İlgilenenlerin bilecekleri gibi, 5 Aralık pazartesi tarihi, ‘‘Dünya Kadın Hakları’’ günü olarak kutlanıyor. Yani çağdaş dünya, bizim eşlerimize-kadınlarımıza kızlarımıza, analarımıza bacılarımıza, teyzelerimize, halalarımıza, ninelerimize, yani bizim bir şekilde akrabamız, eşimiz dostumuz, konu komşumuz olan kadınlarımıza yılda bir gün(cük) ayırıyor ve bunu da büyük bir matahmış veya maharetmiş gibi görüyor ve gösteriyor! Oysa Müslüman Türk erkeklerinin inanç ve imanlarına, gelenek, görenek, örf ve âdetlerine göre kadınlar yılda sadece bir gün, bir hafta veya bir ay değil, nefes alındığı müddetçe ilgi, sevgi ve saygı görür… Yani kadınlarımız kızlarımız bizim yanımızda has bahçemizin gülleri gibidir! Ve biz kadılarımız kızlarımız için ‘gerektiğinde’ canımızı ortaya koyarız!
BİZ, KADINLARA DAHA BUNDAN 88 YIL
ÖNCE ‘’HAK’’ VERMİŞİZ! OYSA DİNİMİZ
İSLÂM KADINLARA 1444 YIL ÖNCE HAK
VERMİŞ…. DOLAYISIYLA DA KADINLARI
KIZLARI… BAŞLARIMIZIN TÂCI YAPMIŞ!
Dinimiz İslâm’a göre ‘saliha’ bir kadın; bir erkek, bir aile için en hayırlı bir varlıktır! Çünkü İslâm, câhiliye döneminde, muharref ehl-i kitabında, güya modern, sözde çağdaş câhilîyenin de kadına çizdiği hâkir görme veya tahkir etme, aşağılama rolünü külliyen ve ebediyen reddederek kadına hak ettiği değeri vermiş ve vermeye de devam ediyor!
Ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim de “en-Nisâ: kadınlar” şeklinde ve benzer başlıklar altında kadınlara hitabeden birçok sûre vardır ve bu sureler; İslâm Dîninin, kadınların, nikâh, talâk, mîras, nafaka ve diğer haklarının hukuklarının teminat altına alındığını vazetmiştir… Bırakın diğer âyetleri, sûreleri ve hadis-i şerifleri, sırf bu temeller bile İslâm Dîninin kadına veridi değeri-önemi ortaya koymuştur!
Kadın hakları konusunda konuşan Hz. Ömer (r.a) “Doğrusu biz, câhiliye döneminde kadınlara hiç değer-önem vermezdik... Nihayet Allah (c.c) İslâm’ın gelişiyle kadınlar hakkında özel ayetler indirdi ve onlara birçok haklar verdi… Ancak, 21. Yüzyılda ve diğer ülkelerde var ise de, Çin de ve ultrason cihazıyla tespit edilen tam 60 milyon çocuk (sırf kız çocuğu olduğu için) anasının babasının kararıyla ve daha anasının karnında katledildiği yazılır çizilirken; Hindistan’da da son zamanlarda 12 milyon kız çocuğunun kürtaj yöntemiyle öldürüldüğü biliniyor..!
Oysa cihanşümul dinimiz İslâm’a, Hatem-ül Enbiya’ya, yani Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in emrine ve beyanına göre, “Her kim üç kız çocuğunu veya kız kardeşlerini himâye eder, evlendirir ve onlara lütuf ve iyiliklere devam ettirirse o kimse Cennetliktir...” deniliyor. Ve Peygamber Efendimiz (sav), “Kızı Fâtıma (r.a)’nın evinde kaldığı bir gün, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin efendilerimiz kendisinden su istediler. Peygamber Efendimiz suyu önce Hz. Hasan’a verdi. Bu durum da Hz. Fâtıma Anamızda, Babasının Hz. Hasan’ı daha çok sevdiği gibi bir kanaat oluşturdu… Bunu farkeden Efendimiz (sav)’ de, “Hayır, suyu önce Hasan istedi…” buyurdu! Ve Efendimiz, “ikram ve ihsanlarınızda çocuklarınıza eşit muamelelerde bulunun! Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım…” buyurmuştur!
Her neyse, yüce Dinimiz İslam’ın ve Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in kadın ve kızlara verdiği altın değerleri yorumlamak için ciltler dolusu kitaplar, sayfalar dolusu makaleler veya gazeteler dolusu yazılar yazılsa, envai türlü yorumlar yapılsa yeridir… Ancak bunu gayrimüslimlere anlatmak mümkün olmadığı gibi, günümüzün bazı Müslümanlarına anlatmak da kolay olmuyor maalesef. O nedenle ben işin o yönünü bir tarafa bırakıyor, sözü kendime getirmek istiyorum:
Şöyle ki; Cenab-ı Allah bize biri ikiz 3 oğlan evlâdı, bu evlatlarımdan da sadece biri kız 6 tane torun lütfetti… O nedenle ben o bir tane kız torunumu hiçbir zaman erkek evlâtlarımdan ayrı tutmadığım gibi, hattâ O’nunla diğer torunlarımdan daha fazla ilgilenirim ki, hem ailemizin bir tek kızı olduğunu hissetsin, hem de bizim dinimizin kız çocuklarına verdiği değeri veya önemi kavrasın!
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; uygur dünya ve bilhassa gayrimüslimler kadınlara yılda sadece bir gün ayırarak kadınlara hak tanıdıklarını, değer verdiklerini göstermeye çalışıyorlar. Oysa nasıl tek kanatlı kuşlar ve uçaklar uçamıyorsa, kadınsız bir erkek de olmaz-olamaz! Olsa bile mutlu, mesut ve bahtiyar olamaz… Gerisi neyse ne amma, kadınsız bir dünya varlığını sürdüremez! O nedenle ben “5 Aralık Kadın Hakları Gününü” kutlayalım ama geride kalan 364 günlerini de
unutmayalım! Dolayısıyla da kadınlarımızın kuzlarımızın kıymetlerini bilelim, kendilerini hiçbir zaman ihmal etmediğimiz gibi, ister maddî olsun ister manevî, herhangi bir işkenceye tâbi tutmayalım!’ diyor, herkese ‘kadın haklı ve hukuklu’ saygılar sunuyorum.
MÛMİN BİR ERKEK, MÛMİN BİR KADINA KIZIP
DARILMASIN! EĞER ONUN BİR HUYUNDAN
HOŞLANMAZ İSE, BİR BAŞKA HUYUNDAN
HOŞLANIR…
Ve CENAB-I ALLAH, SİZDEN,
KADINLARA KARŞI İYİ VE HAYIRLI OLMANIZI İSTER;
ÇÜNKÜ ONLAR SİZİN ANALARINIZ, KIZLARINIZ
VE TEYZELERİNİZDİR… Hz. Muhammed (sav)
YUVAYI DİŞİ KUŞ YAPAR!..
EVİN DİREĞİ ERKEK, DUVARI KADINDIR…
KADINSIZ BİR EV, KUŞŞUZ KAFESE BENZER…
ARSLAN DİŞİSİNE BAKAR DA KUVVET ALIR..!
KADINI ERKEĞİ DEĞİL, AR’I VE NÂMUSU KORUR!
KADINI EVİNDEN, ERKEĞİ PİRİNDEN SORARLAR!
Atasözleri
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)