3’ü oğlan, biri kız olmak üzere 4 çocuklu, orta halli, köylü ve çiftçi bir ailenin en küçük evlâdı olduğum, dolayısıyla da sevildiğim için olsa gerek, babaların babası ve adamın hası olan rahmetli babam bana bir gün bile çiftçilik ve de işçilik yaptırmadı… O nedenle çiftçiliği çok bilmem-bilemem, ama çiftçilerimizin veya ziraatçılarımızın ellerinin ve gözlerinin hep havada, dillerinin duada olduğunu bilir, görür ve duyarım… Yani genelde kentliler, özelde de kuraklığın ne demek olduğunu bilmeyen kesimler çok, hattâ hiç farkında olmasalar da, dünya genelini bilmiyorum ama ülkemiz de veya coğrafyamız da neredeyse yarım asırdır devam eden kuraklığın-yağmursuzluğun tarımımızı tehdit etmeye başladığını gören, fark eden, hisseden, dolayısıyla da ve haklı olarak paniğe kapılan, hattâ dehşete düşen çiftçiler veya ziraatçılar; adına ‘rahmet’ dedikleri yağmurların bir an önce yağması, ziraat alanlarının suya doyması için dualar ediyorlar! O nedenle ben yağmur konusunu, daha önce de yazmış olduğum bir hikâye veya darb-ı meselle anlatmak istiyorum:
O hikâye veya darb-ı mesel ‘mealen’ şöyle:
Hz. Mûsâ (a.s) döneminde de bugünküne benzer bir kuraklık yaşanır… Kuraklığın sıkıntısını iliklerine kadar hissetmeye başlayan Mûsâ (a.s)’ın kavmi bir gün Kendisine giderek, kuraklığın tehlikeli boyutlara ulaştığından, kendilerinden ziyâde hayvanlarının yiyecek ve içeceksizlikten telef olduğundan-öldüğünden yakınırlar ve kendisinden bir yağmur duası yapıvermesini isterler… Hazret, belde halkının dileğini yerine getireceğini ve bunun için halkın istisnâsız bir şekilde ve uygun bir meydan da toplanmasını ister… Hz. Mûsâ’ da halkın uygun bir meydanda toplandığını ve tembihinin aynen yerine getirildiğini, yani duanın ÖN şartlarının yerine getirildiğini görür ve kapsamlı bir yağmur duası yapar! Ancak bir damla bile yağmur düşmez… Kavmine karşı mahcup olan Mûsâ (a.s)’da Cenab-ı Hakk’tan yağmur yağmamasının hikmetini sorar! (ki, peygamberler Allah ‘c.c’ ile konuşabilirler) Cenab-ı Hakk da, “Aranızda bir nemmam var! Siz o nemmam’ı aranızdan çıkardıktan sonra dua edin ki, duanızı öyle kabul edeyim…” buyurur! ((Nemmam, koğucu, lâf getirip götüren, dolayısıyla da insanların birbirleriyle aralarını açan kişi)) Hz. Mûsâ’da, “Sen o nemmam’ın kim olduğunu bize bildir ki, biz onu aramızdan çıkaralım Ya Rabbi!” der… Cenab-ı Allah da, “Olmaz Yâ Mûsâ! O zaman (haşa) ben nemmam durumuna düşerim…” uyarısında bulunur! Hz. Mûsâ da, “O zaman biz ne yapalım da dualarımız kabul olunsun Ya Rabbi?” diye tekrar sorar! Allah (c.c)’da Hz. Mûsa’ya, “Önce topluca tövbe-i istiğfar edin, sonra dua yapın, ondan sonra duanızı kabul edeyim..!” şeklinde nidâ eder! Ve Mûsâ (a.s), Cenab-ı Hakk’ın emrini uyguladıktan, yani orada bunan kavminin tamamına istiğfar ettirdikten sonra yağmur duasını yapar! Ve Cenab-ı Hakk, Mûsâ (a.s)’ın duası daha biter bitmez bereketli, zararsız ziyansız yağmurlarını yağdırır, dolayısıyla da beldeyi ölümcül bir kuraklıktan, dolayısıyla da kıtlıktan kurtarır!
