Hemen herkesin bildiği gibi 6’lı masa ya da Millet İttifâkı, 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan seçimler de 5 Partinin Genel Başkanı ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da ‘hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmaları, hem de belediye başkanlıklarını sürdürmeleri’ yönünde bir karar aldı ve bunu kamuoyuna duyurdu… Ancak bence bu uygulama teorik olarak veya kâğıt üzerinde uygun görülse bile, pratikte uygulanamayacağı gibi, hiyerarşiye de, devlet geleneğine de uymaz-uydurulamaz!.. Çünkü bir belediye Başkanı ki, büyükşehir belediye başkanı bile olsa, bir yerde İl Valisinin altında, diğer bir yerde ise Valinin, hattâ Bakanların bile üstünde bir makam da oturacak… Hele bir de ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ devreye girecek olursa, Beledi Başkanları aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı da oldukları-olacakları için, Başbakan’ın, hatta ve gerektiğinde TBMM Başkanının bile üzerinde bir makama sahip olacaklar! Bu durum hiyerarşiye de, yasalara da, gelenek ve göreneklerimize de uymadığı gibi, büyük bir karmaşaya, önemli bir etki ve yetki kargaşasına neden olur… Dolayısıyla da ciddi bir otorite boşluğu oluşturur… Çünkü bir yetkili kişi, bir makama bir yerde veya bir gün rica edecek, bir başka günde veya yerde de arz edecek!
BİR KİŞİ HEM DENETLEYEN, HEM DE DENETLENEN OLAMAZ!
Bu sistem bana yıllar önce ilimizde yaşanan ‘geçici’ bir atamayı veya görevlendirmeyi hatırlattı ve o atama ya da görevlendirme de şöyle idi:
Sağlık Bakanlığı veya Burdur Valiliği, Devlet Hastanemizin doktorlarından birini İl Sağlık Müdürü olarak görevlendirmişti ve o doktor, hastane de Başhekimim emrinde çalışıyordu, Sağlık Müdürü olarak ta Başhekim o doktorun emrinde çalışıyordu. Yani bir doktor İl Sağlık Müdürü olarak Hastane Başhekimine rica, dolayısıyla da emir veriyor, hastane çalışanı olarak da Başhekimden emir alıyordu! Bu uygulama da pek hoş karşılanmıyordu…
Ve biri Ankara, diğeri İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı olan İmamaoğlu ile Yavaş’ın aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı da olmaları hâlinde hem denetlenen bir makam da oturacaklar hem de denetleyen makamda olacaklar… Bu durum iki kuruma olan güveni sarsacağı gibi, kurumun başındaki kişileri de şaibeli duruma düşürür!
BU SİSTEM ‘AST ÜST’ HİYERARŞİSİNİ DE ALTÜST EDER!
Bu durum bana ‘İl Sağlık Müdürlüğü’nde olduğu gibi’, bir zamanlar İlçelerde uygulanan Kaymakam vekilliği sistemini de hatırlattı… Ve o sistem de şöyle idi:
Bir ilçenin kaymakamı izne ya da herhangi bir nedenle ilçeden ayrıldığı zaman yerine aynı ilçede görev yapan müdürlerden biri görevlendirilir ve o kişi kaymakam ‘ilçeye dönünceye kadar’ kaymakam vekili olarak görev yapardı… Bu durum da hem otorite boşluğuna, hem de güven bunalımına neden olurdu…
Bu uygulamanın mahzurları görülmüş olacak ki, bildiğim kadarıyla bir ilçenin kaymakamlığına ya yakın bir ilçenin kaymakamı vekâlet ediyor, ya da Vali Yardımcılarından biri görevlendiriliyor, doğru da yapılıyor…
Kısacası ve açıkçası; ülkemizin en büyük, yani metropol bir şehrin Belediye Başkanı da olsa, bir Belediye Başkanının aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini yürütmesi ast üst hiyerarşisini alt üst edecek! Dolayısıyla da tatsız tuzsuz bir durum ortaya çıkaracaktır…
AĞIRALİOĞLU’NUN SÖZLERİ DE YABANA ATILAMAZ!
