Partisinin bu haftaki Grup Toplantısı’nda konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır bir dil ve sert bir şekille seslenerek, “Sen aç yatmanın ne olduğunu bilirdin, unuttun Sayın Erdoğan! Sana ne oldu? Enesler, Furkanlar, Haticeler ağlarken, siz ‘pudra şekeri’ çeken, çok acayip arabalara binen, tuhaf saçlı ve acayip sakallı gençler yarattınız! Yazıklar olsun size, haram olsun, zıkkım olsun, zehir olsun…” dedi. Akşener, aynı toplantı da partililerine, hattâ kendisini izleyen ve dinleyen partili vatandaşlara veya ‘muhtemel’ İYİ Partililere dahî göndermelerde bulundu!
Meral Akşener özetle şunları söyledi:
“Benimle bu kutlu mücadelede var mısınız? Nice engelleri aştığınız gibi, bugünde önünüze dikeceklere her duvarı yıkıp geçmeye var mısınız? Benimle omuz omuza iktidara yürümeye var mısınız? Şunu üzerine basarak vurgulamak isterim ki; bu hassasiyetle ‘İYİ’ler ailesinin bu temel şiarına uymak istemeyenlerin ve bu ağır yükü taşımaktan imtina eden yufka yüreklilerin de kutlu yolculuğumuz da yeri yoktur, asla da olmayacaktır. Çünkü milletimizin geleceği bizim omuzlarımızdadır. Devam eden kongre sürecimizde en üstten en alt kademeye kadar göreve talip olan her bir kardeşimi sadece bu gerçeğe odaklanmaya, birliğe, beraberliği ve hakça bir rekâbete devam ediyorum…”
İYİ PARTİ’DE YUFKA YÜREKLİLER KİM? İYİ PARTİ’NİN
ŞİARI NE? ‘‘İYİ AİLESİ’’NİN DIŞINDA KALANLAR KİM?
Meral Akşener bu konuşmayı Partisi’nin TBMM Grubunda, halka açık ve televizyonların canlı yayın yaptığı bir esnâda değil de, Partisinin büyük kongresinde veya herhangi bir il ya da ilçe kongresinde yapsaydı bu kadar yadırganmazdı! Ancak, Meral Hanım bu konuşmayı kamuya acık bir mekân da ve televizyonların canlı yayın yaptığı esnâda söyledi. Dolayısıyla da, muhaliflerine veya muhataplarına, ‘KIZIM SANA SÖYLÜYORUM, GELİNİM SEN ANLA..!’ dedi.
Yani, Meral Akşener, geçtiğimiz hafta İYİ Parti’den istifa ederek AK Parti’ye geçen Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan’a, CHP’li Engin Altay’ın “Kulağı çekilmeli” dediği ve potansiyel Genel Başkan adayı olarak gördüğü Yavuz Ağıralioğlu’na; yine potansiyel Genel Başkan Adayı olarak gördüğü Koray Aydın ile muhtemel Genel Başkan adaylarına, ayrıca partisinden ayrılma ihtimâli bulunan partililere; Ankara/Altındağ İlçe Başkanlığı’nın 3. OLAĞAN Kongresinde oylarını değil de OLAĞANÜSTÜ yumruklarını konuşturan ve o yumrukları destekleyen ve destekleyecek olan İYİ’lere-İYİ Partililere ‘İYİ’ mesajlar çekti, ciddi ikâzlarda dulundu, hattâ gözdağı bile verdi!
MERAL HANIM ÖFKESİNİ GİZLEMEKTE ZORLANDI!
İlgilenen herkesin bileceği ya da hatırlayacağı gibi, Partisinin İzmir/Serinhisar’daki kampında partililere seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da sert bir ses tonuyla ve çok ciddi bir üslupla, “Siz gerçekten benimle birlikte misiniz, değil misiniz? Artık buna bir karar verin!..”şeklinde sorular sormuş ve o sorular partili partisiz herkesin kafasını karıştırmıştı!