GÜNÜMÜZ NEMMAMLARININ KULAKLARI
ÇINLASIN ve ALLAH ‘ONLARI’ İSLAH ETSİN!
Allah (c.c) hepimizi affetsin ama bazen bizlerde benzer şeyler, yani dedikodular yapıyoruz ama günümüzde bu işi meslek edinen veya alışkanlık hâline getiren insanlar var ve bu insanlar diğer insanların aralarını açmak için ellerinden gelini yapıyorlar maalesef…
Ve bir tane koğucu, lâf getirici götürücü bile uzun süreli bir yağmursuzluğa neden oluyorsa eğer ki, olmuş! O zaman sayısını bizim de bilmediğimiz koğucular, lâf taşıyıcılar bememahal tövbe etsinler ve sevgili hocalarımız ve ağzı dualı insanlar bol bol dua etsinler, masum çocuklar da ‘ÂMİİİNNN’ desinler ki, Cenab-ı Hakk üzerimize yağmur ve kar gibi rahmetlerini yağdırsın!
YAĞ YAĞ YAĞMUR, TEKNE DE HAMUR,
TARLA DA ÇAMUR, VER ALLAHIM YAĞMUR!
Bu dilek ve temenniler bizim çocukluğumuzun duaları idi. Yani bir zamanlar, bırakın büyükleri, köylüleri veya çiftçileri şehirli, toprakla suyla ilgisi alâkası olmayan ilkokul çocuklar bile “Yağ yağ yağmur, tekne de hamur, tarla da çamur, ver Allah’ım ver” şeklinde şiirler okur ve kendilerince yağmur duası yaparlardı..! Ve bilindiği gibi çocukların duaları kabule en yakın dualardandır… Ki, yine Cenab-ı Hakk bir Ayet-i Kerimesinde mealen “Aranızda sabî (gühahsız) çocuklar, beli bükülmüş, saçı
sakalı ağarmış, (pîrî fâni olmuş) ihtiyarlar, hayvan ve haşereler olmasaydı, başınıza her gün (yağmur yerine) taş yağdırırdım…” buyuruyor.
Sadede geliyor ve genelde 40-50 yıldır, özelde de birkaç yıldır ülkemiz de, bölgemizde ve ilimizde şiddetli bir kuraklık hüküm sürüyor… Ancak çok az kişi bu kuraklığın, dolayısıyla da gelmesi muhtemel kıtlığın farkında veya fevkinde maalesef… O nedenle ben sevgili hocalarımızdan sık sık yağmur duası yapıvermelerini, ayrıca cemaate su kullanımı konusunda israf etmemeleri yönünde tavsiye ve telkinlerde bulunmalarını istirham ediyor, herkese saygılar sunuyorum.
ONLARDAN ÖNCE NİCE NESİLLERİ HELÂK ETTİĞİMİZİ GÖRÜP HİÇ DÜŞÜNMEZLER Mİ? ÜSTELİK BİZ ONLARA YERYÜZÜNDE SİZE VERMEDİĞİMİZ İMKÂNLARI VERMİŞ, ÜZERLERİNE BOL BOL YAĞMURLAR YAĞDIRMIŞ, EV VE BAĞLARININ ALTINDAN IRMAKLAR AKITMIŞTIK. EVET, GÜNÂHLARI SEBEBİYLE ONLARI HELÂK ETTİK VE ONLARIN ARDINDAN BAŞKA NESİLLER MEYDANA GETİRDİK… En’âm Sûresi, âyet 6
ALLAH’IM! (c.c) BU YAĞMURU BARDAKTAN BOŞANIRCASINA YAĞDIR VE HAKKIMIZDA HAYIRLI KIL! Hz. Muhammed (sav
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)