Hemen herkesi görüp duyduğu gibi, İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Partinin sevilen sayılan isimlerinden biri olan ve sözü sazı dinlenilen Yavuz Ağıralioğlu, yaptığı bir açıklama da, sisteme ya da sistemin getirildiği noktaya sert çıktı.
Ağıralioğlu özetle şunları söyledi:
“Kurduğumuz Masa da bize tuzak kuruldu. Biz bölücüleri dinlemeyiz, çocuk katillerini dinlemeyiz. HDP yetkililerini ‘Devlet katil’ derken görüyorum. Çok cüretkârlar. Devlete ‘katil’ derken gösterdiğiniz cüretkârlığı bir kez olsun PKK’ya göstermediniz. Ben terörün gölgesinin masanın üstüne ya da altına veya sağına soluna düştüğü yerde makamların örselenmesine razı değilim… ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’, ‘Güçlendirilmiş Kemal Kılıçdarğolu’ sistemine dönüştürüldü!..” dedi.
Ağıralioğlu, 6’lı Masanın geldiği-getirildiği nokta konusunda daha ağır sözler söyledi ve ilginç tespitlerde bulundu. O nedenle ben ‘Ağıralioğlu’nun o zözleri hafife alınmamalı..!’ diye düşünüyorum… Çünkü ben, Partisinin Genel Başkan Yardımcılığı’nı ve Sözcülüğünü başarıyla yürütürken beklenmedik bir şekilde bu onurlu görevlerini bırakan ya da bıraktırılan Yavuz Aliağıroğlu’nun, zehir zemberek olarak yaptığı o açıklamasında daha önemli detaylara girdiğini, ağır cümleler kurduğunu biliyorum… Ama siyasi ya da liderine olan nezaketinden veya saygısından dolayı olsa gerek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması düşünülen Belediye Başkanları konusuna girmediğini ama îmâlar da bulunduğunu düşünüyor ve Ali Bey’in en kısa süre de o konuya da girecektir…’ diyorum. Değilse o sert ve kapsamlı açıklamasının ya masanın altında, ya da havada kalacağına inanıyorum!
ÖYLEYE KADAR BELEDİYE BAŞKANI, ÖĞLEDEN SONRA
İSE ‘CUMHURBAŞKANI.. YARDIMCISI’ OLAKAK GÖREV
YAPACAK OLAN BAŞKANLARIN..; İKİ.. GÖREVİ BİRDEN
YÜRÜTMELERİ… HEM ZOR, HEM DE UYGUN… OLMAZ
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; gerisi neyse ne amma, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerin Belediye Başkanlarının, aynı zaman da Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini de yürütmeleri ya da yürütecek olmaları o illerinin belediye hizmetlerinin aksamasına neden olabilecektir. Ki, İstanbul ve Ankara belediyeleri Ülkemizin gözbebeği ve dünyanın sayılı şehirlerinden oldukları gibi, yönetimleri de, problemleri de gözden kaçırılamayacak kadar büyüktür… O nedenle ben ‘herkes yerinde var ve sağ olsun!’ diyor, tüm okurlarıma saygılar sunuyorum.
EY OĞUL! İNSANLAR VARDIR ŞAFAK VAKTİNDE DOĞAR, AKŞAM EZANINDA ÖLÜRLER. AVUN OĞLUM AVUN, GÜÇLÜSÜN, KUVVETLİSİN, AKILLISIN, KELÂMLISIN, AMA BUNLARI NEREDE NASIL KULLANACAĞINI BİLEMEZSEN? SABAH RÜZGÂRINDA SAVRULUR GİDERSİN! Şeyh Edebâli (r.aleyh)
DÜŞÜNMEK VE SÖYLEMEK KOLAYDIR, FAKAT YAPMAK VE BİLHASSA MUVAFFKİYETLE NETİCELENDİRMEK ÇOK GÜÇTÜR-ZORDUR! Ziya Gökâlp
HİYERARŞİ DOĞA DA-TABİATTA BİLE VAR..!
Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)