Taceddin Akbaş

Dünya sarılma günü ve Osmanlı haftası

Taceddin Akbaş'ın 'Dünya sarılma günü ve Osmanlı haftası' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Dünya genelini bilmiyorum ama ilgilenenlerin bilecekleri ya da hatırlayacakları gibi, 21 Ocak târihi Amerika Bitişik! Devletleri’nde (ABD) kutlanmaya başlanan “Dünya Sarılma Günü” olarak; 21-27 Ocak tarihleri arası da Ülkemiz de ve 1999 yılından beri “Osmanlı Haftası” olarak kutlanıyor veya kutlanması gerekiyor… O nedenle ben ilk olarak Amerika’da kutlanan “Sarılma Günü”nü kısaca değerlendirmek, sonra da “Osmanlı Haftası’’ hakkındaki nâçiz görüş ve düşüncelerime geçmek istiyorum:
Şöyle ki; 1776 yılında at hırsızları, seyisler, kovboylar, korsanlar, holiganlar, haydutlar ve benzer dünyalılar tarafından keşfedilip kurulan, yani daha bundan 247 yıl önce kurulan; yüz yıldır da Dünyayı kan gölüne çeviren ve milyonlarca masum insanın, çoluğun çocuğun yetim ve öksüz kalmasına neden olan Siyonist destekli Emperyalist Amerika Bitişik Devletleri; güya kendi aile ve arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirmek için, 1986’da 21 Ocak tarihini ‘’Sarılma Günü’’ olarak îlân etmiş ve bu günü 37 yıldır kutluyormuş! O nedenle ben, ‘Amerikalıların ‘sarılma’ dedikleri ve daha bundan 37 önce kutlanmaya başlanan olgu, İslâm beldelerinde 1444 yıldır, bizim inanç-imân kültürümüzde, örf ve âdetlerimizde de asırlardır yapılıyor ve onun adı da ‘sarılma olarak’ değil; musafahalaşma, tokalaşma, kucaklaşma ve selamlaşma, hal hatır sorma, gönül ve dua alma, artı helâlleşmedir! Ve gerisi neyse ne amma, musafaha bizim inancımıza göre sünnettir, dolayısıyla da sevaptır!’ diyor, şimdi de bırakın soykırımını, falanını filânını, haksız yere bir kişinin bile burnunun kanatılmadığı, hattâ karıncaların bile ezilmediği, yaralı kurtların kuşların tedavileriyle ilgilenecek vakıflar kurduğu, misafirler için hanlar hamamlar ve korunaklar, hamallar için dinlenme oturakları yaptırdığı, kısacası kimsesizlerin kimsesi olduğu bir ülkeye, şanlı tarihimize, gururumuz ve onurumuz olan Osmanlı Devletimize girmek istiyorum:
TÜRK-İSLÂM DÜNYASI’NIN EN UZUN ÖMÜRLÜ
VE EN ÂDİL YÖNETİMLİ DEVLETİ OSMANLI’DIR!
Her Müslüman Türk’ün bildiği, bilmesi gerektiği gibi, Batı Anadolu’nun kuzeyinde açılar çadırlar üstünde kurulan ve ortaya küçük bir Türkmen Beyliği olarak çıkan, zamanla da üç kıtaya yayılan ve, ve, ve 600 küsur yıl dünyayı âdil bir şekilde yöneten; kurucusunun adıyla (Osman Bey) anılan ve Müslüman Türk Dünyasında en uzun ömürlü olan tek devlet Osmanlı’dır-Osmanlı Devletidir. Yani, Milâdî 1300 yılında kurulan Osmanlı Devleti, 1922 yılına kadar yönetimde kalmış olan cihanşümul bir devlettir!
Bazılarının ‘bazı hataları nedeniyle’ kötüledikleri, hattâ reddimiras etmek istedikleri Osmanlı Devleti’nin tüm padişahları, 2. Selim’e gelinceye kadar savaşlara, seferlere bizzat katılmışlar, dolayısıyla da şehid ya da gâzî olmayı amaçlamışlardı! Yani ilk defa sefere katılmayıp İstanbul’da vefat eden Padişah 2. Selim’dir… O nedenle iyisiyle kötüsüyle, günahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla Osmanlı bizim dedemizdir, ceddimizdir, soyumuzdur, atamızdır! Ve atasını inkâr eden kişi haramzâde olduğu gibi, o kişinin nesebine de bir bakılır!
OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ VE GELİŞİM DÖNEMİNDE
İLİM İNSANLARININ.. VE ULÂMÂNIN ÖNEMİ TARTIŞILMAZ!
Bugün nesilleri tükenmekte olan, olanların da değeri bilinmeyen ilim insanlarının, ulâmaların Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında ve sistemin oluşumu ve gelişimi esnasında sağladıkları katkı inkâr edilemez bir gerçektir!
Dönemin Edebiyat Fakültesi Müderrislerinden olan Arif Bey, Osmanlı’nın klasik kaynaklardan yararlanarak kaleme aldığı bir makalesinde, Osmanlı’nın kuruluşunda ilim insanların ve ulâmânın önemini belgeleriyle ortaya koymuş ama ben Osmanlı konusunda kendi nâçiz görüş ve düşüncelerimi kısaca arz etmek istiyorum:
OSMANLI’YI BÜYÜTÜP GELİŞTİREN SEBEPLER
Osmanlı Devleti, âdil ve hoşgörülü bir yönetim olması ve bilhassa Ahî Teşkilâtı’nın desteğini alması, Anadolu da ve Balkanlar da iskân-yerleşme siyâseti gütmesi, devlet adamlarının iyi niyetli, bâsiretli, ferâsetli, dirâyetli ve gayretli, umutlu, cihat ruhlu ve gaza inancı, artı coğrafi yapısı sayesinde ve tabii ki Allah’ın (c.c) lütfü keremiyle büyük bir devlet olmuş ve 630 yıl dünyaya hükmetmiştir…
Hâsılı; benim bu tezimi güçlendiren ve destekleyen Osmanlı Padişahlarından biri olan Sultan 2. Mustafa Han’ın “Bana ağırlık ve hazine lâzım değil. Gerektiğinde kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna esirgemem. Her nedenli zahmet arzulanırsa, sabr-ü tahammül eylerim. Halka hizmet tamamına ermeyince seferden dönmem. Elbette kendim giderim…” sözü ve Sultan 3. Mehmed Han’ın “Vâli de, biz sultan oğlu sultânız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camii’nde bu kılıcı niçin kuşandık? Sefere çıkacağız elbet. Taht uğruna devleti feda etmeyiz…” demeleri ve diğer sultanların benzer şekildeki sözleridir...
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; yukarıda da bir nebze değindiğim gibi Osmanlı, Şeyh Edebâli’nin, 250-300 yıl önce ve Osman Gâzî’ye “Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” öğütüne-tavsiyesine uygun hareket eden Osmanlı Devletinin kuruluşu zor olduğu gibi, yıkılışı da kolay olmamıştır! Ki, Keçecizâde Fuat Paşa bu konu da “Evet, 300 senedir, siz dışarıdan, biz içeriden bu devleti yıkamadık…” Bizdeki kadar hangi devlette hâin var? Bunca dâhilî ve hârici hâine rağmen hâlâ dimdik ayaktayız!’ dediği gibi, Osmanlı bazı yöneticilerinin yanlışları-hataları, günah veya kusurları, halkından bazılarının da vurdumduymazlıkları, gaflet ve dalaletleri ile birlikte dâhili ve harici düşmanların iş birlikleri sonucunda yıkılmış olan cihanşümul bir devlettir… O nedenle, Osmanlı’yı kötülemek aslını inkar etmek gibi bir şeydir. Aslını inkâr eden de haramzâdedir!’ diyor, 21-27 Ocak tarihleri arasında kutlanacak olan, kutlanması gereken “Osmanlı Haftası”nı ben de cân-ı gönülden kutluyor, herkese ‘Osmanlı’ saygılar sunuyorum.
CESÂRET İNSANI ZAFERE, KARARSIZLIK TEHLİKEYE
KORKAKLIK İSE ÖLÜME GÖTÜRÜR…
Yavuz Sultan Selim Han
YENİLECEĞİNDEN KORKAN DAİMA YENİLİR…
Yıldırım Bayezid Han
BİR YERİ ELDE TUTMAK, O YERİ FETHETMEKTEN
DAHA ZORDUR…
Osman Gâzî Han
SAVAŞ YALNIZ SINIRLARDA OLMAZ. SAVAŞ BİR MİLLETİN
TOPYEKÜN ATEŞE GİRMESİDİR. EĞER BU BÜTÜNLÜK
SAĞLANAMAMIŞSA ZAFER TESÂDÜFÎ, YENİLGİ KADERDİR!
2. Abdülhamid
KILIÇ KININDAN ÇIKMADIKÇA İT SÜRÜSÜ DAĞILMAZ!

