benzer afetlerle dolu ama bu millet en ağır afet ve felaketlerden de, en acımasız savaşlardan da anlının akıyla çıkmış; yani bu millet küllerinden doğmuş bir millettir! Deprem yıkıntılarının altından da kalkacak iman gücüne sahip bir millet olduğunu ‘6 Şubat depreminin ardından’ bir kez daha ispatlamıştır… O nedenle ben bu konuda son olarak ‘Cenab-ı Hakk bu güzel ülkemizi, büyük devletimizi ve asil milletimizi böylesi afet ve felâketlerden korumamasını niyaz ediyor’, herkese saygılar sunuyorum.
BAŞKALARI İÇİN KENDİNİZİ UNUTURSANIZ
O ZAMAN SİZİ DAİMA HATIRLAYACAKLARDIR
Fyedor Dostoevsky
SEVMENİN DERECESİ, FEDÂKÂLIĞIN DERECESİ
İLE ÖLÇÜLÜR…
Edwin Lovis Cole
SEVMEK; BİRİ İÇİN BİR DÜNYA OLABİLMEKTİR
Anonim
İNSANI İNSANDAN AYIRAN ÖZELLİKLERDEN BİRİ
FEDAKÂRLIKTIR…
Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)