Taceddin Akbaş

Partiler darbeciler tarafından değil Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmalı!

Taceddin Akbaş'ın 'Partiler darbeciler tarafından değil Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmalı!' adlı köşe yazısı

Taceddin Akbaş

Bendeniz, ilki ve bir defaya mahsus merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in, ikincisinde yine merhum Mücâhid Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın partilerinin Kurucu Gençlik Kolları Başkanlıklarını yapmış ve bütün partileri (sadece siyâsî mülâhazaları, politik kaygıları ya da vehimleri dolayısıyla) kapatılmış eski bir siyasetçi olarak parti kapatılmalarına hep karşı çıkmışımdır! O nedenle, HDP’nin de siyaseten ya da siyaset kurumunun söylemleri, dilek veya temennileri nedeniyle değil, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından ‘ve haklı gerekçelerle kapatılması gerekir’ diyorum… Nedenine gelince, onu da aşağıda izah etmeye:
Meselâ, bizim kuşağın rahatlıkla hatırlayacağı gibi, SHP’nin kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan ile birlikte ekseriyeti Kürt kökenli olan 15 milletvekili, içeriğini şu anda hatırlamadığım bir deklârasyon yayınlamışlar, hemen ardından da yeni bir parti kurma çalışması başlatmışlardı… Ki, bu milletvekillerinin yarısı Parti disiplinine uymayıp Paris de düzenlenen bir Kürt Konferansına katıldıkları için SHP’den ihraç edilmişlerdi..! Gerisi neyse ne amma, o vekiller arasında Abdullah Baştürk ve Fehmi Işıklar gibi katıksız solcu ve Devrimci İşçi Sendikalarının (DİSK) eski Genel Başkanları da vardı!
Yine SHP’li yöneticiler, içlerinden ayrılan Halkın Emek Partisi’ni (HEP) 1991 Genel Seçimlerinde kendi yanına alarak HEP’in 22 Milletvekilini TBMM’ye sokmasına, dolayısıyla da Parlamento’da Grup kurmasına yardımcı olmuşlardı. Ancak, SHP’nin Parlamentoya soktuğu 22 milletvekilinin PKK’ya yakın duruşları, davranışları veya destek konuşmaları ülkemiz de büyük huzursuzluk meydana getirmiş; ülkemiz de büyük kutuplaşmalara ve acı olayların yaşanmasına neden olmuş, dolayısıyla da HEP kapatılmış, milletvekilleri hapse atılmıştı… Ve bu ekolün destursuz parti yöneticilerinin Partilerinin kapatmaların ardı arkası kesilmemişti!
Meselâ; yine aklımda kaldığı kadarıyla 1993 de ÖZDEP, 1994 DEP, 2003 de HADEP, 2009’da da DTP kapatılmış; hemen ardından da BTP ve BDP, en sonunda da HDP kurulmuştu… Yani şimdiye kadar bu geleneğin tüm Partileri ‘Anayasa Mahkemesi tarafından ve haklı gerekçelerle’ kapatılmış, bazı milletvekilleri de hapse atılmış! Ancak bu kapatılmalardan ve hapishanelerden hiç ders almamış olmalılar ki, bildiklerini okuyorlar! Bunun nedeni de, onların bâtıl inanç ve sapık ideolojilerine göre parti kapattırmak, milletvekilliğinden olmak, hapse atılmak, görevden alınmak, hattâ ölmek gibi şeyler kahramanlık sayılıyor ve onlar böyle yanlış takıntılarının (murdar) kurbanı oluyorlar!
Peki, Millet İttifâkı’nın bileşenleri ve benzer düşüncenin sahipleri, partilerine veya kendilerine zarar verdiklerini ya da vereceklerini akıl edemezler ve bu ekole kapılarını sonuna açmış olan SDP’yi bile partiler mezarlığına gönderdiklerini bilmez veya hatırlamazlar mı acaba?
Kısacası ve açıkçası; 33 yıldır partileri kapatılan ‘güyâ’ Kürtlerin haklarını hukuklarını korumak maksatlı olarak kurdukları, ancak PKK ile aralarını mesafe koyamadıkları gibi, tam tersine dirsek temasında oldukları için tüm partileri kapatılan HDP’lilerin partilerini siyaset kurumu değil de Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kapatılmalı! Yani HDP’nin kapatılma davası açılması öncesinde keşke İktidar Partisi AK Parti’lilerden veya Cumhuriyet İttifâkı bileşenleri tarafından herhangi bir açıklama yapılmamış olsaydı, çok daha yerinde olurdu… Ancak, söylenenler söylendi… Bari bundan sonra söylenmesin, yani HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağı konusunda siyasilerce ve bilhassa iktidar partisi yöneticilerince herhangi bir görüş belirtilmemeli, dolayısıyla da davanın sonucunu ya da AYM’nin vereceği en doğru karar bile tartışmalı hale getirilmemeli!’ diyor, sözü şimdi de İsveç’te meydana gelen ahlâksız bir protestoya getirmek istiyorum:
BAŞTA PKK’LILAR VE TÜRLERİ OLMAK ÜZERE “TÜM
TERÖRİSTLERİN ELLERİ DE, AYAKLARI DA KURUSUN
Hemen herkesin bildiği gibi, NATO üyesi olabilmek için Ülkemizden himmet bekleyen İsveç Devleti ya da Hükümeti; PKK’lıların, bilmem ne KA’ların T.C Devletinin ‘seçilmiş’ Cumhurbaşkanının maketini asmalarına, yakıp yıkmalarına ve hakaretler yapmalarına müsaade ediyor; daha sonra da ‘utanmadan sıkılmadan’ ülkesinin NATO’ya kabul edilmesi için bizden destek istiyor veya onay bekliyor… Onay veya destek vermemişken bile böyle yapıyorlar, bir de onay versek ya da vermesek ne yapacaklar onu kestirmek zor!..
Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Benim ‘‘HDP’yi darbeler değil Anayasa Mahkemesi (AYM) kapatsın!’’ şeklindeki yazımın sonuna doğru İsveç de Cumhurbaşkanımıza yapılan çirkin saldırı haberi geldi… Ve o saldırı benim bu fikrimi değiştirmedi! Yani partileri devamlı kapatılmış olan eski bir siyasetçi olarak benim dileğim HDP’nin, iktidar partisi yöneticilerinin dilek ve temennilerine göre değil, Anayasa’nın ilgili maddesine göre kapatılmasıdır!’ Çünkü HDP özelde Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, özelde de Ülkemizin bazı noktalarında Kürt kökenli ve iyi niyetli vatandaşlarımızı kandırıyor, dolayısıyla da onların oylarını kendi ideolojilerine uygun olan partilere yönlendiriyor! O nedenle, Cumhur İttifâkını oluşturan partilerden AK Parti’nin, MHP’nin ve BBP’nin etkili ve yetkilileri HDP’yi eleştireceğiz derken, bölge insanının kendilerine duydukları sempatinin antipatiye dönüşmesine, bunun da kendi aleyhlerine olabilir!’ diye düşünüyorum.
ERDOĞAN BİZİM DEVLETİMİZİN CUMHURBAŞKANIDIR.
O NEDENLE BİZ, TERÖRİSTLERE O’NUN MAKETİNE BİLE
EL SÜRDÜRMEYİZ VE O’NA UZANAN ELLERİ KI-RA-RI-Z!
Biz Kendi Cumhurbaşkanımızı, hattâ herhangi bir yöneticimizi, hattâ sade bir vatandaşımızı bile ülkemizde acımasızca eleştirebilir, gerektiğinde yerden yere vurabiliriz… Ancak Ülke sınırlarına çıktığı anda onun şu veya bu şekilde hakaret edilmesine rıza göstermeyiz. Bu ve bu gibi nedenlerden dolayı ben İsveç’te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın maketini asarak ve yakarak güya protesto eden, aslında O’nun kendisinin asılması gerektiğini îma eden PKK’lıları veya onların sempatizanlarını nefretle tel’in ediyor; onlara o imkânı sağlayan, en azından müsamaha gösteren İsveç hükümetini kınıyor ve İsveç’in NATO’ya alınmasına onay verilmemesi gerektiğini hatırlatıyor, herkese saygılar sunuyorum.
DEVLET İRADESİ İŞLEMEZ OLURSA, KİŞİLERİN
ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUYACAK HİÇBİR GÜÇ VE
ARACI KALMAZ… K. Atatürk
BİR DEVLETİN POLİTİKASI COĞRAFYASINDA SAKLIDIR
Napoleon
BİR DEVLETİ KURMAK İÇİN BİN SENE İSTER,
YIKMAK İÇİN BİR SAAT YETER… Byron
DEVLET DÜZEN İÇİNDE YÖNETİLDİĞİNDE, ANCAK
DÜNYADA BARIŞ TESİS EDİLEBİLİR… Konfüçyus