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

22
ŞUBAT

2025

BUTSO ile MAKÜ 'Örnek bir' kararın altına imza atmış

Taceddin Akbaş'ın 'BUTSO ile MAKÜ 'Örnek bir' kararın altına imza atmış' adlı köşe yazısı... Devamı

21
ŞUBAT

2025

Burdur Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü, adıyla mütenasip hizmetler vermeye devam ediyor

Taceddin Akbaş'ın 'Burdur Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğü, adıyla mütenasip hizmetler vermeye devam ediyor' adlı köşe yazısı... Devamı

20
ŞUBAT

2025

Hayvanlarımıza 'İyi bakalım ki' onlar da bize hizmet etsinler

Taceddin Akbaş'ın 'Hayvanlarımıza 'İyi bakalım ki' onlar da bize hizmet etsinler' adlı köşe yazısı... Devamı

19
ŞUBAT

2025

Bu gidişle ya Trump ABD'yi yer ya da ABD Trump'ı

Taceddin Akbaş'ın 'Bu gidişle ya Trump ABD'yi yer ya da ABD Trump'ı' adlı köşe yazısı... Devamı

19
ŞUBAT

2025

Uyuşturucu bataklığı kurutulmalı ki gençler bu bataklıktan kurtulsunlar

Taceddin Akbaş'ın 'Uyuşturucu bataklığı kurutulmalı ki gençler bu bataklıktan kurtulsunlar' adlı köşe yazısı... Devamı

17
ŞUBAT

2025

Mesai saatleri yazın ayrı kışın ayrı düzenlenmeli!

Taceddin Akbaş'ın 'Mesai saatleri yazın ayrı kışın ayrı düzenlenmeli!' adlı köşe yazısı... Devamı

15
ŞUBAT

2025

Düğün değil, bayram değil TÜSİAD birilerini niye öptü?

Taceddin Akbaş'ın 'Düğün değil, bayram değil TÜSİAD birilerini niye öptü?' adlı köşe yazısı... Devamı

15
ŞUBAT

2025

Ailemizi ve kadınlarımızı 6284 sayılı yasayla değil; 1424 ya da 1446 yıllık yasalarla çok daha iyi koruruz!

Taceddin Akbaş'ın 'Ailemizi ve kadınlarımızı 6284 sayılı yasayla değil; 1424 ya da 1446 yıllık yasalarla çok daha iyi koruruz!' adlı köşe yazısı... Devamı

14
ŞUBAT

2025

Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz

Taceddin Akbaş'ın 'Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz' adlı köşe yazısı... Devamı

12
ŞUBAT

2025

Sevgililer Günü kutlu Berat Gecemiz mübarek olsun

Taceddin Akbaş'ın 'Sevgililer Günü kutlu Berat Gecemiz mübarek olsun' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Bucak'ta depo yangını! Ekipler seferber oldu | SON DAKİKA
3. Sayfa

Bucak'ta depo yangını! Ekipler seferber oldu | SON DAKİKA

Burdur'un Bucak ilçesinde zincir market yanında bulunan depoda yangın çıktı. Ekipler hızla müdahale etti. Detaylar haberimizde!

İhlas Pazarlama Bucak’ta ekip arkadaşları arıyor
Eleman İlanı

İhlas Pazarlama Bucak’ta ekip arkadaşları arıyor

Burdur Bucak'ta İhlas Pazarlama ekibine katılmak ister misiniz? Satış ve yönetim kadrosu için yeni ekip arkadaşları aranıyor! Başvuru detayları için tıklayın.

Ortaklar Kuzu Kokoreç’ten lezzet dolu kampanya! Bu fiyatları kaçırmayın
Bölgesel

Ortaklar Kuzu Kokoreç’ten lezzet dolu kampanya! Bu fiyatları kaçırmayın

Bucak’ın vazgeçilmez lezzet durağı Ortaklar Kuzu Kokoreç’ten kaçırılmaz kampanya! Uygun fiyatlarla eşsiz tatları denemek için hemen sipariş verin!

TİGAD Olağanüstü Genel Kurulu Çankırı’da yapıldı! Okan Geçgel yeniden seçildi
Bölgesel

TİGAD Olağanüstü Genel Kurulu Çankırı’da yapıldı! Okan Geçgel yeniden seçildi

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Olağanüstü Genel Kurulu Çankırı’da yapıldı. Genel Başkan Okan Geçgel oybirliğiyle yeniden seçilerek güven tazeledi. İşte detaylar!

Burdur'da yangın: 100 saman balyası kül oldu!
Bölgesel

Burdur'da yangın: 100 saman balyası kül oldu!

Burdur'un Menderes Mahallesi'nde meydana gelen yangında, Mustafa Karaatlı'ya ait 100 adet saman balyası yanarak zarar gördü.

Bu pidelerin tadına bakan vazgeçemiyor Bu lezzetleri çok seveceksiniz
Tanıtım

Bu pidelerin tadına bakan vazgeçemiyor Bu lezzetleri çok seveceksiniz

Antalya-Burdur Karayolu’nda 2008’den beri hizmet veren Halil Avaner Usta, kaliteli malzemelerle hazırlanan pide çeşitleri ve meşhur Hamsiköy sütlacı ile Bucak’ta lezzet tutkunlarını bekliyor.