Kılıçdaroğlu’nun bu sorularına başka etkili ve yetkili partililerden herhangi bir destek, cevap veya açıklama gelmezken; adları önümüzdeki yıl yapılacak olan Cumhurbaşkanı adayları arasında geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan çok açık ve güçlü bir destek gelmişti! İmamoğlu da, Yavaş’ da sözlerinde duruyorlar mı durmuyorlar mı onu bilmiyorum ama Kılıçdaroğlu’nun blöf yapmadığını, yani o sorusunda çok ciddi ve haklı olduğunu biliyorum…
Sözü şimdi de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Partisi’nin TBMM Grubunda yaptığı ve herkesin dikkâtini çektiği konuşmasına getirmek istiyorum:
Şöyle ki; Meral Akşener’in bilinen açıklamasına veya sert uyarısına hangi partili ne dedi veya diyecek onu bilmediğim gibi, ‘tuhaf saçlı sakallı gençleri’ de, ‘pudra şekerli’ arabaların sahiplerini ve ‘kendi şiarını da’ bilmiyorum… Yani ben Meral Hanım’ın o konuşmasındaki diğer tespit ve iddialarını anlayabilsem bile, İktidarın veya Erdoğan’ın ‘tuhaf saçlı sakallı’ ve ‘pudra şekerli arabalı’ gençleri nasıl yarattığını ve şiarını anlamakta zorlanıyorum!
BAZI PARTİLİLERİN ‘YOL YAKINKEN’ AYIRLMALARI
İLERİ DE AYRILMALARINDAN DAHA HAYIRLI OLUR
Kemal Kılıçdaroglu’nun ve Meral Akşener’in o adressiz mektupları veya alenen çektikleri o ihtarları ya da gıyâbî ikâzları, kamuoyu önünde yapmaları yaylım ateşi gibi görünüyor, ama aslında nokta atışı, yani hedef gözeterek yapılmış bir atış olmuş! Ayrıca o ikaz mektuplarının uçları açık olduğu gibi, posta adresleri de belli değil! Ki, o sözler basına ya da kamuya kapalı bir toplantı da söylenmiş olsaydı orada bulunan partilileri kapsar, kapsam dışında kalan etkili ve yetkili partililerin ya o mektuptan haberleri olmazdı ya da yokmuş gibi davranırlardı! Dolayısıyla da atılan o oklar 12’den vuramaz, mektuplar adresini bulamazdı!
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; ben şahsen bu tür açıklamaları veya ortaya atılan soruları ya da adresi ‘bellen’ belirsiz olan mektupları Millet İttifâkı veya 6’lı masa’nın başındaki genel başkanlara, ya da kendi kendilerine gelin güvey olan parti yöneticilerine veya sözcülerine sorulmuş olan sorular olarak görüyorum. Ve bu konuda ben şahsen, ‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de, bırakın 6’lı-7’li masanın bileşenleri içindeki muhalifleri.., kendi partileri içinde bile güvenmediği partililer olmalı ki, güvenmedikleri kişilere halka ve basına açık bir toplantı da ikâz, hattâ tehdit etme ihtiyacı duymuşlar!’ diye düşünüyorum.
Daha kısacası ve açıkçası; Kılıçdaroğlu da, Akşener de güvenmedikleri veya samimiyetlerinden şüphe duydukları dava, ya da yol arkadaşlarına ‘Kızım sana söylüyoruz, gelinim sen anla!’ demişler! Ancak partili partisiz vatandaşlar, iktidara en yakın iki parti de ‘daha şimdiden’ bu ayrışmalar yaşanıyor ve genel başkanlar da bu ayrışmaları açığa vurmak zorunda kalıyorlarsa, iktidara gelmeleri hâlinde ne eder, nasıl veya ne şekilde ayrışmalar yaşanır acaba!’ diye düşünebilirler!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
KIRDIĞIN KALBİN SAHİBİNE İYİ BAK!
YOLUN BİR GÜN MUHAKKAK ONA ÇIKACAKTIR
Anonim
GEREĞİNİ YAPABİLMEYE YÜREĞİN YETMİYORSA
DİLE GETİRMEYE DE TENEZZÜLÜN OLMAMALI!
Anonim
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)