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

16
KASIM

2024

Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu

Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı

26
EKİM

2024

Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum

Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı

25
EKİM

2024

Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor

Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı

24
EKİM

2024

Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!

Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı

23
EKİM

2024

BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş

Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı

22
EKİM

2024

Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı

21
EKİM

2024

Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!

Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı

20
EKİM

2024

Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!

Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı

19
EKİM

2024

İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!

Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı

17
EKİM

2024

Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!

Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

İlkay Güngör Alparslan Türkeş'i Unutmadı!
Bölgesel

İlkay Güngör Alparslan Türkeş'i Unutmadı!

Burdur Kızılkaya Belediye Başkanı İlkay Güngör Alparslan Türkeş'in vefatının 27. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından anma mesajı yayınladı.

Başkan Kınalı'dan Alparslan Türkeş için anma mesajı
Bölgesel

Başkan Kınalı'dan Alparslan Türkeş için anma mesajı

Burdur Altınyayla Belediye Başkanı Selen Kınalı Alparslan Türkeş'in vefatının 27. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından anma mesajı yayınladı.

Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş'in Mezarını 27. Yılında Ziyaret Etti - Haberler
Yaşam

Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş'in Mezarını 27. Yılında Ziyaret Etti - Haberler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, vefatının 27. yılında MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki anıt mezarını ziyaret etti.

Osman Oktay’ın “Vefatının 22. Yıldönümünde Başbuğ Alparslan Türkeş’e Vefa” başlıklı yazısı
Yaşam

Osman Oktay’ın “Vefatının 22. Yıldönümünde Başbuğ Alparslan Türkeş’e Vefa” başlıklı yazısı

O yıllar Türkiye’miz için çok çetin geçiyordu ve gençliğimiz O’nun döneminde geçmişti.

Türkeş’in evlatlığına sahip çıktı
Bölgesel

Türkeş’in evlatlığına sahip çıktı

Türkeş’in evlatlığına sahip çıktı Ağlasun MHP Belediye Başkan Adayı Mehmet Turgut, Alparslan Türkeş’in evlatlığına sahip çıktı. Turgut, ‘son nefesimize kadar var gücümüzle çalışıp sözümüzü yerine getireceğiz. Bizler bu yola baş koyduk’ dedi. BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU Günler öncesinden …

AGD Kayseri: Şehitler Gecesi ve Erbakan Anma Programı
Yaşam

AGD Kayseri: Şehitler Gecesi ve Erbakan Anma Programı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kayseri şubesi tarafından ’Şehitler Gecesi ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Anma Programı’ gerçekleştirildi.