Vaktiyle, hâmile olan ve doğum günü ya da ânı gelen eşini doğumevinin kapısında ve heyecanlı bir şekilde beklemekte olan bir adam, bir müddet bekledikten sonra dışarı çıkan ebeye “Bebeğim doğdu mu? Doğdu ise bebeğimi bana gösterebilir misiniz..? Çünkü ben bebeğimi önce görmek, sonra evimize götürmek, büyütmek ve ellerinden tutarak yürütmek istiyorum…” der! Ebe Hanım, “Bebeğiniz ellerli de yok ayakları da. Yani, bebeğiniz elsiz ayaksız doğdu maalesef…” şeklinde cevap verince de baba, “Elleri ayakları olmasa bile ben yavrumu kucağıma almak ve sevip okşamak istiyorum…’ der. Ebe hanım, “Çocuğunuzun ele gelecek veya kucağa alınacak durumu da yok maalesef..!“der.
Üzüntüsünden ne diyeceğini, ne yapacağını bilemeyen adamcağızın sonunda sabrı taşar, üzüntüsü iyice artar ve “Ne olursa olsun getirin artık şu bebeğimin yüzünü bâri göreyim ben!’’ şeklinde feryat eder!
Daha fazla direnemeyen ebe hanım içeri girer ve bir bebek yerine kulak şeklinde bir et parçası alır gelir ve o et parçasını babanın eline verir!” Perişan bir vaziyette ve kulağa benzer et parçasını eline alan adamcağız, üzüntüsünden ne yapacağını ve ne diyeceğini bilemez bir vaziyette, “Seni kim bu hale getirdi yavrum?” şeklinde konuşarak üzüntüsünü dile getirir!..
Olup bitenleri ibretle ve üzüntüyle izlemekte olan ebe hanım, “Bebeğinizin kulağı da duymuyor maalesef!” diyerek bir hilkat garibesi olan bebeğin içler acısı durumu özetler!
Ben de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yine CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında geçen ‘baba oğul’ muhabbetinin veya göndermesinin de bu acıklı hikâyeye benzememesini diliyor, bu ikili arasında yaşanan ‘baba oğul’ benzetmesini değerlendirmek istiyorum:
Şöyle ki; hemen herkesin görüp duyduğu ve bildiği gibi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Partisi’nin geçtiğimiz haftaki TBMM Grup Toplantısı’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da dâvet etmiş; O’da Partisi’nin Meclisteki toplantısına katılmış ve bu ikili arasında, şimdiye kadar ‘ve siyasetçiler arasında’ pek alışık olmadığımız sözlü bir diyalog yaşanmıştı… Yani Partisinin TBMM Grubunda ve İmamoğlu’nun da karşısında oturduğu bir toplantı da konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu ile baba oğul gibiyiz…” demişti! İmamoğlu’da Kılıçdaroğlu’nun bu sözüne karşılık olarak “Onur duyarım” şeklinde cevap vermişti!
Ancak, bazı vatandaşlar, politikacılar ve yorumcular, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında yaşanan bu diyalogu; samimiyetsiz veya kinâyeli bir diyalog biçimi ya da birlik beraberlik görüntüsü verme gayretinden öteye geçmeyecek, yani keyfi çattırıcı bir söz olarak görmüş ve yorumlamışlardı! Ki bu diyalogu değerlendiren Tayyip Erdoğan bile, “Bay Kemal oğluna sahip çık, çünkü o başka ebeveynler arama peşinde” diyerek Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’na söylediği o sözleri de, İmamoğlu’nun “onur duyarım” şeklindeki cevabını da inandırıcı veya samimi bulmadığını ‘hicivli bir şekilde’ dile getirmişti…
İMAMOĞLU CHP’Yİ EVİ… OLARAK GÖRMEDİĞİ GİBİ
KILIÇDAROĞLU DA “İMAMOĞLU’NU BABASI, YA DA
EBEVEYNİ.. GİBİ GÖRMÜYOR-GÖRMEK.. İSTEMİYOR
Ve İMAMOĞLU “İYİ PARİTİ’Yİ EVİ! AKŞENER’İ ANASI
GİBİ GÖRÜYOR.. OLMALI Kİ; MAHKEMENİN KENDİSİ
HAKKINDA VERDİĞİ KARARIN ‘’HEMEN’’ ARDINDAN
SARAÇHANE’YE DAVET ETTİ. O’DA ‘’KOŞARAK GİTTİ’’
EKREM BEY CHP MECLİS GRUBU’NU SARAÇHANE’YE
DÖNÜŞTÜRMEYİ DENEDİ, ANCAK BAY KEMAL BUNA
İZİN VERMEDİ, BUNDAN SONRA DA VERMEYECEKTİR
Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; siyasette ya da günümüz siyasetinde her zaman iki kere iki dört etmediği gibi, siyasetçilerin demiyorum ama bazı politikacıların bir dedikleri bir dediklerine uymuyor veya tutmuyor… Mesâla, bazı politikacılar nokta kadar büyüyebilmek için virgül kadar eğilip bükülüyor ve küçülebiliyorlar… Bu da politikacılara olan güveni sarsıyor!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERNDİR(!)
Hz. Muhammed (sav)
CÜMLELER DOĞRUDUR SEN DOĞRU İSEN
DOĞRULUK BULUNMAZ SEN EĞRİ İSEN
Yûnus Emre
BUDUR BENİM HAYATTA BEĞENDİĞİM MESLEK,
SÖZÜM ODUN GİBİ OLSUN, DOĞRU OLSUN TEK!
Mehmed Akif Ersoy
KİŞİ SEVDİĞİYLE GÜZELLEŞİR.
Oktay Güvener
KIRK ÇÜRÜK YUMURTA BİR TANE SAĞLAM YUMURTA ETMEZ!
Prof. Dr. Necmeddin Erbakan
SÖYLEYİN ONA BEN BALKANLYIM. KAZIK DEYİNCE
AKLIMA BALKANLI OLAN KAZIKLI VOYVODA GELDİ.
AMA O’DA UNUTMASIN Kİ, KAZIKLI VOYVODA DA
BİR HOMOSEKZÜELDİ!
Meral Akşener
YANLIŞ KİŞİDEN SAMÎMİYET BEKLEDİĞİNİZ AN
KIRILIYORSUNUZ…
Dostoyevski
DAVANIZA BİR ADAM KAZANDIRMAK İSTİYORSANIZ
ÖNCE ONA SAMİMİ BİR ARKADAŞ OLDUĞUNUZA
İNANDIRMALISIZ…
Abraham Lincoln
BİR ŞEYE SAMÎMİLETLE İNANAN İNSAN, YALNIZ
MENFAETLERİNİN KLAVUZLUĞU İLE İLERLEYEN
DOKSAN DOKUZ KİŞİYE BEDELDİR…
John Stuart Milli
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)