Bir tarafta 6 yaşında bir kız çocuğunun 15 yıl önce imam nikahıyla evlendirildiği iddiaları…
Öbür tarafta siyasilerin, köşe yazarlarının , medyanın olayı şiddetle kınaması, aileye ateş püskürmeleri ve toplumsal bir infial…
Ortalık barut gibi.
Tamam da… bunların zamanı şimdi değil!
Mahkeme sonuçlansın, suç kesinleşsin, bu alçaklara verilen ceza yüreğimizi soğutmazsa o zaman yeri göğü inletelim.
Oysa şimdi…
Bırakın duruşmaların yapılmasını, mahkemenin sonuçlanmasını, ötesini berisini, daha iddianame bile yeni yazılmış…
Ortada sonuçlanan bir dava verilen bir karar yok.
Ama tepkiler ayyuka çıkmış.
Hani hatırlarsınız…
Yakın geçmişte bir Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı olayı vardı.
Tam bir düzmeceydi…
Bırakın yakın geçmişi daha geçen yıl bir Elmalı Davası vardı. Bu dava sürecinde bir anne ile üvey baba; çocuk istismarcıları, cinsî sapıklar, alçaklar, diye uzun süre hedef tahtasına oturtulmuşlardı. Ama zavallıların yargılama sonucu masum oldukları anlaşılmış ve beraat etmişlerdi.
Ayrıca hukukta masumiyet karinesi diye bir şey vardı değil mi?
Ama özellikle son yıllardaki medyatik davalarda bu kural hiç hatırlanmaz oldu.
Neydi sahi o?
“Suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden temel bir hukuk doktrini.”
Ama bizde durumlar artık çok değişti, çooook!
Daha dava başlamadan…
Sonuçlanmış muamelesi yapıyoruz.
2024
Ramazan Canural'ın 'Türk siyasetinde özgül ağırlığı yüksek bir isim Devlet Bahçeli' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Kimdir bu Amerika ya da İsrail bize niye saldırsın?' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Romanlarda yasak aşk!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın ''Mehmet Gitti Askere...'' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)