İyi ki 14 Şubata âşıklar günü değil de Sevgililer Günü adı verilmiş! Ne güzel, ne doğru bir adlandırma olmuş! Biri işgüzarlık yapıp da bu güne’ âşıklar günü’ dese ve bu isim de kabul görseydi, inanın çok yanlış olurdu.
Çünkü…
Her ne kadar sevgi ve aşk sözcükleri çoğu zaman birbirinin yerine kullanılsa da aslında hiç de öyle değillerdir. Hatta bazen bunlar birbirine Kaf Dağı kadar uzaktır.
Şimdi düşünsenize…
Sevgi ölçülülük demektir; aşk ise aşırılık…
Sevgi kararlılık ve denge demektir; aşk ise dengesizlik…
Sevgi hep yaşatmayı ve mutlu etmeyi isterken; aşk öyle değildir; o bazen yaşatır, bazen öldürür; çünkü ne yapacağını her zaman kendi de bilmez…
Sevgi en olumlu en insanî duygulardan biriyken; aşk için her zaman bunu söyleyemezsiniz. Esasen aşk marazî bir duygudur. Kalbinde sevgi taşıyan biri kıskançlık, egoizm, vurma, kırma… gibi eylemleri ortaya koyamaz; ama aşk acısıyla altüst olmuş dengesiz bir erkek günün birinde “ya benimsin ya toprağın !” diyerek çok sevdiği kadını hunharca öldürebilir.
“Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın,
Sanma ki hikâyesi şu titreyen dalların,
Düşen yaprakla biter,
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter”
Diye feryat edenler; elbette sevgililer değil, her zaman âşıklardır.
Seven kişi mutludur ve…
“Sevgi dolu şu gönlüm bir kuş gibi kanatlı,
Dünyam seninle güzel, hayat seninle tatlı.”
Diyen şarkı misali hep hafiftir, yaşama sevinciyle doludur. Ama aşk öyle mi? Arabesk ve “damardan” şarkılar dinleyerek meyhanede mutsuzca kafa çekenler çoğu zaman âşıklardır…
Nefret bazen aşkı doğurur ama, nefretin sevgiyi doğurduğunu hiç duymadım!
Ve tabii en önemlisi…
Vuslat yani kavuşma, aşkı öldürür; bu nedenle “evlilik aşkı bitirir” derler, ama sevgiyi hiçbir şey bitiremez.
Her türlü ölçüsüzlüğe ve aşırılığa karşı olan Kur’an-ı Kerimde, Allah sevgisine defalarca vurgu yapılırken, Allah aşkından bir defa bile bahsedilmez.
İşte anlatmaya çalıştığım nedenlerden dolayı, bu güzel güne iyi ki Sevgililer Günü adı verilmiş, diyorum.
Gönlünde sevgi taşıyan tüm dostlar!
Sevgililer Gününüz kutlu olsun…
2024
Ramazan Canural'ın 'Hala kirada oturuyorum ve halimden şikayetçi değilim' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçim sürecinde yaşadığımız bazı gerçekler' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Bayrama girerken...' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Yaşanmış renkli seçim anıları' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Komşu bahçede ani bir feryat ve...' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Seçimler yaklaşırken' adlı köşe yazısı. Ramazan Canural'ın duygu ve düşüncelerini anlatan bu yazıda, iyimserlik ve kötümserlik arasındaki iç çatışmaya tanık oluyoruz. Yazar, projelerini ve "Kızıl Elma" hedefini paylaşırken, seçim yorgunluğu ve yaşın ilerlemesi gibi endişelerini de dile getiriyor. Devamı
2024
Ramazan Canural'ın 'Mart Ayında özel gün ve haftalar' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Razaman Canural'ın 'İçkili Gazinolara Arsa Arama Serüveni' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Ramazan Canural'ın ''Şairler Sultanı' Necip Fazıl Kısakürek' adlı köşe yazısı Devamı
Yorumlar (0)