İsrail içindeki nüfusları 8-9 milyonlarda ve ülkemiz dâhil Dünya genelindeki nüfusları ise 15 milyonlarda seyreden ‘Mûsevî kökenli’ Yahudilerin içinden türeyen ve dünya ticareti ile birlikte medya kuruluşlarını ellerine geçiren 5 milyon civarındaki Siyonist güruh; bundan 47-48 yıl önce ve bir kısmını alavere dalaverelerle satın aldıkları, bir kısmını da gasp ettikleri, çaldıkları Filistin’in toprakları üzerinde ve yıllardır Filistin’i Filistinlilere dar ettikleri yetmezmiş gibi; 7 Ekim 2023’ten beri de Gazze’yi Gazzelilere dar ediyor, yakmadık yıkmadık mekan, şehid ve gâzi yapmadık bir Müslüman, çoluk çocuk, kadın kız bırakmıyorlar! Amma velâkin, bu konuda Türkiye hâriç hiçbir ülke veya devlet yöneticsinden kınama dışında önemli bir ses çıkmıyor ve dişe dokunur bir tepki gelmiyor! Yani bir kısım ülkelerin yöneticileri değil bir Müslümanı, insan bile sevmediklerinden, dolayısıyla da insan olmadıklarından, bir kısım ülkelerin yöneticileri koltuklarının altlarından kaymasından ve saltanatlarının yıkılmasından, bir kısım ülkelerin yöneticileri umursamazlıklarından, bir kısım ülkelerin yöneticileri ‘düşmanımızın düşmanı dostumuzdur’ dediklerinden, bir kısım ülkelerin yöneticileri İsrail’in kendi ülkelerine de saldırmasından korktuklarından, bir kısım ülkelerin yöneticileri ve bilhassa Evanjelistler Siyonizm’i kendi inançlarına yakın bulduklarından, bir kısım ülkelerin yöneticileri ise ‘bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın’ mantığı ile hareket ettiklerinden ve bir kısım ülkelerin yöneticileri de kendilerini benzer düşüncelere kaptırdıklarından dolayı, korsan İsrail Devleti’nin terörist yöneticilerinin eylemlerine karşı beklemeyi yeğliyorlar… Ancak, komşudaki yangının bir gün kendi ülkelerine de sıçrayabileceğini hiç akıl etmiyor-edemiyorlar!
Dış politika ile biraz ilgilenenlerin bilecekleri gibi, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi geçtiğimiz günlerde Ürdün’e gitti ve Kral Abdullah’tan yardım istedi. Ancak, Kral Abdullah, Siyonist ve Terörist Netanyuhu’ya karşı bırakın İran’a yardım etmeyi veya İsrail’e karşı cephe almayı, “Ürdün kesinlikle bölgesel çatışmaların arenası olmayacak…” diyerek Abbas’ı yolcu edip, İran Cumhuriyeti’nin Şii yöneticilerini hayal kırıklığına uğrattı!
Herkesin mâlûmu olduğu üzere, İsrail’in savaş çıkarmaktaki sınır tanımaz saldırganlığı, katletmedeki pervasızlığı ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun katliamcılığı-soykırımcılığı, hattâ Hitler modeli insan öldürücülüğü İran, Suriye, Lübnan ve benzer ülkeler için ne kadar büyük bir tehlike ise, ülkemiz içinde o kadar büyük bir tehlike. Çünkü, tahrif edilmiş Tevrat’a ve Siyonist, dolayısıyla da manyak inanç ve imana ya da sapık inanışa göre Nil’den Fırat’a kadar uzanan toprakların ve akarsuların tamamı Siyonistlere vadedilmiş… O nedenle, buna karşı çıkan her devlet ve millet yok edilmelidir. Yani Siyonist İsrail’in terörist Başbakanı Netanyahu’ya göre, Tanrı ((hangi Tanrıysa o! Yer Tanrısı mı, Gök Tanrısı mı yoksa bir başka Tanrı mı? O belli değil!)) tarafından güya vaat ve vazedilmiş kutsal metinlere göre; Mısır’a ait Süveyş Kanalı’nı, Sînâ Yarımadasını, Suud-i Arabistan’ın Kuzey bölgesini ve Kuveyt’in tamamını ele geçirerek Basra Körfezine açılan, o da yetmez Ürdün’ü, Suriye’yi ve Irak’ı kapsayan bir haritanın peşinde ve bu haritayı hayata geçirebilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor.
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Emperyalist destekli ve Müslüman ülkeler köstekli İsrail yıllardır özelde Filistin’in, Gazze’nin, genelde de Ortadoğu’nun, yarın da bölgemizin, ülkemizin ve islâm Ülkelerinin başının püskülü belâsı olma ihtimali yüksektir. O nedenle Netanyahu’nun kendisinin ve yılanlarının başları bir şekilde ezilmelidir… Ancak, İslam Ülkelerinin başında Kral Abdullah gibi adamlar olduğu müddetçe bu yılanın başını ezmek zor! Onun için Cenab-ı Hakk önce İslâm Ülkelerinin yöneticilerine ferâset, basîret ve dirâyet; gayrimüslim ülkelerinin yöneticilerine ve halklarına da hidâyet versin..!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
TEDBİR GİBİ AKIL, GÜZEL HUY GİBİ
ASÂLET OLAMAZ… Ve DEVENİ SAĞLAM
KAZIĞA BAĞLA. SONRA ALLAH’A (c.c)
TEVEKKÜL ET! 2 Hadis-i Şerif meali.
IŞIK BEKLİYOR, FAKAT KARANLIĞA
SIĞINIYORUZ… İncil
GÖRÜNEN KÖY KLAVUZ İSTEMEZ..!
GÜLME KOMŞUNA, GELİR BAŞINA..!
TEDBİR RİSKLERİ MİNİMİZE ETMENİN
EN ETKİLİ YOLUDUR… TEDBİRİ ELDEN
BIRAKMA FELÂKET KAPININ ÖNÜNDEN
GEÇER… TEDBİRLİ OLMAK, ÖNGÖRÜ VE
HAZIRLIKLIKLA KAZANMAYA YARDIMCI OLUR.
Özlü sözlerden seçmeler
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yoksullukla mücadele gününde olsun yoksulları unutmayalım!!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın ''Dünya Gıda Günü'nde bile gıda israfında yarışıyoruz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Standartlar günü de tüketiciyi koruma haftası da kutlu olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Teşekkürler 'Özçaylak Apartmanı'nın sakinleri ve ailemizin gönül dostları' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Dileğimiz hiçbir şekilde afet olmasın olursa da kimseye bir şey olmasın!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)